AB üyesi Polonya'da hayalkırıklığı

"Bazı malların ucuzlaması gerekirdi. Alman birası örneeğin. Ama hala eskisi gibi pahalı. Ya da telefon etmek... artık rekabet olduğuna göre, fiyatların düşmesi gerekirdi. Ama değişen hiçbirşey olmadı. "

Polonyalı tüketiciler, AB üyeliğinin fiyatlar üzerindeki etkisinden böyle yakınıyor. Birlik üyeliğinden karlı çıkan ise tarım sektörü. Bir zamanlar iyi organize olmadıkları, çok fazla küçük tarım üreticisi bulunduğu gerekçesiyle ülkenin sorunlu kesimini oluşturan çiftçilerin işi her geçen gün açılıyor. Kuşkonmaz, meyve, patates, tahıl ya da mantar gibi ürünler, AB piyasasında başı çekiyor. Polonya Tarım Bakanı Wojciech Olejniczak, çiftçilerin Brüksel’den talep ettikleri mali yardım konusunda da çekingenlikten vazgeçtiklerini belirtiyor:

"Şimdiye dek bir milyon 300 bin çiftçi AB‘ne başvuruda bulundu. Bunu başardığımız için övünmeliyiz. Bu konuda hala tereddüt içinde olanları da yakında ikna edeceğimizden eminim."

En büyük sorun pahalılık

Polonya’da çiftçilerin durumu düzelirken, birçok tüketici pahalılıktan yakınıyor. Fiyatlar her geçen gün artıyor ve "AB kabusu" nden sözediliyor.

"AB’ne üye olmanın avantajlarını sadece radyo ve televizyonda duyuyor ya da gazetede okuyorum. İhracatımız artmış, yakında refaha kavuşacakmışız..Ama ben, maddi durumumda hiçbir düzelme görmüyorum. Fiyatlar çok yükseldi. Örneğin et fiyatları. Gıda maddeleri büyük ölçüde Almanya’ya ihraç edildiği için, burada fiyatlar en az üçte bir oranında arttı. Örneğin AB’ne girmeden önce 1,09 Zloti olan lor peyniri şimdi 1,39 Zlotu. İlaçlar da çok pahalandı. Emekli aylıklarına ise ne yazık ki zam yapılmıyor. Hayat çok pahalandı."

Et yüzde 18 zamlandı

Polonya Merkez Bankası’nın yaptığı bir araştırmaya göre, sığır ve tavuk eti fiyatları son 4 ay içinde yüzde 18 oranında artış kaydetmiş. Buna karşılık ucuzlayan hiçbir mal yok. Beyaz eşya, şaraf ya da bira fiyatları sadece yüzde 0.5 oranında düşmüş. Bu arada Polonyalı balıkçılar da AB politikasının getirdiği dezavantajlarla, örneğin avlanma yasağı gibi düzenlemelerle tanışmış durumda. Polonyalı bir balıkçı şöyle konuşuyor:

“Tuttuğum balıkları ezip parçalamak ya da denize atmaktan başka çarem kalmıyor. Oysa ben de herkes gibi çalışmaya devam etmek istiyorum. Mesleğimden vazgeçmek niyetinde değilim. Bunu düşünmek bile istemiyorum. Elimdeki avucumdakini harcarsam, günün birinde hepsi tükenir. O zaman ne yaparım?"