1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

28.02.2011- Alman basınından özetler

28 Şubat 2011

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Düsseldorf kentinde yaklaşık 10 bin Türke hitaben yaptığı konuşma, çoğu gazetenin baskı saatine yetişmese de online sayfalarında geniş yer buldu.

https://p.dw.com/p/10QWs

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Erdoğan’ın duygulu bir konuşma yaptığını, 2008 yılında Almanya’da büyük tartışma yaratan Köln'deki konuşmasına benzer mesajlar verdiğini belirtiyor. Erdoğan’ın “Asimilasyona hayır’ sözünü başlığına taşıyan gazete, Erdoğan’ın Almanya’da artan yabancı düşmanlığına karşı uyarıda bulunduğuna ve böyle bir gelişmenin Türkiye’de huzursuzluk yaratacağı şeklindeki sözüne dikkat çekiyor.

Bild gazetesi ise, Erdoğan’ın, “Türk çocukları önce Türkçe öğrenmeli” sözünü ve asimilasyona karşı uyarısını öne çıkarıyor.

Süddeutsche Zeitung ise Erdoğan’ın yabancı düşmanlığına karşı uyarısını başlığına taşıdı. Erdoğan’ın ‘Asimilasyona hayır’ dediğini vurgulayan gazete, Türkiye Başbakanı'nın artan yabancı düşmanlığı ve İslam’a karşı olumsuz tutumu da eleştirdiğini belirtiyor.

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi de Erdoğan’ın İslamofobi’ye karşı yaptığı uyarıyı ve “İslamofobi de Antisemitizm gibi bir insanlık suçudur” sözünü başlığına taşıdı.

Die Welt gazetesi ise “Erdoğan'ın vatan gecesi: Türkler ve diğer Almanlar” başlığını kullanmış. Gazete, “Erdoğan’ın konuşması şunu açıkça ortaya koydu: Pekçok Türk kendini Almanya’da rahat hissediyor, entegrasyondaki eksiklikleri ise normal olarak algılıyorlar” değerlendirmesinde bulunuyor. Gazetenin Düsseldorf'taki konuşmadan izlenimleri şöyle:

“Erdoğan’ın ne dediğini anlamak için Türkçe bilmeye gerek yok. Derin yaraların üzerine merhem sürüyor. Bu vatan gecesinde Türkler kendi aralarında olmakla kalmıyor, aynı zamanda hiçbirşeye gerekçe göstermeleri de gerekmiyor. Bu tür anlarda Almanya’da yürütülen entegrasyon tartışmalarının ne kadar yararsız olduğu da anlaşılıyor. Çünkü bu tartışmalarda, bu insanların gayet normal gördüğü bir durum, problem olarak ortaya konuyor. “

Münchner Merkur gazetesinin Erdoğan'ın konuşmasıyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Şimdiye kadar Türkiye’den hiçbir konuk bu kadar özgüvenli bir şekilde Almanya’da boy göstermemişti. Bunun nedenleri var: Türkiye ekonomik ve siyasi olarak uluslararası bir yıldız konumuna yükseldi. Ekonomik veriler parıldıyor ve dünya çapında Ankara usûlü İslamî demokrasi Arap dünyası için bir ihraç modeli olarak görülüyor. Ancak bunun yanında not alınması gereken pekçok nokta da var. Başbakan Erdoğan’ın Mısır’ın devrik lideri Mübarek’i demokrasi söylemleriyle istifaya davet edip, Tahran’daki molla rejiminin vatandaşların protestolarını kanlı bir şekilde bastırmasına sesini çıkarmaması, AB’ye girişi için tavsiye edilebilecek bir tutum değil. Hrıstiyanlar’ın durumu Erdoğan döneminde umut vermiyor, insan hakları nahoş durumda. Türkiye bir demokrasi olabilir, ama hukuk devleti değil.”

Neue Osnabrücker Zeitung'un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Türkiye Başbakanı Erdoğan, Avrupalılar hakkında eskisine göre çok daha sert bir tonla konuşmaya başladı. Dün Düsseldorf’ta on bin Türk tarafından coşkuyla karşılanan Başbakan, son derece özgüvenli bir görünüm sergiliyor. Bunda, değişen rolünün de payı var. Türkiye bölgesinde en önemli ekonomik güç konumuna yükseldi. Aynı zamanda Tunus ve Mısır halklarının gözünde Müslüman nüfusa sahip bir demokrasi olarak örnek bir konuma sahip ve bunun getirdiği büyük prestijin tadını çıkarıyor. Erdoğan, sonu gelmeyen AB üyeliği konusunda yönelttiği suçlamalarla, Merkel'in canını sıkıyor. Ama bunu rahatça göze de alıyor. Çünkü onun Alman topraklarını ziyareti ilk etapta Türk iç politikasına yönelik. 12 Haziran’daki meclis seçimlerinde yeniden göreve seçilmek isteyen Erdoğan, kendisi ve partisi için çalışıyor. Erdoğan’ın asimilasyon olmadan entegrasyon talebi, üç yıl önce Köln’de yaptığı kötü şöhretli konuşmasındaki açıklamalarıyla bağdaşıyor. Erdoğan, Türk makamlarının Almanya’daki Türklerin entegrasyonu konusuna katılmaları çağrısıyla da abartıyor. Bu şekilde Türk kökenli Almanlara da aslında iyilik etmiyor.”

Erdoğan’ın verdiği mesajlara ilk tepkiler de gelmeye başladı. Hrıstiyan Birlik Partileri Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Philipp Missfelder Rheinische Post gazetesine verdiği demeçte Erdoğan’ın, Almanya’nın entegrasyonla ilgili konularda Türk hükümetiyle görüşmesi çağrısını geri çevirdi. Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili politikacı, “ Bütün entegrasyon konularını Ankara ile müzakere etmemiz gerektiği talebi bizim için geçerli bir yol değildir. Biz entegrasyon sorunlarını diğer hükümetlerle değil, doğrudan burada yaşayan insanlarla konuşuruz” dedi.


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay