AB, Filistin yönetimine yardımları arttırdı
6 Ekim 2005Gazze Şeridi’ndeki İsrail yerleşim birimlerinin boşaltılmasından sonra bölgenin yeniden imar edilmesi ve halkın ekonomik durumunun düzeltilebilmesi için kesenin ağzını açan AB, Filistin özerk yönetimine yaptığı mali yardımları bir kat arttırmayı planlıyor.
AB’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Üyesi Benita Ferrero-Waldner, yaptığı basın toplantısında, halkın ekonomik perspektife kavuşabilmesi için ekonomik hayatın canlandırılması gerektiğini söyledi. Komisyon üyesi Waldner, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesiyle doğan fırsatın harcanmaması gerektiğini dile getirdi.
Ortadoğu Dörtlüsü’ne büyük sorumluluk düşüyor
Dünya Bankası’nın eski başkanı James Wolfensohn’un tavsiyesine uymak gerektiğini vurgulayan Ferrero - Waldner, ekonomik kalkınmanın terör tehlikesini azaltacağına işaret etti. Wolfensohn, ABD, Rusya, AB ve BM’den oluşan Ortadoğu Dörtllüsü’nün Filistinliler’e yaptığı yıllık yardımın 2,5 milyar dolara çıkarılmasını istemişti.
AB ise idari, adli ve altyapı yatırımları için Filistin bölgelerine yılda 280 milyon Euro’luk yardımda bulunuyordu. Ferrero-Waldner, şimdiyse özerk yönetim bünyesindeki reformların sürmesi ve insan ve mal trafiği konusunda İsrail ile Filistinliler’in anlaşmaları şartıyla bu yardımın önümüzdeki yıldan itibaren 480 ila 580 milyon Euro’ya çıkarılacağını duyurdu.
Yardım için işbirliği şart
İsrail ile Filistin’in yapıcı bir şekilde işbirliği yapmaları ve üye ülkelerin de yardım programını desteklemeleri şartıyla yardımları ikiye katlamanın anlam taşıyacağını belirten Ferrero – Waldner, şartların ve işbirliği atmosferinin mutlaka var olması gerektiğini vurguladı.
Sınır kapılarının arttırılıp Gazze Şeridi’nin doğrudan Batı Şeria’ya bağlanması gerektiğini ifade eden Ferrero-Waldner, Gazze Şeridi’nde ekonomik gelişmenin tetiklenebilmesi için de havaalanı ve limanların bir an önce hizmete açılmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
AB, yardımların iyi kullanıldığı kanaatinde
Filistin özerk yönetiminin yardım paralarını etkili bir şekilde kullanacağından kuşku duyulmaması gerektiğini kaydeden Birlik Komisyonu üyesi, yaptıkları incelemelerde yardımların kimsenin cebine girmediğini saptadıklarını ve Filistin yönetiminin yardımları isabetli bir şekilde kullanmasının AB’nin yardımına bağlı olduğunu söyledi.
AB, özerk yönetim yardımlarını artık doğrudan Filistin bütçesine aktarmayıp projeye bağlı olarak yapıyor. Üye ülkelerden kkesenin ağzını açmalarını bekleyen Birlik Komisyonu zengin Arap ülkelerini de Filistinliler’e daha fazla yardım yapmaları için ikna etmeye çalışıyor.