1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.04.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Nihat Halıcı27 Nisan 2006
https://p.dw.com/p/Abmf

Sibirya’nın Tomsk kentinde başlayan Almanya-Rusya zirvesi, bugünkü Alman basınının ele aldığı başlıca konulardan.

Bonn’da yayımlanan General-Anzeiger Gazetesi, Almanya-Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin öneminin, Kremlin’in insan hakları alanındaki olumsuzluklarını gölgede bırakmaması gerektiğini vurguluyor:

„Berlin açısından bakıldığında Sibirya’nın Tomsk kentinde yapılan Alman-Rus zirvesi talihsiz bir döneme denk geliyor. Ham petrol fiyatları bir yandan uluslararası piyasalarda artarken, diğer yandan Almanya’nın en önemli doğalgaz tedarikçisi Rusya vazgeçilmezliğini sık sık vurguluyor; yer yer tehditler savurmaktan da geri durmuyor. Doğrusu tarafların birbirini eşit olarak gördüğü bir siyasi ortaklıkta tehditlerin yeri olmaması gerekir. Ancak doğalgaz ve benzeri tehditler her Almanya-Rusya arasındaki stratejik ortaklığı sarsacak nitelikte değil. Rusya’nın Alman ekonomisi nezdinde devasa bir pazar özelliği taşıdığı gerçeğini unutmamak gerekir. Bu ülkedeki mevcut demokratik ve sosyal koşulların Batı’nın insan hakları standartlarıyla uyuşmadığı da doğrudur. Ekonomik ve ticari bağlar bir yana Rusya’nın insan haklarına ilişkin eksikliklerin Başbakan Angela Merkel tarafından dile getirilmesi de önemlidir. Merkel, selefi Gerhard Schröder’in tersine, gerçekleri dile getirirken cesur davranmaktadır.“

Essen’de yayımlanan Neue Ruhr/Neue Rhein-Zeitung ise Rusya ile ilişkilerde ekonominin belirleyici olduğuna dikkat çekiyor. Gazetenin yorumu özetle şöyle:

„Rusya ile siyasi ilişkiler, ekonomi diplomasisi adı verilen bir alan üzerinden yürüyor. Aslında fazla söze gerek yok, rakamlar ortada: İki ülke arasındaki ticaret hacmi, bir önceki yıla oranla yüzde 24 artarak yaklaşık 39 milyar euroya ulaştı. Dev pazarı dikkate alındığında Rusya’nın izole edilmesi girişimi akıllıca bir siyasi hamle olmazdı. Almanya’nın eski başbakanı Gerhard Schröder de bunu görmüş Rusya’nın belli kalıplar içinde hareket etmesi için çabalamıştı. Schröder’in ardından Almanya başbakanlığını devralan Angela Merkel de Kremlin ile ilişkilerde stratejik ortaklık sözünü dilinden düşürmüyor. Ancak ortak demek kolay. Bunu hayata geçirmek ise zor iş. Ortakların aynı seviyede olması gerekmez mi? Merkel, Moskova’ya karşı nasıl bir strateji izleyecek? Günü kurtarmayı mı yoksa prensiplerini karşı tarafa açık şekilde ifade etmeyi mi tercih edecek? Rusya ile ilişkiler Merkel’i de aşan, Federal Meclis’in üzerinde durması gereken bir konudur.“