1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

27 Aralık 2012

Almanya’ya yapılan iltica başvurularındaki büyük artış, Japonya’nın nükleer enerji politikaları ve Amerikan ekonomisi Alman basınında öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/17A63
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Stuttgarter Zeitung Almanya'ya iltica başvuruları konusunda hükümetin hangi politikaları izlemesi gerektiğini şöyle özetliyor:

“Başvuru oranı geçen yıla göre yaklaşık yüzde 50 arttı. Bu muazzam artışa neden olan birbirinden farklı iki hareket var ve bunlara farklı tepkiler verilmesi şart. Bir yanda değişik Balkan ülkelerinden gelen Romanlar söz konusu. Almanya Federal Cumhuriyeti burada akıntının tersine kürek çekmeyi deneyebilir. Bunu da haklı olarak temellendirilmemiş iltica başvurularını hızlı bir biçimde değerlendirmeye alarak yapabilir. Ne var ki öte yandan başta Suriye olmak üzere iç savaş bölgelerinden kaçıp gelenlerin sayısı da artıyor. Onlar için Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un da en son değindiği gibi güçlü bir dayanışmanın sağlanması şart.“

Märkische Oderzeitung gazetesi Japonya'nın nükleer enerji politikalarına ilişkin eleştirel bir yoruma yer veriyor:

“Japonya'nın yeni hükümeti ekonominin tekrar ayakları üzerinde durabilmesi için, Fukuşima felaketinden sonra alınan 2040 yılına kadar nükleer enerjiden vazgeçme kararını tekrar sorgulamaya başladı. Bu kimseyi şaşırtmadı zira yeni Başbakan Şinzo Abe daha eski görev dönemi sırasında teknolojinin ateşli savunucularından sayılıyordu. Tokyo'nun yükselen ekonomik güç Çin'in karşısında zemin kaybetme korkusu büyük. Ne var ki hükümet Fukuşima benzeri bir felaketin depremden muzdarip Japonya'da her an tekrar yaşanabileceğini bu esnada unutuyor. Abe'nin nükleer enerjiye bağımlılıktan kurtulmayı bir an için olsun aklına getirmemesi son derece düşündürücü.“

Frankfurter Allgemeine Zeitung da yorum sütunlarında Tokyo'nun enerji politikalarını sorguluyor:

“Eğer bir hükümet yapılan işlerin on yıllardır doğru yapıldığını ifade ediyorsa bunlar gelecek on yıllar boyunca da yanlış olamaz. Elbette bunu bir tutarlılık olarak görmek mümkündür. Ama aynı şekilde bu geriye gitmek olarak da nitelenebilir. Gerçek ise muhtemelen bunun ikisinin arasında bir yerlerde. Eğer Başbakan Şinzo Abe liderliğindeki yeni Japon hükümeti tekrar güçlü bir biçimde nükleer enerjiyi sivil kullanıma açacağını duyuruyorsa, kendine güvenirken biraz dikkatli olması lazım. Herhalükârda şu sorunun sorulmasına izin verilmeli. Kayda değer deprem riskinin bulunduğu bir ülkede, çok daha güvenli olduğu farz edilen reaktörleri faaliyete sokmanın yanı sıra yeni nükleer santraller inşa etmek gerçekten akıl kârı mı?“

Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesi ise Amerikan ekonomisi ile ilgili bir yoruma sayfalarında yer veriyor:

“ABD'de dünyanın en zengin insanlarından biri olan Warren Buffet sekreterinden daha az vergi ödüyor olmasından duyduğu üzüntüyü ifade ediyor. Gerçekten de Amerikan plütokrasisi akıl almaz bir eşitsizliğe ve ülkenin bölünmesine katkı sundu. Bu durum şimdi Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki uzlaşmazlık içerisinde de kendini gösteriyor. Ortaya çıkan, para ekonomisinin ve zenginlerin yıllardır yön verdiği yoksul bir ülke. Obama'nın ikinci görev dönemi sırasında bir rota değişikliğini başarması gerekli. Ve bu sırada yerinden olmayı da göze almalı. Şok belki de ülkeye şifa olur.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Başak Sezen

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik