1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

30.09.2010 - Alman basınından özetler

30 Eylül 2010

Bugünkü Alman gazetelerinin başlıca yorum konularını terör tehlikesi, Hollanda’da İslam karşıtlarının desteğiyle koalisyon hükümeti kurulması, Paris-Brüksel gerginliği ve Avrupa istikrar paktı reformu oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/PQMn
Fotoğraf: AP Graphics

Braunschweiger Zeitung'un terör tehlikesini konu alan yorumu:

“Küreselleşme çağında Amerikalı bir rahibin Kuran yakmaya kalkışmasının Almanya’ya da etkisi olabilir. Terör, Almanya gibi açık toplumlara kolay ulaşabilir. Son derece dikkatli olunmalıdır. Paniğe sebebiyet vermek bile teröristlerin zaferi olur. Kanadalı filozof Taylor terörle mücadelenin de terör doğurabileceğini söylemişti. Bu nedenle, tehditle başa çıkabilmek için her defasında enikonu düşünülerek adım atılmalıdır.”

Saarbrücker Zeitung ise yorumunda Almanya’nın terörün gözüne kestirdiği ülkeler arasında yer aldığını, uluslararası terörle mücadele işbirliğinin etkili olduğunu ve güvenlik yasalarının sertleştirilmesinin yeniden gündeme gelebileceğini belirtiyor ve ekliyor:

“Berlin yönetimi terörle mücadele yasalarını yeniden gözden geçirecektir. İçişleri bakanının taslağı hazır ama şimdilik liberal koalisyon ortağı tarafından bloke ediliyor. İyi de oluyor. Çünkü teröre karşı mutlak güvenlik diye bir şey yoktur. Bu nedenle politikacılar durmadan ek güvenlik tedbirlerinden söz etmeyip küresel terörün nasıl kurutulabileceğine kafa yormalıdırlar.”

Avrupa’da İslam karşıtlığı adıyla yeni bir meslek doğduğunu yazan Frankfurter Rundschau gazetesi, Hollanda’daki yeni hükümet ortaklığını şöyle değerlendiriyor:

“Geert Wilders tek bir konuya odaklanan partiyle hükümet üzerinde nasıl büyük nüfuz kazanılabileceğini kanıtladı. Hollanda’nın en büyük sorunu bütçenin sağlığa kavuşturulması. Wilders’in istediği gibi göç giderlerinin azaltılması bütçeyi dengelemeye yetmeyecektir. Geert Wilders popülistliği bırakıp, sorumluluk sahibi bir politikacı olmayı öğrenmelidir.”

Berlin’de yayımlanan tageszeitung’da ise şu satırları okuyoruz:

“Yeni hükümet Geert Wilders’in zorlamasıyla dizginleri daha da kısacaktır. Wilders, halkı Müslümanlara karşı kışkırtan Avrupalı sağ popülistlerin en radikalidir. Seçim kampanyası sırasında Müslüman göçmenlerin Hollanda’ya girişinin yasaklanmasını, uyuma önem vermeyen Müslümanlara müsamaha edilmemesini, Kuran’ın yasaklanmasını ve başörtüsü vergisi konmasını talep etmişti. Wilders’li Hollanda bütün Avrupa’da, İslam fobisi olarak tanımlanan siyasi akımın öncüsü haline gelebilir. Ama Hollanda’daki hayaletin kısa zamanda kaybolması da mümkün dür. Umalım, tek oyluk çoğunluğu bulunan bu zayıf koalisyon fazla dayanamasın.”

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi, Fransa’nın Romanları sınır dışı etmesine Avrupa Birliği’nin gösterdiği tepkiyi şöyle yorumluyor:

“Komisyonun adaletten sorumlu üyesi Viviane Reding’in Fransa Cumhurbaşkanı’nın rüyalarına girip girmediği bilinmez. Ama mümkündür. Reding, Romanları sınır dışı eden Sarkozy’ye ültimatom verdi. Hukuki işlem başlatılması bile Sarkozy’nin suratına indirilmiş bir tokattır. Top şimdi Paris’te. Birlik hukukunu ihlale devam ettiği takdirde kendini Avrupa Adalet Divanı’nda bulacak. Sarkozy, Brüksel’e daha ne kadar kafa tutabileceğini iyi düşünmeli. Fransa’da popülaritesini arttırayım derken kendi bir anda, yükselişe geçen Avrupa sağının tam ortasında bulabilir.”

Handelsblatt adlı iktisat gazetesinin Avrupa istikrar paktı ile ilgili tartışmaları konu alan yorumuyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Politikacılar itiraf etmeye yanaşmasalar da, Avrupa ekonomi hükümetinin kurulacağı gün yaklaşıyor. İstikrar paktı Komisyon’un talepleri doğrultusunda daha katı kurallar konursa maliye bakanlarının eli kolu bağlanır. Bu dramatik borç krizinin kaçınılmaz sonucudur. Kendiliklerinden AB’ye bu kadar yetki vermek milli hükümetlerin aklına gelmezdi. Brüksel’den gelen önerilerin ayrıntıları uzun uzadıya tartışılacaktır ama AB artık gerçek ekonomi birliği olma yoluna girmiştir. Avrupalılar milli egemenliklerinden geriye ne kaldığını görüp şaşıracaklardır.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu