1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2901 Presseschau 2

29 Ocak 2010

Dün Londra’daki konferansta Afganistan için belirlenen yeni strateji ve Fransa’nın eski başbakanlarından de Villepin hakkındaki “siyasi komplo” iddialarından aklanması, bugünkü Avrupa gazetelerinin yorum konularından.

https://p.dw.com/p/LlRZ
Fotoğraf: AP

Hollanda’da yayımlanan Trouw gazetesi Londra Konferansı'nda Afganistan’da Taliban’dan ayrılacak milislere ekonomik ve sosyal destek verilmesi kararıyla birlikte ortaya çıkabilecek sorunlara dikkat çekiyor:

“Taliban’la görüşmek mi? Gerçek Taliban üyeleriyle konuşup uzlaşmak zaten mümkün değil. Taliban’a bulaşmış ve pişman olmuş genç Afganlara ise kapının açık tutulması gerekir. Bu kişiler için zaten çeşitli topluma kazandırma projesi mevcut. Ancak uluslararası toplum Taliban’dan ayrılacakları ödüllendirmek için büyük paralar harcamasa iyi eder. Bu şimdiye kadar siyasette, orduda, idari yapıda ya da eğitim sisteminde istikrar ve barışa destek vermiş onbinlerce Afgan için yanlış bir mesaj olur.”

Polonya’nın başkenti Varşova’da yayımlanan Dziennik Gazeta Prawna da Taliban’a siyasi açılımdan yana:

“Taliban’a rüşvet vermek yetmez, siyasi tavizlere de ihtiyaç var. Amerikalılar Irak’ta Sünni direnişçileri kendi saflarına çekmek için milyonlarca dolar yatırdı. Bu da savaş alanında kazanılacak bir zaferden daha ucuza geldi. Afganistan’daysa durum daha karışık. Milisler ortak hareket etmiyor. Bazıları para karşılığında örgütten ayrılabilirse de diğerleri savaşmaya devam edecektir. Gerekli olan siyasi tavizlerdir. Genel seçimlere girmelerine izin verilmeli, kukladan farksız olan Devlet Başkanı Karzai’den vazgeçilmeli ve iktidara dâhil olmaları sağlanarak Batılı askerlerin bir kısmı ülkeden çekilmeli ki, bu süreç inandırıcı olsun.”

Almanya’nın Düsseldorf kentinde yayımlanan Westdeutsche Zeitung ise Londra Konferansının sadece uluslararası toplum açısından başarı anlamına geldiği kanaatinde:

“Bu nasıl bir dönüm noktasıdır ki? Londra Konferansı, Afganistan’da varlığını sürdüren yabancı ülkeler üzerindeki kamuoyu baskısını azaltmaya yaradı. Afganistan’da izlenecek paralel strateji zaten yeni bir şey değil. Yine de ülkedeki varlığın daha çok kalkınma yardımına odaklanmaya başlaması ümit veriyor.”

Fransa'nın eski başbakanlarından Dominique de Villepin, hakkındaki “siyasi komplo” suçlamasından aklandı. Paris mahkemesi, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'e komplo kurduğu gerekçesiyle Villepin'e yöneltilen suçlamalara ilişkin somut delil olmadığına hükmetti. "Clearstream skandalı" olarak anılan dava çerçevesinde Villepin'in başbakanlık ve içişleri bakanlığı yaptığı dönemde istihbaratı kullanarak, cumhurbaşkanı adaylığı yarışındaki rakibi Sarkozy'yi yıpratmaya çalışmakla suçlamıştı. İtalya’nın başkenti Roma’da yayımlanan La Repubblica gazetesi mahkeme kararının Cumhurbaşkanı Sarkozy için siyasi bir yenilgi anlamına geldiğini belirtiyor:

“Dominique de Villepin'in aklanmasıyla Cumhurbaşkanı Sarkozy, Fransa'nın siyasi yaşamına da geri dönmüş oldu. Karar, Nicolas Sarkozy'nin, Elysee Sarayı'na taşınmasından bu yana aldığı en büyük yenilgidir. (…) Dün 56 yaşına giren Cumhurbaşkanı Sarkozy'e daha kötü bir hediye verilemezdi. Hem de Cumhurbaşkanının denetiminde olan yargıdan.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay