1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

29 Mart 2012

Avrupa basınının ağırlıklı konuları, Suriye’nin, Annan planını kabul etmesinin yankıları, Papa 16’ncı Benedikt’in Küba ziyareti ve Almanya’da yükselişi süren Korsanlar Partisi.

https://p.dw.com/p/14Ufy
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Hollanda’da çıkan NRC Handelsblad, Kofi Annan’ın ülkede akan kanın durdurulması için sunduğu altı maddelik öneriler paketinin başarıya ulaşabilmesinin Rusya ve Çin’e bağlı olduğunu vurguluyor yorum sütununda:

“Şam’ın aklını başına getirebilecek belki de tek dış güçler, Rusya ve Çin. Annan da pratikte bu ülkelerin çizgisini izledi. Planı, Esad’ın uyguladığı şiddeti kınamaksızın, insanî felaketin boyutlarının büyümesini engellemek. Batı ve Arap Birliği, bu iki ülkenin Güvenlik Konseyi’ndeki veto haklarından doğan gücüne boyun eğdi. Fakat bu beraberinde aynı zamanda yükümlülükler de getiriyor. Çin hükümetinin, Esad’a bir kez çağrıda bulunarak Annan planını hayata geçirmesini talep etmesi yeterli değil. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov aracılığıyla Suriye’deki krize iyice bulaşmış olan Rus hükümeti de, baskıyı artırmak zorunda. Rusya ve Çin sözler ile değil, somut eylemler ile sonuç almalı.”

Avusturya'dan liberal çizgideki Der Standard gazetesi de, Annan’ın Suriye için hazırladığı barış planını yorum sütununa taşımış:

“Kofi Annan’ın planının Suriye’de hayata geçirilme olasılığı çok az. Bu plan krizi tek boyutlu olarak görüyor ve baş aktörün, yani rejimin A adımını atmasıyla B durumuna erişileceğinden yola çıkıyor. Fakat bu tablo safça ve yanlış. Kriz uzun zamandır, birden fazla düzlemde sürüyor. İsyancılar, farklı oranda disipline olmuş ve birbirinden çok farklı motivasyonlara sahip gruplardan oluşuyor. Örneğin bazıları, bir semti ve sakinlerini rejimden korumak için çaba sarf ederken, bazı gruplar ise ‘kâfir’ olarak nitelendirdiklerine cihat açmış durumda. Bu gruplaşmaların, Annan planının maddelerine ne şekilde cevap vereceklerini denetlemek ve koordine etmek, büyük güç gerektiren bir iş.”

Avusturya’nın başkenti Viyana’da çıkan muhafazakâr Die Presse ise, bu sabahki yorum sütununda, Latin Amerika’yı ziyaret eden, Papa 16. Benedikt’in Küba temaslarını ele alıyor:

“Katoliklerin ruhani lideri, Marksizm'in ölüm döşeği olarak da nitelendirilebilecek Küba'yı ziyaret etti. Yıllarca Marksizm ile mücadeleye yoğunlaştığı için, diğer tehlikeleri göz ardı etmiş olan Kilise'nin lideri Benedikt, Küba Devlet Başkanı Raul Castro'ya da hitap ettiği konuşmasında ‘Marksist ideoloji artık realiteye uymuyor' ifadesini kullandı. Ah, tabii, realite! Peki, Katolik öğretiler bu ‘realiteye' ne kadar uyuyor? Avrupa başta olmak üzere birçok yerde bu soruyu yöneltenlerin sayısı her geçen gün artıyor.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung da, komşu ülke Almanya'da son dönemde yıldızı parlayan Korsanlar Partisi'ni taşımış yorum sütununa:

“Almanya'daki klasik partiler, genç korsanların başarısından sürekli olarak rahatsız. Korsanların, internet üzerinden çok sayıda yandaş toplamak konusundaki yetenekleri tüm kesimler tarafından takdir ediliyor. Bu partinin başarılarının artmasıyla, diğer tüm partiler de internette daha fazla varlık gösterir oldu. İçerik olarak Hrıstiyan Birlik Partileri, açık bir biçimde Korsanlar Partisi'nin karşısında konumlandılar. Diğer partilerde ise bir yandan bir güvensizlik hüküm sürerken, diğer yandan da temkinli bir bekleyiş gözleniyor. Görünen şu ki, bu hareket diğer partiler tarafından daha tam anlaşılabilmiş değil. Sosyal Demokratlar, Yeşiller, Sol Parti ve Liberaller, hepsi Korsanlar Partisi'ne oy kaptırdı. Bu acı veriyor ve tedirgin ediyor. Korsanlar da bundan kârlı çıkıyor.”

© Deutsche Türkçe Welle

Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Başak Özay