TÜR 2710 Presseschau 1

Die Zeit gazetesi yorumunda ortak para birimi Euro’yu geleceği açısından değerlendiriyor:  

“Ortak para birimi bundan 10 yıl önce yürürlüğe konulduğunda, Almanlar'a para birliğinin yardım ödemelerinin olmayacağı ve bunun ülkenin egemenliğinden vazgeçmek anlamına gelmediği anlatılmıştı. Ancak bunun yanlış olduğu anlaşıldı. Euro’nun dayandığı temel değişti ve artık şimdi söz konusu olan, Almanlar'ın para birimini yeni koşullara göre isteyip istemediği. Hem de ortaya çıkacak bütün sonuçları ile… Alman Meclisi bu konuda bu hafta içinde karar vermek zorunda değil. Ama bunu en kısa süre içinde yapmak zorunda.”

Neue Osnabrücker Zeitung ise Malî İstikrar Fonu’nun kapsamının genişletilmesinin Brüksel'deki zirve öncesinde Alman Meclisi'nde onaylanmasını analiz ediyor:

“Almanya Başbakanı Angela Merkel’in zafer kutlamak için ortada bir sebebi yok, ama Başbakan en azından artık rahat bir nefes alabilir. Federal Meclis’teki milletvekillerinin büyük çoğunluğu dün Euro Malî İstikrar Fonu’nun genişletilmesini onayladı. Hrıstiyan Demokrat Birlik lideri Merkel, sembolik bir önemi olsa da, hükümet partileri içinde mutlak çoğunluğu sağlamayı başardı. Koalisyon ortaklarının yanı sıra Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller de bu konuda sorumluluk taşımak istediklerini göstermiş oldular. Dünkü oturumda iç politik tartışmalar yaşanmadı, aksine bu olağanüstü zor durumun kavrandığı görüldü. Krize karşı mücadelede milletvekillerinin siyasî uzlaşma sağlamaları böyle zor zamanlarda büyük önem taşıyor. Almanya, AB'de ancak bu şekilde Euro’nun kurtarılması için gereken öncü rolünü korumayı aşarır.”

Badische Neuste Nachrichten ise aynı konuyla ilgili yorumunda farklı görüşte:

“Görünüşe aldanmamalı. Federal Meclis, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i çoğunluğun oylarıyla asıl kararların alınacağı Brüksel’e eline sağlam bir yetki vererek  göndermiş olmasına rağmen, borç krizinden doğru çıkış yolu konusundaki tartışma hâlâ muallakta. Euro Malî İstikrar Fonu'na ilişkin daha dört hafta bile geçmeden Federal Meclis'te yapılan ikinci oturumda çıkan 503 'evet' oyundan da tahmin edileceği gibi, Hrıstiyan Birlik partileri, Hür Demokrat Parti, Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller bu konuda tam olarak uzlaşma sağlamış değil. Muhalefet, koalisyonu kararsız kalıp geç ve aynı zamanda siyasi davranmak, bununla da Yunanistan’ın kurtarılmasının maliyetini astronomik biçimde tırmandırmakla suçluyor.”

Dresdner Neuste Nachrichten ise aynı konuyla ilgili yorumunda Merkel'in avantaj sağladığı görüşünü dile getiriyor:

“Merkel bu sonuçla, verilen karşı oylardan da faydalanabilir. Bu oylar, Almanya'nın Avrupalı ortaklarına açıkça şu mesajı veriyor: Almanya, İtalya’nın aksine, bütçelerin sağlamlaştırılması sürecinde lokomotif ülke olmaya devam edecek. Ancak diğer yandan Avrupa Birliği’ne en fazla aidatı ödeyen Almanya, sınırsız biçimde riskleri taşımaya da hazır değil. Şimdi borçlu ülkelerin ev ödevlerini eksiksiz yapmalarının sırası geldi. Almanya Başbakanı bu noktada düzlüğe çıkılmasını başarırsa, o zaman büyük olasılıkla kriz yönetimi konusunda Almanya’da da saygı görüp, bundan nasiplenecektir.”

 © Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Hülya Köylü