1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Komisyonu kararı AP’yi böldü

Kayhan Karaca/Strasbourg9 Kasım 2006

İlerleme raporunun yayımlanmasıyla Avrupa Parlamentosu’nda “Türkiye AB’ye üye olsun mu olmasın mı?” tartışması yeniden gündeme oturdu. Ankara’nın üyeliğine açıkça karşı olan Hıristiyan Demokrat ve muhafazakar gruplar, Komisyon’un Ankara’a Aralık ayına kadar süre tanımasına karşı çıkıyor.

https://p.dw.com/p/AZdK
Görüş ayrılıklarına rağmen tüm gruplar, Türkiye’den liman ve havalimanlarını Güney Kıbrıs’a açmasını istiyor.
Görüş ayrılıklarına rağmen tüm gruplar, Türkiye’den liman ve havalimanlarını Güney Kıbrıs’a açmasını istiyor.Fotoğraf: DW

Çarşamba günü yayımlanan AB Komisyonu’nun ilerleme raporu Avrupa Parlamentosu içinde Türkiye’nin üyeliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Parlamentoda Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakan sosyalistler, liberaller ve çevreci gruplar Komisyon’un Türkiye’ye Kıbrıs konusunda Aralık ayına kadar ek süre tanınması tutumuna destek verirken, Ankara’nın üyeliğine açıkça karşı olan Hıristiyan demokrat veya muhafazakar gruplar Komisyon’u işi savsaklamakla suçluyor.

Bu görüş ayrılığına rağmen, parlamentodaki tüm gruplar Türkiye’den, 2005 yılında imzaladığı Ankara protokolüne uymasını ve liman ve havalimanlarını Güney Kıbrıs’a açmasını istiyor. Türkiye’nin üyeliğini desteleyen ve Avrupa Parlamentosu’nun sayıca ikinci büyük grubu olan sosyalistler, ilerme raporunda Komisyon tarafından dile getirilen eleştirileri ve Kıbrıs dosyasının çözümü için müzakerelerin açık tutulması kararını desteklediklerini söylüyorlar.

"Hükümet eleştirileri ciddiye almalı"

Sosyalist grubun Alman başkanı Martin Schulz bu konuda yaptığı yazılı açıklamada, Komisyon’un Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin meşru olduğunu savundu ve “Türkiye’nin bir dostu olarak hükümeti bu eleştirileri ciddiye almaya ve ciddi ve acil yanıtlar vermeye çağırıyorum. Türkiye’nin müzakerelerde ilerlemeyi reddetmesi sadece, her ne pahasına olursa olsun Türkiye’yi Avrupa Birliği dışında tutmak isteyenlere cephane veriyor,” dedi.

Türkiye’nin üyeliğini destekleyen liberal grup adına yapılan açıklamada ise ilerleme raporu “açık ve temeli olan bir belge” olarak tanımlanıyor. Liberallerin çoğunluğu, gerek Türkiye’nin gerekse Avrupa Birliği’nin karşılıklı yükümlülükleri olduğunu, Güney Kıbrıs’ın BM ve AB politikalarıyla uyumlu biçimde adada iktidarı paylaşması gerektiği dile getiriyor.

"Avrupa kamuoyuna saygısızlık" suçlaması

Türkiye açısından destek verici nitelenebilecek bu mesajlara karşılık olarak parlamentonun merkez sağ ve muhafazakar kanadına mensup çok sayıda üyesi Komisyon’a ateş püskürüyor. Hıristiyan Demokrat grubun Alman ve Fransız kanadı Türkiye konusunda topu AB Konseyi’ne gönderen Komisyon’u sorumluluktan kaçmakla suçluyor. Almanya’da iktidardaki Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) üyesi ve aynı zamanda Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu başkanı olan Elmar Brok, Komisyon kararının Avrupa kamuoyuna karşı saygısızlık ve Türkiye’yle müzakerelerde Avrupa Birliği’nin pozisyonunu zayıflatıcı bir unsur olduğunu savundu.

Fransa’da iktidarda olan Halk Birliği Hareketi Partisi’ne (UMP) mensup Avrupa Parlamentosu üyelerinin mesajları da aynı yönde. Bu parlamenterler de, yayımladıkları yazılı bildiride, Komisyon’u sorumluluklarını yerine getirmemek ve Türkiye’nin Ankara Protokolü’nden kaynaklanan yükümlülüklerine uymaması nedeniyle tavsiyede bulunmak yerine sorumluluğu Avrupa Birliği liderlerine atmakla suçladılar.

Türkiye ilerleme raporu hakkında Avrupa’da başlayan bu tartışmanın gelecek hafta Strasbourg’da yapılacak Avrupa Parlamentosu genel kurul oturumlarına da yansıması bekleniyor.