1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.01.2009 - Alman basınından özetler

Meltem Karagöz, Aydın Üstünel27 Ocak 2009

Almanya’da göçmenlerin topluma uyumuyla ilgili araştırma, Guantanamo tutsaklarının geleceğiyle ilgili tartışmalar ve Deutsche Post’un eski Başkanı Zumwinkel’in suçlu bulunduğu dava Alman basınında geniş yer buluyor.

https://p.dw.com/p/Gguf

Berlin'deki Nüfus ve Kalkınma Enstitüsü göçmenlerin topluma uyumuyla ilgili dün açıkladığı araştırmada, Almanya’da yaşayan Türklerin diğer göçmen gruplara göre topluma daha az uyum sağlayabildiğini ortaya koydu. Nürnberger Nachrichten gazetesi 2005 yılına ait verilere dayandırılan araştırmanın yetersiz olduğu yorumunu getiriyor:

“Çoğu zaman olduğu gibi bu kez de ilk izlenim yanıltıyor. Araştırmaya yakından bakıldığında, Berlinli bilim adamlarının açıklayıcı olduğu kadar endişe verici araştırmasının mevcut tabloyu siyah ve beyaz olarak göstermekten başka bir işe yaramadığı ortaya çıkıyor. Araştırmada Almanya’da yaşayan göçmenlerin uyuma ne kadar istekli ya da hazır oldukları hiçbir şekilde yer almıyor. Araştırmada sadece uyum başarısı ele alınmış. Bu yüzden araştırma neticesi değerlendirilir ve sonuçlar tartışılırken bu gerçekler göz önünde bulundurulmalıdır. Şimdi göçmenler arasında bir yarış başlatmak; kimin daha iyi, kimin daha kötü, ya da işe yarar-yaramaz olarak sınıflandırmak, hem insan onurunu hiçe saymak hem de farklı uluslara ait vatandaşların bir arada barış içinde yaşamalarını tehlikeye atmak olur.”

Reutlinger General Anzeiger gazetesinin yorumu da aynı konuyla ilgili:

“Veriler, eğitimin uyumun anahtarı olduğunu ortaya koyuyor. Almanya’da eğitimin tadına varmak için, bir çok alanda temel Almanca bilgisinin üzerinde bir seviyeye ihtiyaç var. Bu konuda yapılan yatırımların neticesi alınacaktır. Daha fazla uyum, daha az suç oranı anlamına geliyor. Almanca konuşamayanlar için istihdam piyasası da sınırlı. Bu, her iki taraf için de bir dezavantajdır.”

ABD’nin yeni başkanı Barack Obama Guantanamo üssünün bir yıl içinde kapatılması için düğmeye bastı. Dün Brüksel’de bir araya gelen AB Dışişleri Bakanları’nın gündeminde de Guantanamo’nun kapatılmasının ardından bu üsteki tutukluların durumu ve AB’ye olası kabulü vardı. Halle’de yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung gazetesi Guantanamo tutsaklarının Almanya’ya kabul edilmesiyle ilgili tartışmalara şu yorumu getiriyor:

“Guantanamo’daki tutsakların en azından bir bölümü başka ülkelere kabul edilmeyi hak ediyor. Bu sorumluluk bilinci için Bremenli Murat Kurnaz’ın şok edici örneği bile yeterli. O dönem Almanya en azından Amerikalıların uluslararası hukuku ihlal etmesini haklı bulmuştu. Kesin olan şey, Küba’daki dikenli teller ardında daha fazla masum tutsağın bulunduğudur."

Berliner Zeitung gazetesinin yorumundaysa, Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann’ın Guantanamo tutsaklarıyla ilgili açıklamaları eleştiriliyor:

“Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, Guantanamo’nun hukuk devleti kuralları çerçevesinde kabul edilemez bir üs olduğunu söylese de, oradaki tutukluların boş yere alıkonmadığını savundu. Bakana göre, tutsakların büyük bir bölümü ya yasaları ihlal etti ya da oldukça tehlikeli insanlar. Kim hapis tutuluyorsa, illa bir pisliğe bulaşmıştır değil mi? İçişleri Bakanı Herrman’ın bu sözleri İçişleri Bakanlık makamından değil ancak içki sohbetlerinde sarf edilecek nitelikte...”

Alman Posta İşletmesi Deutsche Post'un eski Yönetim Kurulu Başkanı Klaus Zumwinkel'in, vergi kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle tecilli iki yıl hapis cezasına çarptırılması da, bugünkü Alman gazetelerinin öne çıkan yorum konularından. Süddeutsche Zeitung şu yorumu sunuyor okuyucularına:

"Günah keçileri eskiden çöle sürülürdü. Zumwinkel'in çölünün de hapis olması gerekirdi. Toplumun bu yöndeki beklentileri, aslında haklı bir öfkenin ve sistemin değişeceği yönündeki umudun bir parçası. Böyle bir durumda ceza hukukunun toplumsal yaraları sarma konusundaki rolüne inanç daha da büyük olur. Ancak bu inanç, yanlış bir inanç, zira mahkeme Zumwinkel'i sistemin kötülüğü suçlamasıyla değil, sadece işlediği suçtan, vergi kaçırmaktan yargılayabilir."

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin, konuya ilişkin yorumu ise şöyle:

"Zumwinkel hakkındaki hüküm, alışılmış protestolara yol açacak, 'Küçük suçluların gözünün yaşına bakılmıyor, büyük suçlular ise serbest kalıyor' denecektir. Ancak bu doğru değil. Zumwinkel'in uyuşturucu satıcıları ile aynı hücreye kapatılmamasının ardında, Federal Yargıtay'ın vergi kaçakçıları için daha ağır cezalar öngören yeni kararı yatıyor. Bu karar, her vakanın, tüm şartlar göz önünde bulundurularak değerlendirilmesini öngörüyor. Zumwinkel'ın hâkim karşısında hemen suçunu itiraf etmesi, hakkında verilen kararda etkili oldu."