1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

26.01.2010 - Alman basınından özetler

26 Ocak 2010

Afganistan için yeni strateji arayışları, ABD Başkanı Obama’nın Amerikan finans sistemine ilişkin planları ve Fransa’daki burka yasağı tartışmaları, bugünkü Alman gazetelerinin yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/LgmR
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Alman hükümeti, Londra Konferansı öncesinde Afganistan için yeni bir strateji hazırlığında. Neue Osnabrücker Zeitung’un konuyla ilgili yorumu şöyle

“Almanya Başbakanı Angela Merkel, Londra'da düzenlenecek konferansta Afganistan için yeni bir stratejinin belirleneceğini söyledi. Ancak NATO üyeler bunun 2001’den beri neredeyse her yıl yapıyor. Ancak şimdi bir çark etme durumu söz konusu. Dışişleri Bakanı Westerwelle, müttefiklerinkine benzer söylemlerde bulunup, selefinin aksine, Afganistan’a daha fazla güvenlik gücü eğitmeni yollayabileceklerini vurguluyor. Ancak Almanya, şimdiye kadar Afganistan konusunda verdiği sözleri tutmadı. Tıpkı İtalya’nın yargı sitemini iyileştirme, İngiltere’nin uyuşturucu ticaretini önleme, BM’nin de sivil yeniden yapılanmada başarısızlığa uğramış olması gibi. Afganistan’daki üstesi gelinmesi gereken ödevler hafife alındı.”

Alman hükümeti, Afganistan için belirlenecek yeni strateji kapsamında Taliban'ın içindeki ılımlı kesimin örgütten ayrılmasını teşvik etmeye yönelik bir proje başlatılmasını istiyor. Bu proje kapsamında uluslararası bir fon oluşturulacak. Bu fondan eski Taliban milislerinin kendilerine yeni bir gelecek oluşturmasına katkı sağlanacak. Düsseldorf merkezli Handelsblatt gazetesinin bu öneriye getirdiği yorumda şu satırlar dikkat çekiyor:

“Gerçekten de birçok milis, kendilerine ekonomik bir perspektif sunulduğunda örgütten ayrılabilir. Ancak bu yeni oluşturulacak fonu yolsuzluktan uzak tutmak da bir hayli güç olacaktır.”

Nürnberger Zeitung’un aynı konudaki yorumunda da şu satırları okuyoruz:

“Afganistan'la ilgili somut stratejiye aslında Londra’daki buluşmadan sonra karar verileceği mesajını veren Alman hükümeti, kendini komik duruma düşürüyor. Zira perşembe günü Londra’da kabul edilecek plan aslında ABD tarafından çoktan kararlaştırılmıştı.”

Frankfurter Rundschau gazetesiyse ABD Başkanı Obama’nın Amerikan finans sistemini düzenlemeye ilişkin planlarını değerlendiriyor:

 “Finans kapitalistlerine el çektirilirse, kapsamlı yatırımlar için yeni krediler ve akabinde de yeni iş olanakları şansı doğabilir. Bunun için -Obama’nın da işaret ettiği gibi- yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Bir de Paul Volcker gibi bir isim gerekli. Amerikan Merkez Bankası’nın eski başkanı Greenspan’in selefi 82 yaşındaki Paul Volcker, finans kapitalizmi karşıtıydı. ABD Başkanı’nın danışmalığını yapan Volker, Obama’nın güvenini kazanmışa benziyor. Bu Volcker’i dostu olarak gören Avrupalılar için de iyi bir haber. Obama, mali krizin başlamasından bu yana sapla samanı hiç bu kadar birbirinden ayırmamıştı. Saygılar Sayın Başkan!”

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung ise İsviçre'de burkanın yasaklanmasıyla ilgili tartışmaları yorumluyor:

“Aslında burka mevcut anlaşmazlığın bir parçası. Laik Fransa, ülkesindeki aşırı muhafazakârlıktan radikalliğe kadar uzanan bir ideolojiye sahip Müslümanlar karşısında zorlanıyor. Bazen bu, beden eğitimi derslerine girmek istemeyen bir kız çocuğuyla bazen de İslam diniyle bağdaşmadığını öne sürerek çocuğunu biyoloji derslerine sokmayan ebeveynlerle oluyor. Ya da hastanelerde eşlerini sadece kadın doktorlara muayene ettirmekte direten Müslüman erkeklerle. Tüm bunların arasından burkanın yasaklanmasını gündeme getirmek, daha ziyade hafif bir belirtiyi bastırmak anlamına gelir. Burada üzerinde düşünülmesi gereken asıl konu, insanların inançlarını yaşayış biçimlerine ne kadar müdahale edilebileceği sorusudur.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa