AB anayasa krizinden çıkış yolu arıyor

AB devlet ve hükümet başkanları, iki gün sürecek olan zirve için yarın Brüksel’de bir araya geliyorlar. Genişleme ve ortak enerji politikası gibi gündem maddelerinin de yer aldığı zirvenin odak noktasını ise AB Anayasası oluşturacak. Fransa ve Hollanda’da yapılan referandumlarda reddedilmesinin ardından bir yıldan bu yana rafa kaldırılmış olan AB Anayasası, ilk kez bir liderler zirvesinde ele alınıyor. Ancak AB liderlerini Anayasa krizi konusunda hemen bir çözüm üretmesi beklenmiyor.

AB Dönem Başkanı Avusturya’nın Başbakanı Wolfgang Schüssel, zirve öncesi yaptığı açıklamada, Anayasa’ya ilişkin tartışmaların 2008 yılı sonuna dek devam edebileceğini söyledi. Anayasa tartışmalarında ilerleme sağlanmasının söz konusu olduğunu ve durumun nispeten sakin olduğunu belirten Schüssel, Anayasa’nın içeriğinin geçerliliğini koruduğunu ifade etti.

Barraso: Kara bulutları dağıttık

Zirve öncesi değerlendirmelerde bulunan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ise Fransa ve Hollanda'daki referandumlarda yeni AB anayasasının reddedilmesinin ardından, geçen yılki zirve öncesinde birliğin fonksiyonunu yitirdiği söylemleri gibi söylemleri hatırlatarak “Üzerimizdeki kara bulutları dağıttık. İyiye doğru bir değişim yaşadık'' dedi.

Barroso, şartların fikir birliği için uygun olmadığını belirterek, bu yılın düşünmeyle ve önerilerin alınmasıyla geçirilmesini, AB'nin 59. kuruluş yıldönümü olan 2007'de ise kurumsal sorunların çözümü için adım adım ilerlemeyi içeren bir takvim belirlenmesini istedi. 2007 yılının ortasında AB Dönem Başkanlığı’nı devralmaya hazırlanan Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel’in Anayasa krizinin aşılması için öneriler getireceğini belirten Barroso, gelecek yıl yeni bir sürece gireleceğini ifade etti.

Genişleme konusu

Barroso, zirvede ele alınacak genişleme konusuna da değindi. Genişleme politikasının birliğe yeni sorunlar getirmediğini, aksine anayasa krizi gibi kurumsal sorunların çözülmesinde faydalı olduğunu belirten Barroso, “Bu kapsamda genişleme politikasını şekillendirirken mevcut taahhütlerimize bağlı kalacağız“ dedi.

Barroso, Türkiye'nin üyeliğine ilişkin de şu değenlendirmede bulundu: ''Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, Kopenhag kriterleri gibi değerlerimiz müzakere edilemez. Bunlarla gurur duyuyoruz. Türkiye de diğer aday ülkeler gibi Avrupa’nın değerlerine saygı göstermek durumunda. Müzakere süreci Türkiye'nin modernleşme ve demokratikleşme yolunda ilerlemesine katkı yapıyor.''