30.03.2010 - Avrupa basınından özetler

Polonya gazetesi Gazeta Wyborcza, Rusya'da dün düzenlenen intihar saldırılarına ayırdığı yorumda, ‘Moskova’daki terör saldırılarının ardında ister Kafkasyalı teröristler, ister aşırı milliyetçiler, ya da belki de Rus istihbarat örgütü olsun, bu eylemler, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in politikalarına indirilmiş bir darbedir’ diyor. Yorumun devamı şöyle:

“Medvedev aylardan beri Rusya’da yeni bir perestroyka, yani yeniden yapılanma dönemi başlatmayı deniyordu. Ancak Rusya bu terör saldırılarından sonra terörizmle mücadeleyi yeniden başlatmak zorunda kalacak. Öte yandan güç odakları ve istihbarat birimleri de durumu kendi çıkarları için kullanarak, konumlarını sağlamlaştırmaya çalışacak. Böylece demokratik ve dünyaya açık bir Rusya girişimi de yine bir başka bahara kalacak.”

Avusturya’da yayımlanan Der Standard gazetesi, Rusya'daki terör eylemlerini tezgâhlayanların kendilerini El Kaide’nin küresel çaptaki mücadelesinin bir parçası olarak gördüklerini belirtiyor. Gazete bunun da 20 yıl önce tarihe gömülen Sovyetler Birliği'nden sonra devletin kimlik sorunu yaşamasından kaynaklandığına işaret ediyor. Gazete, devletin hatalarını şu cümlelerle özetliyor:

“Bugün ülkenin insanları Rus kimliğini neye dayandırıyor? Kuşkusuz, dağlık cumhuriyetlere ve İslam'a değil, gücüne ve tarihi geçmişine… Rusya her zaman ektiğini biçen bir kuvvet devleti olmuştur. Rusya’nın yumuşak güç kullanma, barışçıl yoldan karşısındaki etkileme gibi çok önemli yeteneklerden yoksun olması iç politikaya da, dışa da yansıyor.”

Fransız La Croix gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile Başbakan Putin’in, saldırıların sorumlularının cezalandırılacağına ilişkin kararlılık sergilediklerine dikkat çekiyor, ancak ne Afganistan'da, ne de Kafkaslardaki teröre karşı sadece silah gücüyle mücadele edilmesinin mümkün olmadığı görüşünü savunuyor. Ne yapılması gerektiği konusunda ise yorumda şu görüşlere yer veriliyor:

“Çok önemli bir nokta da, teröristlerin yoksul ve hüsrana uğramış halk arasındaki etkisinin kırılması için bu bölgelerde yaşayanlara perspektif sunmaktır. Medvedev bu amaçla bölgede ekonomiyi geliştirme çalışması yapması için bir yetkili atadı. İşte bu hedef, terör eylemlerinin sorumlularından hesap sorulacağı ve devletin otorite sergilemek zorunda olduğu gibi bahanelerle gözden kaçırılmamalıdır.”

İtalya’da Başbakan Silvio Berlusconi’nin adının karıştığı yolsuzluk skandalları nedeniyle yapılan bölgesel seçimleri, aynı Fransa’da olduğu gibi sol ittifakın kazanması bekleniyordu. Ancak böyle olmadı, Berlusconi’nin bağlı olduğu “Kuzey Ligi” adlı sağ-muhafazakâr ittifak, bölgesel seçimlerden galip çıktı. Konuya ilişkin İtalyan sol-liberal La Repubblica gazetesinin yorumunu aktarıyoruz:

“Özel skandallara, adli makamların peşinde olmasına ve iki yıldan bu yana hükümet edememesine rağmen Silvio Berlusconi ne yaptı etti, bölgesel seçimleri de kazandı. Bunu da tipik Berlusconi yaklaşımı ile seçim kampanyasını kişisel referanduma dönüştüreceğini söyleyerek başardı. Ve gerçekten de ara bölgesel seçimler sırasında ‘bölgesel oylar siyasidir’ diyerek, seçimi referanduma çevirmeye çalışması, onu haklı çıkardı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay