25.10.2005 - Avrupa basınından özetler...

Bugünkü Avrupa basınında, Polonya’nın yeni Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski, Almanya bütçesi ve Almanya’daki koalisyon görüşmeleriyle ilgili haber ve yorumlar göze çarpıyor.

Dresden’da yayınlanan Saechische Zeitung gazetesi, Polonya’nın yeni Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski ile ilgili yorumunda şu satırlara yer vermiş.

“Kaczynski ne Almanya ne de Avrupa için anlaşması kolay bir ortak. Almanya ile Polonya arasındaki sorunların önümüzdeki dönemde daha da artmasından korkmak, yerinde olur. Ancak sınır ötesi ilişkileri kuran ve komşularıyla ilişkileri sayesinde bir fikir sahibi olan siyasetçiler değil, basit Polonya vatandaşları. Aslında seçim sonuçları umut veriyor. Çünkü Alman geçmişi olan Polonya’nın kuzeyi ve batısındaki seçmen, Avrupa yanlısı olduğunu kanıtladı ve yeni cumhurbaşkanına oy vermedi.”

Kölner Stadt Anzeiger gazetesinin aynı konudaki yorumunda ise şu satırlar dikkat çekiyor.

“Kaczynski’nin bir popülist olduğu açık, ancak dış ilişkilerin bozulmasının geliştirilmesinden daha kolay olduğunu bilmeyecek kadar akıllı olmadığı anlaşılıyor. Gelecekteki politikasını tahmin etmek güç. Ancak Kaczynski uluslararası alanda deneyimi olmadığını da biliyor. Göreve başladığında yapacağı ziyaretlerde her zaman milliyetçiliği sonucu bu göreve geldiğini anlatması gerekecek. Polonyalılar'ın çıkarlarının savunulması savını öne sürüyor ancak bu durumda belki de en iyisi bir süreliğine, en azından milliyetçi duygular tekrar yatışana kadar, ülkenin karantinaya alınması olacaktır.”

Kieler Nachrichten gazetesi ise yorumunda Kaczynski’nin Brüksel’i zor durumda bırakacağını kaydediyor.

“Milliyetçi muhafazakar Lech Kaczynksi’nin Cumhurbaşkanı seçilmesi Brüksel’i uygunsuz bir zamanda yakaladı. Türkiye tartışması, bütçe kavgası ve anayasa krizi ile uğraşan Avrupa Birliği yönünü bulmaya çalışıyor. Bu arada da Avrupa Birliği’nin en büyük yeni üyesi eski zamandan kalma korkuları harekete geçiriyor ve topluluk için bir sorun olacağının işaretlerini veriyor.”

Viyana’da yayınlanan liberal Der Standard gazetesi Polonya'nın yeni Cumhurbaşkanı ile ilgili yorumunda Cumhurbaşkanı'nın az zamanda çok iş yapması gerektiğine değiniyor.

“Polonyalılar için gücü elinde bulunduran ikizlere sahip olmak kolay olmayacak. İkizler seçim sonuçlarını güvensizlik ve bundan kaynaklanan korkuya borçlular: Çoğulcu topluma, liberal Pazar ekonomisine ve Avrupa Birliği'ne karşı duyulan güvensizlik ile ulusal kimliğin kaybolmasından ve küreselleşmenin etkilerinden duyulan korku. Bu savunma mekanizmasını ülke için pozitif bir dinamiğe dönüştürmek yüksek nitelikte devlet devlet adamlığı gerektirir. Lech ve Jaroslaw Kaczynski’nin bunu kanıtlamak için fazla zamanları bulunmuyor.”

Nürnberger Nachrichten gazetesi Almanya’daki koalisyon görüşmelerini yorum sütunlarına taşımış:

“Almanya’nın gelecekteki Başbakanı Angela Merkel koalisyon görüşmelerine birlik partilerinin damgasını vurmasını istiyor. Birlik partilerinin neyi savunduklarını söylemek zor: Angela Merkel’ın seçim kampanyasında belirttiği gibi sert neoliberal politikaları mı? Birlik partilerinde yaşanan karışıklık Sosyal Demokratlar'ın işine geliyor. Merkel’ın zayıflığı koalisyon görüşmelerinde Sosyal Demokratlara güç veriyor. Sosyal Demorkatlar'ın şu anda gelecekteki Başbakan hakkında kötü şeyler söylememesine şaşırmamak gerekir.”

Maerkische Allgemeine Zeitung gazetesi aynı konuyla ilgili yorumunda büyük koalisyonun bütçe konusunda işinin zor olduğunu belirtiyor:

“Geçtiğimiz yıllarda federal yönetimin, eyaletler ve belediyelerin gelirlerinden 40-60 milyar euro arasında daha fazla giderleri oldu. Maliye Bakanı hükümetin varlıklarını satarak bu deliği kapatmaya çalıştı. Ancak bu yeterli olmadı. Bugün 40 milyar euronun sadece faiz ödemeleri için kullanılması kamu bütçesindeki dramı gözler önüne seriyor. Bütçe sorununu çözmek büyük koalisyonun gücünü kanıtlayacak veya tam tersi kanıtlayamayacak.”

Paris’ye yayımlanan bağımsız Le Monde gazetesi Almanya’daki hükümet kurma çalışmalarına yorum sütunlarında yer vermiş:

“Edmund Stoiber çok iştahlı. Bavyera’dan Berlin’e basit bir bakanlık üstlenmeye gitmediği açık. Hristiyan Sosyal Birlik Başkanı’nın büyük planları var. Genişletilmiş yetkiler isteyen Stoiber, gelecekteki çalışma arkadaşlarının alanlarında da karışmak istiyor. Tutumu Almanya’da az kişiyi şaşırtıyor ancak Angela Merkel da dahil birçok kişinin canını sıkıyor. 60 yaşındaki Stoiber kaderini de üyesi olacağı hükümete bağlamaya karar verdi. Ancak sadece kendi şartları kabul edilirse... Horst Seehofer’i daha iyi kontrol edebilmek için Berlin’e beraber götürmeye karar verdi. Çünkü Seehofer’in, Bayveya’daki otoritesini sarsacağından endişe etmiş olmalı. Eyalet başbakanının 18 Eylül seçimlerinden bu yana makamı sarsıldı. Halefi olma yarışı başladı bile.”

Basın turumuzda son olarak Westdeutsche Zeitung gazetesinin Almnaya bütçesi ile ilgili yorumuna yer veriyoruz:

“Borçlar tabii ki azalmalı. Faiz ödemeleri federal bütçenin büyük bir parçası olmamalı. Emeklilik sigortasını sübvanse etmek bugün neredeyse iki katı daha fazla tutara mal oluyor. Bu sorun yumağında tasarruf etmek tek başına yeterli değil. Ancak güçlü bir atılım gerçekten işe yarayabilir. Bu nedenle hükümet ekonomiye çocuk muamelesi yapmak yerine, olumlu şartlar oluştumaya çalışmalı.”