1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB bakanlarının gündemi yoğun

Ajanslar, Bernd Riegert/DW23 Nisan 2007

AB dışişleri bakanlarının Lüksemburg’daki toplantısı başladı. Toplantıya Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da katılıyor. İki gün sürecek görüşmelerde, Rusya ile imzalanması planlanan ekonomik işbirliği anlaşması ile birçok kritik konu ele alınıyor.

https://p.dw.com/p/AZPE
Darfur, İran, Irak, Kosova ve Filistin'de yaşanan sorunlar ele alınıyor.
Darfur, İran, Irak, Kosova ve Filistin'de yaşanan sorunlar ele alınıyor.Fotoğraf: AP

AB dışişleri bakanlarını Lüksemburg’da buluşturan Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi’nin gündemi oldukça yoğun. Bakanlar sabahki oturumda kriz bölgelerinden Darfur’u ele alırken öğleden sonra Rusya ve İran’ı görüştü.

AB dışişleri bakanları, Tahran’a yönelik BM Güvenlik Konseyi’nin yaptırımlarını bir adım daha ileri götürekek, nükleer faaliyetlere destek veren İranlı hükümet görevlilerine AB’ye girme yasağı, ayrıca 20 civarında İranlı iş adamının Avrupa’daki hesaplarının dondurulmasına karar verdi.

Dışişleri bakanları bir taraftan İran’a yönelik yaptırımların setleştirilmesi yönünde karar alırken, bir yandan da Tahran’la diyaloğun sürdürülmesinden yana görüş bildirdi. AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, İranlı başmüzakereci Ali Laricani ile Çarşamba günü Ankara'da bir araya geleceğini söyledi.

Bu arada AB dışişleri bakanları, Avrupa Adalet Divanı’nın geçen Aralık ayında İranlı muhalif örgüt Halkın Mücahitleri’nin AB terör örgütleri listesine alınması ve mal varlıklarının dondurulmasına yönelik kararı iptal etmesinden sonra geçerliliği tartışılan uygulamanın şeffaflaştırılarak sürdürülmesi kararına vardı.

AB yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, 2002 yılında Halkın Mücahitleri örgütünü terör listesine ekleyen AB Konseyinin aldığı kararın "gerekçesiz olduğunu" ve "savunma haklarını" ihlal ettiğine hükmetmişti.

AB'nin terör listesi, KADEK ve KONGRA-GEL adları dahil PKK, DHKP-C, İBDA-C, Ebu Nidal örgütü, Hamas, İslami Cihad, Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları gibi 29 terör örgütü ve 45 teröristi kapsıyor.

Moskova ile ilişkiler

AB dışişleri bakanlarının başka bir gündem maddesi de Rusya ile ilişkilerin güçlendirilmesi. Bir süredir AB-Rusya arasında imzalanması planlanan ekonomik işbirliği anlaşması, AB’nin yeni üyesi Polonya tarafından veto ediliyor. Vetonun gerekçesiyse, Moskova’nın Polonya’dan ihraç edilen etlere yasak getirmesi. Yetkililer hafta sonunda yapılan görüşmelerde de Moskova'yı yasaktan vazgeçmeye ikna edemedi.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier “Hafta sonunda AB ile Rus yetkililer arasında Polonya’dan et ithalatı konusunda görüşmeler oldu, ancak henüz net bir sonuca ulaşılamadı“ dedi.

AB ile Rusya arasındaki stratejik işbirliği anlaşmasının detaylarının Mayıs ayında yapılacak zirvede ele alınması bekleniyor. Ancak AB Komisyonu’nun dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner, anlaşmayla ilgili görüşmelere Rusya’dan gelebilecek olumlu sinyaller neticesinde geçilebileceğini belirtti: “Zirvenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği Rusya’ya bağlı. Rusya’nın açık bir sinyal vermesi gerekir. Açıkçası ben, zirvenin yapılacağını düşünüyorum ama bugün bu konuyu da görüşeceğiz.“

Kerkük konusunda çağrı

Ayrıca AB dışişleri bakanları, Kerkük'ün statüsü konusunda "samimi diyalog ve güven artırıcı ruhla karar alınması" çağrısında bulundu. Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi kararlarında, "istikrarlı, güvenli, demokratik, müreffeh ve birleşik Irak'ın desteklendiği" belirtilerek, Irak'ın bağımsızlığına, egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne vurgu yapıldı.

Irak halkına yönelen her türlü saldırının şiddetle kınandığı kararlarda, "Irak'ın demokratik yollarla seçilmiş hükümetinin komşu ülkelerle ve uluslararası toplumla temas, kamu düzenini tesis, ulusal uzlaşmayı ve hukuk devletini teşvik ve ekonomik kalkınma çabalarına destek verildiği" kaydedildi.

"AB Konseyi, eğer Irak'ın barış içindeki müreffeh geleceğine temel oluşturacak anayasanın gözden geçirilmesi, federalizmin yasal çerçevesi ve Kerkük'ün statüsü gibi hayati kararların samimi diyalog ve güven artırıcı ruhla alınması gereğine inanır" denilen kararlarda, 4 Mayıs’ta Mısır'da yapılacak Irak'a komşu ülkeler konferansı girişiminin memnuniyetle karşılandığı bildirildi.

Hamas'ı benimsemiyorlar

AB, Filistin ulusal birlik hükümetine doğrudan para yardımında bulunmayacağını açıklarken, ekonomik krizin hafifletilmesi için Hamaslı olmayan kabine üyeleriyle yakın işbirliği sözü verdi; daha önce insani yardımlarda Hamas hükümetini devre dışı bırakmak için geliştirilen geçici uluslararası mekanizmanın üç ay daha uzatıldığı bildirildi.

Birliğin, Filistin hükümetinin bütünüyle çalışmaya hazır olduğu ifade edilen kararlarda, bunun için Hamaslı bakanların İsrail'in tanınması, şiddetten vazgeçilmesi ve önceki anlaşmaların kabul edilmesi koşullarını karşılamaları istendi.

AB'nin bu doğrultuda yeni hükümetin politikalarını ve eylemlerini yakından izlemeyi sürdüreceği belirtilen kararlarda, İsrail'e de Filistin yönetimi adına topladığı fakat Hamas iktidarının ardından dondurduğu vergi ve gümrük gelirlerini serbest bırakması çağrısı yapıldı.

Bu arada AB Komisyonu’nun dış ilişkilerden sorumlu Üyesi Benita Ferrero-Waldner, basına yaptığı açıklamada, AB'nin iç denetim ve kontrol, vergi idaresi ve gümrüklerin yönetimi gibi konularda Filistin yönetimine yardıma hazır olduğunu söyledi.
Ferrero-Waldner, Filistin yönetiminin yaşadığı büyük mali krizi aşmak için İsrail'in ödemeyi dondurduğu vergi ve gümrük gelirlerine acil ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Orta Asya politikası

AB, enerjide Rusya'ya olan bağımlılığın azaltılmasında önem taşıyan Orta Asya ülkelerini yakın izlemeye aldı. Konsey kararlarında, AB Troykası’nın Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'la ilk toplantısını Astana'da 28 Mart’ta yaptığı hatırlatılarak, bu toplantının Orta Asya ülkeleriyle siyasi diyaloğun güçlendirilmesinde önemli bir yeni adım olduğu görüşü paylaşıldı.

Orta Asya ülkelerini yakın izlemeye aldığını duyuran AB, Orta Asya konusunda politikasını belirlerken, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatıyla (AGİT) Birleşmiş Milletlerin tecrübelerinden yararlanacak bu tür uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapacak.