1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB liderleri ekonomi konuştu

18 Haziran 2010

Avrupa Birliği liderleri, ekonomik krizin aşılması hedefiyle ortak adımlar atma konusunda uzlaştı.

https://p.dw.com/p/Nu2Z
İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero (solda), AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy (ortada), AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel BarrosoFotoğraf: AP

AB devlet ve hükümet başkanları bankalar, borç ve Euro krizlerinden ders çıkarmaya çalışıyorlar. Brüksel'deki zirvede, gelecekte 27 üye arasında daha sıkı bir koordinasyon olması ve İstikrar ve Kalkınma Paktı'nın güçlendirilmesi ve sıkılaştırılması kararlaştırıldı. Ayrıca bankalara, gelecekte sektörde yaşanması muhtemel iflaslarda kullanılması için ek vergiler konması konusunda anlaşıldı. Bankalara ek vergi uygulamasının küresel anlamda başlatılması hedefleniyor, ancak bu sağlanamazsa AB kendi içinde uygulamaya geçecek.

AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, bu yolla finans krizinin yükünün daha adil dağılmış olacağını ve ayrıca mali piyasaların da daha fazla istikrara kavuşacağını kaydetti.

AB'de 'ekonomi hükümeti'

Avrupa Birliği liderleri arasında son günlerde sürekli olarak bir tür “ekonomi hükümeti” kurulması konuşuluyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, çözümün tanımı nasıl olursa olsun, Birlik içinde daha fazla koordinasyon konusunda bölünme yaşanmamasının önemini vurguladı. Merkel, zirvede herkesin, sözkonusu çözümün, Avrupa Birliği'nin 27 üyesini de kapsaması gerektiği, hatta bunun zorunlu olduğu yönündeki görüşe büyük destek verdiğini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, daha önce, sadece Euro bölgesindeki 16 ülkeyi kapsayacak ve sekreteryası Paris'de bulunacak daha küçük bir grubu tercih ettiğini dile getirmiş, ancak bu görüşü destek bulmamıştı.

AB milli bütçeleri denetleyecek

Zirvede üzerinde uzlaşılan bir diğer nokta da, milli bütçelerin AB tarafından daha sıkı kontrol edilmesiydi. Bütçelerin, ulusal parlamentolara sunulmadan önce, Brüksel tarafından gözden geçirilmesi isteniyor. AB üyeleri ayrıca, bankaların en kötü ekonomik gidişat koşullarında bile ayakta kalıp kalamayacağını saptamaya yarayan stres testlerinin sonuçlarını açıklamaya karar verdiler. Birlik böylece piyasalara şeffaflık mesajı verip, bankalarla ilgili iflas söylentilerinin önüne geçmeyi hedefliyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, bu adımın çok önemli olduğunu belirtti ve "Piyasalara da tam anlamıyla şeffaflıktan yana olduğumuzu gösterdik. Tüm Avrupa Birliği üyelerinin buna katılma kararı beni memnun etti.” şeklinde konuştu.

G20 zirvesinde bankalara ek vergi önerisi

Haziran ayı sonunda Kanada'nın Toronto kentinde düzenlenecek olan G8 ve G20 zirvelerinde AB olarak ortak bir çizgi belirlenmesi yönünde ise, pek gösterişli olarak nitelendirilemeyecek bir sonuç alındı. AB yetkilileri, bankalara uluslararası alanda ek vergi konmasını önerecek, ancak mali işlem vergisinin sadece ircelenmesini ve bu konuda çalışmalar yapılmasını masaya getirecekler.

"Avrupa 2020" karara bağlandı

AB liderleri yoksullukla mücadele konusunda da yol aldı ve eğitim, araştırma, istihdam ve sosyal güvenlik alanlarını kapsayan “Avrupa 2020” adlı 10 yıllık dev strateji planını karara bağladı. Bu plan, Avrupa'yı 2010 yılına kadar dünyanın rekabet gücü en yüksek ve en dinamik bölgesi haline getirmeyi hedefleyen 2000 tarihli Lizbon Stratejisi'nin yerini aldı. Plan, AB'deki 20 milyon kişinin yoksulluktan kurtarılmasını öngörüyor. Bu hedefe nasıl ulaşılacağı ise, milli hükümetlere bırakılıyor. Avrupa fikrine kuşkulu yaklaşan İngiltere'nin yeni Başbakanı David Cameron, "Bu stratejinin ulusal yetkileri kısıtlamayacağının vurgulanmasını istiyordum ve bu da aynen kapanış bilidirisinde yeralıyor. Bence bu önemliydi.” dedi.

İran'a sert yaptırım, Estonya'ya Euro

AB devlet ve hükümet başkanları zirvede ayrıca tartışmalı nükleer programı nedeniyle İran'a daha ağır yaptırımlar uygulanmasını ve Estonya'nın 17. üye olarak Euro bölgesine kabul edilmesini karara bağladı.

İzlanda ile üyelik müzakereleri başlıyor

Ayrıca İzlanda ile üyelik müzakerelerinin resmen başlatılmasına karar verildi. İzlanda'nın AB nezdindeki temsilcisi Stéfan Jóhannesson "Bu önemli bir adım. Üyelik sürecinde bu noktaya varmış olmamızdan dolayı mutluyum. Biz zaten AB'ye yoğun bir şekilde entegre olmuş bir ülkeyiz.” şeklinde konuştu. İzlanda, Avrupa Ekonomik Alanı'nın ve böylece AB iç pazarının bir parçası. Tam üyeliğin 2013 yılında başlayabileceği tahmin ediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Susanne Henn / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay