1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Kosova'yı tanıma eğiliminde

Bernd Riegert 11 Aralık 2007

AB üyeleri arasında Kosova'nın bağımsızlığını tanıma eğilimi ağırlık kazanıyor. Ancak AB'nin göstereceği ortak tutum, AB dışişleri bakanları toplantısının ardından Cuma günü yapılacak AB Zirvesinde yeniden ele alınacak.

https://p.dw.com/p/Ca8Y
EU Flagge
Sırbistan'la Kosova Arnavutları arasında, Birleşmiş Milletler ve AB, ABD ve Rusya'dan oluşan üçlünün arabuluculuğunda yapılan iki görüşmenin de başarısızlığa uğraması, uzlaşma umutlarının tamamen yok olmasına ve hemen ardından da yeni bir sürecin başlamasına neden oldu. Ve şimdi Kosova Arnavutlarının, daha önce duyurduğu gibi, tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesi bekleniyor. Ancak daha önce Amerikan yönetiminin desteği alan Kosovalılar, görüş ayrılıklarının yaşandığı Avrupa Birliği'nden de çıkacak mesajı bekliyor. Brüksel'de dün yapılan ve Kosova sorununa ortak bir tutum aranan AB dışişleri bakanları toplantısından ise net bir mesaj çıkmadı, ancak Sırp yönetimi ile Kosova Arnavutlarının uzlaşmasını arzulayan Birlik üyeleri arasında Kosova'nın bağımsızlığını tanıma görüşü ağırlık kazandı. Birlik üyelerinin artık tarafları uzlaştırma umudu kalmazken, Alman Dışişleri Bakanı Frank - Walter Steinmeier de Brüksel'deki toplantıda, tarafların ısrarcı olan tutumunu eleştirdi. Steinmeier, "İşin sonuna gelmek, bir zaman ya da fırsat eksikliği yüzünden değildi. İşin sonuna gelinmesi, çözüm için siyasi arzunun eksikliği yüzünden oldu" diye konuştu. Görüşmeler boyunca taraflar geri adım atmadı. Sırbistan, Rusya'nın da desteğiyle, Kosova'ya bağımsızlık verilmesine tamamen karşı çıktı. Bölgeyi özerk olarak yönetmeye devam eden ve arkasına ABD'nin de desteğini alan Kosova Arnavutları ise tam bağımsızlık konusunda meydan okudu ve görüşmelerin başarısızlığa uğraması halinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan edeceğini söyledi. Görüş ayrılıkları Birlik üyeleri arasında da Kıbrıs dışında, üyelerin çoğunluğu Kosova'nın bağımsızlığını tanıma ve halen bölgede güvenliği sağlamak için görev yapan AB askeri misyonunun da artık sona erdirme eğiliminde. Kıbrıs yönetiminin endişesi ise Kosova'nın, Ada'daki Türkler için örnek oluşturması ve Türk tarafının da uluslararası toplum tarafından "Türk Cumhuriyeti" olarak tanınması. Yunanistan, İspanya ve Slovakya da benzer gerekçelerle Kosova'nın tek taraflı hareket etmesine çekimser yaklaşıyor. Bu nedenle AB ülkelerinin tümünün eş zamanlı olarak değil, aşama aşama Kosova'yı tanıması bekleniyor. Birlik içinde bir orta yol arayışı ise devam ederken, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da görüşlerini şöyle dile getirdi: "Kosova'nın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesini şu anda engellemeli ve sürece devam etmeliyiz. Buna göre, bu süreci Sırbistan'daki seçimlerden sonrasına, yani Şubat başına dek sonlandırmalıyız." BM'nin 1244 sayılı kararı Diğer yandan uluslararası hukuk açısından Kosova'nın durumuna ilişkin tartışmalar devam ediyor. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'in dikkat çektiği nokta da BM kararı. Kosova'yı BM idaresinin altında Sırbistan'ın bir parçası olarak kabul eden 1244 sayılı BM kararının hala geçerli olduğunu dile getiren Bildt, bu kararın da yenilenmesi gerektiğine işaret etti. Bildt, "Bana göre; BM Güvenlik Konseyi'nin yeni kararı olmadan hareket edemeyiz. Benim görüşüm bu yönde. Ancak yeni bir BM kararı yok ise o zaman eski 1244 sayılı kararı temel alarak devam etmek zorundayız" değerlendirmesinde bulundu.