1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Ordusu tartışması

DW7 Mayıs 2008

Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Avrupa Birliği ülkelerinin “ortak bir ordu” kurma hedefiyle, savunma alanında daha güçlü işbirliği yapmasını önerdi. AB Ordusu fikri, Fransa'dan da destek görüyor.

https://p.dw.com/p/Dugb
AB Ordusu'nun NATO'yu nasıl etkileyeceği tartışılıyor
AB Ordusu'nun NATO'yu nasıl etkileyeceği tartışılıyorFotoğraf: AP

Steinmeier bu doğrultuda ilk adım olarak, savunma bakanlarını bir araya getirecek bir konsey oluşturulabileceğini ve Avrupa Birliği Askeri Akademisi’nin kurulabileceğini kaydetti.

Alman Dış Poliitika ve Güvenlik Enstitüsü uzmanlarından Professor Walther Stützle, Steinmeier tarafından ortaya atılan öneriyi değerlendirirken şunları söyledi: “Aslında bu NATO ittifakı içerisinde hala çözüme kavuşturulamayan bir tartışma: Avrupa Birliği ordusunun kurulması, NATO’ya zarar verir mi, vermez mi? Anahtar soru budur ve bugüne kadar da buna çözüm bulanamamıştır.”

Kouchner'den destek

Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, Avrupa Birliği ordusu konusunda, Fransız mevkidaşı Bernard Kouchner ile de görüştüğünü, her iki ülkenin somut bazı projeler konusunda anlaştığını kaydetti. Steinmeier, Fransız ve Alman ordularının ilk aşamada askeri nakliyat, helikopter kapasiteleri ve askeri alımlar konusunda işbirliği yapacaklarını belirtti.

Alman Dış Poliitika ve Güvenlik Enstitüsü uzmanlarından Profesör Walther Stützle ise, Avrupa Birliği ordusu düşüncesinin bile, 27 üyeli birlik içerisinde bölünme yarattığına dikkat çekti.

Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner
Fransız Dışişleri Bakanı Bernard KouchnerFotoğraf: AP
Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier
Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter SteinmeierFotoğraf: Picture-Alliance /dpa


“En önemli konu şu: Avrupa Birliği ülkelerinin ortak bir ordu kurması, savunma güçlerini birleştirmesi; Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilere zarar verir mi vermez mi?” diyen Profesör Stützle, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:


“İngiltere’ye göre, böyle bir adım, Amerika ile olan bağları zedeler. Polonya, Hollanda ve Danimarka gibi Avrupa Birliği üyesi ülkeler de, İngiltere’nin bu görüşüne katılıyor. Öte yandan Almanya ve Fransa gibi ülkeler ise, Avrupa ordularının birleşmesi durumunda, NATO ittifakının zayıflamayacağını, daha da güçleneceğine inanıyorlar.”

Fransız-Alman Zirvesi’nde kurulan Avrupa Kolordusu'na (Eurocorps) daha sonra Belçika, İspanya ve Lüksemburg da katıldı
Fransız-Alman Zirvesi’nde kurulan Avrupa Kolordusu'na (Eurocorps) daha sonra Belçika, İspanya ve Lüksemburg da katıldıFotoğraf: AP

Lizbon Antlaşması fırsat tanıyor


Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki görüş ayrılıkları, bugüne kadar savunma alanında güçlü bir işbirliğine gidilmesini engellemişti. Ancak Avrupa Birliği’nin siyasi yapısını yenileyecek olan ve gelecek yıldan önce onaylanması beklenen Lizbon Antlaşması; dış politika ve güvenlik alanında atılacak adımlar için, tüm ülkelerin onayını şart koşmuyor.


Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier de Avrupa Birliği ordusu önerisini dile getirirken, savunma alanında daha yakın işbirliği isteyen birliğe üye ülkelerin, Lizbon Antlaşması’nın ardından, bu doğrultuda ilerleyebileceklerini vurguladı.


Frankreich Nato Deutsch Französische Brigade Übung
Fotoğraf: AP

Ancak Avrupa Birliği ordusu düşüncesi, Alman parlamentosunda da henüz tam destek bulabilmiş değil. Professor Walther Stützle, bunun nedenini şöyle yorumladı:


“Avrupa Birliği ordusu dediğiniz zaman, tümüyle entegre olmuş, uluslar üstü, siyasi direktifler ışığında hareket edecek bir ordudan söz ediyorsunuz. Böyle bir ordu sonuçta, ulusal parlamentolar tarafından değil, Avrupa Birliği Parlamentosu tarafından kontrol edilecek ve bu parlamento tarafından yetkilendirilecek. Aslında böyle bir adıma, Berlin’deki birçok parlamenter de şu an için hazır değil. Mevcut durumda Avrupa Birliği, savunma alanında çok yakın işbirliği içinde, ancak sonuçta kararlar ulusal düzeyde alınıyor. Öte yandan Avrupa Birliği ülkeleri, 500 bin askerle, tarihin en büyük askeri harcamasını yapıyor. Bana göre bu, yurttaşların vergilerinin çarçur edilmesinden başka bir şey değil.”