1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'den Gülen yapılanması için "sağlam" kanıt talebi

30 Kasım 2017

AB Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, Gülen yapılanmasını terör örgütü olarak görmediklerini ve tutumlarını değiştirmek için "sağlam" bir kanıta ihtiyaç duyduklarını söyledi.

https://p.dw.com/p/2oVJU
Gilles De KerchoveFotoğraf: picture-alliance/dpa/Julien Warnand

Avrupa Birliği, Gülen yapılanmasını terör örgütü olarak kabul eden Türkiye ile aynı görüşü paylaşmadığını ve bu tutumunu değiştirmek için "sağlam" bir kanıt sunulmasına ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

AB Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, Ankara'da Reuters'a verdiği röportajda konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Demecinde Gülen yapılanmasına Türk hükümetinin verdiği isim olan "FETÖ" (Fethullahçı Terör Örgütü) kısaltmasını kullanan de Kerchove, "Biz FETÖ'yü bir terör örgütü olarak görmüyoruz ve AB'nin bu konudaki pozisyonunu yakın gelecekte değiştireceğine inanmıyorum" dedi.

"ByLock yeterli değil"

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'de ByLock mobil uygulamasını kullandığı için tutuklanan kişilere de değinen De Kerchove, "Yalnızca bir uygulama indirilmiş olması gibi ikinci derecede öneme sahip kanıttan ziyade, bu kişilerin olaya müdahil olduğunu gösteren somut, sağlam verilere ihtiyaç var" dedi.

Başarısız olan darbe girişiminin arkasında Gülen yapılanmasının olduğunu savunan Türk hükümeti, aynı zamanda NATO müttefikleri ABD ve Almanya'yı darbe girişimini yeteri kadar kınamamış olmakla suçluyor.

15 Temmuz 2016 tarihinden bu yana Türkiye'de aralarında öğretmen, polis memuru ve gazetecilerin de olduğu yaklaşık 50 bin kişi Gülen yapılanmasıyla bağlantıları olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Yaklaşık 150 bin kişi ise işlerinden atıldı ya da görevlerinden uzaklaştırıldı.

Türkiye'deki gözaltıları eleştiren Almanya, Ankara'nın Gülen yapılanması ya da darbe girişimiyle bağlantılı olduğunu öne sürdüğü kişileri iade etmeyi reddediyor. Röportajda bu konuya da değinen De Kerchove, "İade kararı üye ülkelerin elindedir ve çoğu zaman yargı, bağımsız yargı somut kanıtlara ihtiyaç duyar" dedi.

DW/Reuters,/CÖ

© Deutsche Welle Türkçe