1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

25 Temmuz 2012

Suriye'de giderek tırmanan şiddet ve Almanya'nın kredi notu görünümünün 'negatif'e çevrilmesi, bugünün Alman gazetelerinde öne çıkan yorum konuları...

https://p.dw.com/p/15eAM
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Suriye'de çatışmaların Ramazan ayında da devam ederek Şam ve Halep gibi büyük kentlere sıçraması, insanî durumun giderek kötüleşmesi ve iç savaşın yayılması tehlikesi endişeleri artırıyor. Stuttgarter Zeitung'un bu konudaki yorumu şöyle:

“Humus, Hama, İdlib, Dera ve Rastan kentleri zaten kül ve duman içinde, hepsi birer enkaz yığınına dönüşmüş durumda. İnsanlık tarihinin Ortadoğu'daki merkezleri Şam ve Halep de şimdi benzer bir kadere boyun eğme tehdidiyle karşı karşıya. Şimdiye kadar çatışmaların dışında kalmayı başarmış ailelerin yaklaşık yarısı bu iki kentte yaşıyor. Suriye’de kanlı final başladı; ne var ki en kötüsü daha sıradaymış gibi görünüyor…”

Suriye yönetiminin ellerinde kimyasal silah olduğunu doğrulaması ülkedeki kimyasal silah mühimmatının geleceğine ilişkin soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Der Tagesspiegel’de Suriye konusunda şu yorum göze çarpıyor:

“Belirleyici olan soru, rejimin çökmesi durumunda silahlara ne olacağı. Yanıtsa gayet basit: Ortadan yok olacaklar. Irak ve Libya’da rejimin devrilmesinden sonra da benzer şeyler yaşandı. Irak’ta 200 bin Amerikan askeri, El Kaaka askeri tesislerindeki 330 tonu aşkın patlayıcı maddenin ortadan kaybolmasının ve daha sonra Amerikan birliklerine karşı saldırılarda kullanılmasının önüne geçemedi. Mali’nin kuzeyinin bir darbe yoluyla merkezden kopması da Libya’dan akan silahlar sayesinde mümkün olabildi. Yani Suriye rejiminin elindeki kimyasal silahlara da ileriki dönemlerde Lübnan’da Hizbullah’ın elinde, Afganistan ya da Irak’ta rastlanabilir. Veya bu silahlar sorumsuz isyancılar ile emir komuta zincirinin kırılması sonrası ne yapacağını şaşıran subaylar tarafından istismar edilebilir.”

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Euro Bölgesi'nin ekonomisi en iyi ülkeleri Almanya, Hollanda ve Lüksemburg'un kredi notu görünümünü 'durağan'dan 'negatif'e çevirmesi de Alman gazetelerinde geniş yer buluyor.

Die Welt gazetesi, krizin Almanya’ya yansımayacağı yönündeki umudun artık tamamen kırıldığı yorumunda bulunuyor:

“Son iki buçuk yıllık kurtarma politikalarının faturasının giderek uzayacağı yönünde vergi mükelleflerinin bir işarete daha ihtiyacı var idiyse işte Moody's bunu iki şekilde göstermiş oldu: Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkmasının ve İtalya ile İspanya ekonomileri için kurtarma operasyonlarının Alman bütçesine ne kadar pahalıya mal olacağını haklı olarak ortaya koydu. Ayrıca Almanya’nın hâlihazırda gereğinden fazlasını değil, bilakis çok daha azını yaptığı iddiasını da ortaya atmış oldu.”

Westdeutsche Zeitung gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Bu borç krizinde Almanya’nın azami düzeydeki kredi notunun da düşebileceği uyarısı kimi şaşırtabilir ki? İktisatçıların uzun bir süredir uyardığı ve Moody’s in de tasdik ettiği gerçek zaten açıkça ortada: Almanya borçlanmaya devam ederse onun kredi notunun da düşmesi gerekecek. Bunun sonucu olarak, maliye bakanı ve dolayısıyla vergi mükellefleri kredi aldığında, daha yüksek oranda faiz ödüyor. Başka bir kuruluş tarafından da onanan bu gerçeği kimse hafife almamalı. Şimdilik bu bir uyarı niteliğinde. Almanlar hâlâ krediler için düşük faiz ödeyen şanslılar arasında. Ancak bu böyle kalacak diye bir kural yok. İşte Moody’s’in uyarısı da bu.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung, yorum sütunlarında Moody’s’in rolüne dikkat çekiyor:

“Amerika Birleşik Devletleri ya da Fransa’nın kredi notunu düşüren diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının aksine Moody’s şu anda erken uyarıda bulunma rolünü üstleniyor. Bu gelişme üzerine Almanya'da tahvil faizleri fazla kıpırdamadı. Zira Almanya ve ekonomisi, sorunlu ülkelere kıyasla çok iyi bir durumda. Ancak Euro krizi, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalıp kalmamasından bağımsız olarak, Almanya’nın sırtına da ciddi bir yük bindiriyor. Moody’s haklı olarak buna işaret etmiş oldu. Geleceğe dönük olarak Euro Bölgesi ülkelerinin görünümü gerçekten de negatif.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Özay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu