1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

29.09.2011 - Avrupa basınından özetler

29 Eylül 2011

Bugünkü Avrupa gazetelerinde ağırlıklı olarak euro krizi ele alınıyor. Suriye'deki gelişmeler ve Fransa'da Sarkozy'e yönelik giderek artan tepkiler, Avrupa basınından seçtiğimiz diğer yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/12itd

Yunanistan'ın borç krizini ve bunun Euro Bölgesi'ne etkilerini değerlendiren İspanyol gazetesi El Periodico, şu saptamaları yapıyor:

"Euro Mali İstikrar Fonu'nun kapsamının genişletilmesi onayını Finlandiya, Almanya, Avusturya ve Hollanda  en sona bıraktı. Yani Euro Bölgesi'ndeki bazı ülkelerin hâlâ çekinceleri var. Euro krizinden sadece Yunanistan'ı sorumlu tutmak, işin kolayına kaçmak olur. Çünkü Euro ülkelerinin, mali sistemlerini ıslah edebilmek için aktardıkları milyarlarların sadece çok küçük bir bölümü Yunanistan'ın borçlarını kapatmak için kullanılıyor. AB, bu tür önemli kararları alırken hep zorlanıyor. Çünkü Avrupalı politikacılar, kendi tabanlarından gelen popülist taleplere öncelik tanıma alışkanlıklarından bir türlü vazgeçmiyor."

İsviçre'nin Zürih kentinde çıkan Tages-Anzeiger gazetesi ise Avrupa Birliği'nin borç kriziyle ilgili şu görüşleri dile getiriyor:

"Borç krizinin bankalara ve reel ekonomiye de sirayet ederek 'devletler krizine' dönüşme ve hatta dünya ekonomisini felç etme ihtimalinin bulunması, Avrupalı kriz yöneticilerinin üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Maharetlerini ortaya koyup piyasalara ikna edici konseptler sunmaları ve Avrupa Para Birliği'nin dağılmasını engellemeleri için zaman gittikçe daralıyor. Lehman Brothers örneğinde de şahit olduğumuz üzere küçücük bir kıvılcım bir anda büyük bir yangına dönüşebiliyor. Böyle bir ihtimal karşısında da şu soru gündeme geliyor: Böyle bir yangına acil olarak müdahele edecek takviye itfaiye birlikleri nerede?"

Avusturya'da yayımlanan Salzburger Nachrichten gazetesi, Suriye'deki durumu taşıyor yorum sütunlarına:

“İktidarın güçten düşmüş sahibi Şam'da kalmaya devam ettikçe, baskı daha da büyüyecek. Suriye ordusunun topçu birliklerinin isyancılara karşı devreye sokulduğu yönünde ilk haberler gelmeye başladı; ancak katledilmek istemeyen isyancılar da artık doğal olarak silaha sarılıyor. Suriye'deki olaylara seyirci kalanların başında ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesi geliyor. Oysa onların elinde ülkedeki olayların gelişiminde etkili olmak için her tür imkân var. Yaptırımların uygulamaya konmasını öngören bir karar çıkarılmasından, uçuş yasağı getirilmesine veya halkı koruyacak farklı önlemlerin alınmasına kadar pek çok şey yapabilirler. Hangi tedbire başvurmak gerektiği, hangi stratejinin daha iyi olacağı tartışılabilir, tartışılmalıdır da. Ancak gözlemci statüsünde kalarak, kendi ülkelerinin çıkarları doğrultusunda hareket edenler, Suriye'deki can pazarının daha da uzun sürmesine neden oluyorlar.”

Danimarka'nın sol-liberal eğilimli gazetesi Information, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin 75'inci doğum gününe ilişkin olarak şu yoruma yer veriyor:

“Berlusconi, sadece Avrupa'nın en yaşlı ve en zengin hükümet başkanı değil, aynı zamanda dünya siyaset tarihinde hukukî takibata uğrayan liderler arasında da açık ara önde gidiyor. İtalya Başbakanı, geçen yıl doğum gününü İtalyan Meclisi'nin kendisinin sunduğu beş maddelik programa onay vermesi ile güven tazeleyerek kutlamıştı; ancak bu yılki kutlamanın daha havalı olması bekleniyor. Berlusconi, mart ayında hakkında mafya ile bağlantıları olduğu yönünde şüpheler bulunan bir vekili bakan olarak atayarak, kırılması zor bir rekora imza atmıştı… Oysa, doğum günü çocuğu, eski İtalyan hükümetlerinden hiç birinin mafya ile kendisi kadar etkili mücadele etmediği görüşünde. Ne diyelim; ömrün uzun olsun Berlusconi!”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Murat Çelikkafa

Editör: Başak Özay