28.08.2009 - Avrupa basınından özetler

İspanya’nın başkenti Madrid’de yayımlanan liberal sol eğilimli El País, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yeni Yahudi yerleşim yerleri konusunda Almanya’dan bile destek alamadığına işaret ediyor.

“Avrupa ziyareti, Benyamin Netanyahu'ya Batı Şeria’da yeni Yahudi yerleşim yerleri inşa edilmesi planlarına devam etmesinin zor olduğunu gösterdi. Almanya İsrail ile diplomatik ilişkilerinde dikkatli olduğu için, Netanyahu, Berlin'in kendisine destek vereceğini tahmin ediyordu. Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel, Amerika Birleşik Devletleri ve birçok Batılı ülkenin çizgisini izleyerek, İsrail’den yeni Yahudi yerleşim yerlerinin inşa edilmesine son vermesini istedi.”

Netanyahu'nun Avrupa’daki temaslarıyla ilgili olarak, İsviçre’de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung'da ise şu satırlar yer alıyor.

“Tarihi Filistin bölgesinde iki devletin kurulmasını planlayan taraflar, buna hazır değillerse, bu plan nasıl hayata geçirilecek? Bu planın gerçekleşmesi için işe yarayabilecek reçete ise güven artırıcı önlemlerin alınması. Yeni Yahudi yerleşim yerlerinin inşa edilmesine son verilmesi kaybolan güvenin tekrar kazanılması için alınacak önlemlerin başlangıcı olabilir. İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te yeni yerleşim yerlerinin inşasının durdurulması talebinin de, Netanyahu’nun itirazlarına rağmen altının çizilmesi gerekiyor. Filistin’de bitmek bilmeyen çatışmaların tarihi şunu gösteriyor: Kim Kutsal Kent’e tek başına sahip olmak isterse, sonunda kaybedeceği kesindir.”

Almanya’nın ulusal gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, Başbakan Angela Merkel’in, Ortadoğu’da barışın sağlanabilmesi için Yahudi yerleşim birimleri inşaatının durdurulmasını istemesini şu şekilde yorumluyor.

“Benyamin Netanyahu, Yahudi yerleşim birimleri meselesini ikinci derecede önem taşıyan bir konuymuş gibi sunmaya çalışarak, Başbakan Angela Merkel’i net bir tavır almaya zorladı: Yerleşim yerleri meselesinde İsrail’in harekete geçmesini talep etmek ve bu sorun çözülmeden barış görüşmelerine yeniden başlanmasının mümkün olmadığını açıkça söylemek zorunda kaldı. Elbette, Almanya’nın etkisi sınırlı kalıyor. Ancak İsrail dostu olan Merkel’in bu sözleri, Netanyahu’ya diplomatik ilişkilerin ne kadar sıkı olduğunu da gösterdi. Bu durumda Almanya’nın sorumluluğu çekimser bir tutum izlememesini zorunlu kılıyor. Almanya’nın daha açık olması gerekiyor.”

Basın turumuza Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin İran’a yönelik yaptırımların sertleştirilmesi tehdidine ilişkin bir yorumla devam ediyoruz. Paris’te yayımlanan Le Monde konuyla ilgili olarak şu yorumda bulunuyor.

“Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama’nın, İran’a zeytin dalı uzatmasından sonra İran’a yönelik sert yaptırımlar uygulanmasını isteyen ilk Batılı lider Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy oldu. İran bugüne kadar Washington’ın bu tavrına bir yanıt vermedi. İran’ın bu diyalog çağrısını duymayıp, sağır gibi kalması durumunda, elbette Washington’da 'yıldırıcı yaptırımlarla' ilgili çalışmalar da yapılıyordur. Ancak Beyaz Saray, İran ile diyalog kurulması konusunda umudunu kaybetmek istemiyor. Fransa da, İran’ın nükleer programına devam etmesi halinde daha sert yaptırımların uygulanmasını talep etti. Ancak yeni yaptırımlar, yeni gerilimler doğurabilir ve bunun da sonuçlarına katlanmak gerekir.”

Derleyen: Jülide Danışman

Editör: Murat Çelikkafa