1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

24.10.2011 - Avrupa basınından özetler

Jülide Danisman24 Ekim 2011

Avrupa basınında bugün yer alan yorumlarda, Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının Euro krizini ele aldığı zirvesine ilişkin değerlendirmeler göze çarpıyor.

https://p.dw.com/p/12xsH

Barcelona merkezli liberal İspanyol gazetesi La Vanguardia,” finans krizi ile mücadele eden Avrupa Birliği'ne ilişkin karamsar bir tablo ortaya koyuyor:

“Avrupa Birliği’nin bugüne kadar hep iki adım ileri, bir buçuk adım geri giderek ilerlediği biliniyor. Kriz döneminde de çok az ilerleme sağlanırken, daha çok atılan geri adımlar göze çarpıyor. Avrupa’nın lokomotifi olarak Almanya da artık yorgunluk belirtileri gösteriyor. Bu da Avrupa Birliği’nin liderinin olmadığı izlenimi uyandırıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle Euro Bölgesi liderlerinin zirvesi ertelenmek zorunda kaldı. Zirve belki liderler arasında biraz olsun yakınlaşma sağladı, ama Berlin ve Paris arasındaki farklılıkları da belirgin bir hâle getirdi.”

Paris’te yayımlanan “La Croix” ise liderlerin krize çözüm bulacağı konusunda daha iyimser:

“Aylar boyunca karar veremeyen Alman ve Fransız liderler, şimdi kendilerini baskı altında hissediyorlar. Avrupa’nın geleceğinin kendilerine bağlı olduğunu biliyorlar. Bu nedenle de Çarşamba gününe kadar Euro Bölgesi’ne işlerlik kazandıracak uzlaşmaya varma olasılıkları çok yüksek. Durumun aciliyeti ve piyasaların baskısı en azından şöyle bir etki yaratacak: Paris ve Berlin’in katkıları ile Avrupa Birliği’nin ekonomik bütünleşmesi yönünde bir adım daha atılacak ve böylelikle de ekonomik sistemin yeniden şekillendirilmesi hız kazanacak.”

İtalyan liberal “La Stampa” gazetesinde de Euro krizi farklı bir yönüyle işleniyor. Gazete, Almanya ve Fransa'nın İtalya'ya ekonomik reformları hızlandırma çağrısını şu sözlerle değerlendiriyor:

“Karar verme özgürlüğü kısıtlı olan, başka ülkelerin liderlerinin üç gün içinde yapılması gereken reformları dikte ettirdiği bir ülkenin vatandaşı olmak hiç de hoş değil... Yunanistan ile aynı seviyede görülmek küçük düşürücü bir durum. Saygı ise ancak inandırıcı olunduğu ve verilen sözler tutulduğu zaman kazanılabilir. Ancak bizim (ülkemizde) uzun zamandan beri bunun eksikliği çekiliyor. Biz Avrupa'nın hasta adamıyız. Çünkü Silvio Berlusconi hükümetinin artık iktidar yeteneği kalmadı. Bu hükümet, reformları ve ekonomiyi canlandıracak önlemleri hayata geçiremiyor.”

Viyana’da yayımlanan “Der Standard” gazetesinde ise Amerika Birleşik Devletleri’nin yıl sonuna kadar Irak’taki tüm askerlerini çekmesinin ardından "Irak’ta şiddet yeniden tırmanabilir mi" sorusu ele alınıyor:

“Komşu Suriye’de Beşar Esad rejiminin çökmesi durumunda ülkede huzursuzlukların artması, hatta köktendinci Sünni güçlerin galip gelebileceği bir iç savaş çıkabileceği tahmin ediliyor. Bu durum, cihat yanlılarını mücadelenin yeniden Irak’a kaydırılması için cesaretlendirebilir, çünkü onların Irak’taki varlıkları hiçbir zaman için sona ermedi. Ülkede en zor durumda olanlar ise Iraklı Kürtler. Zira Bağdat ile olan ilişkileri oldukça gergin. Kürtler, Irak hükümetinin Türk ordusunun Kuzey Irak’a yönelik operasyonunu bahane edip sadece Kürt peşmergelerin bulunduğu bölgeye askerî birlik göndermesinden kaygı duyuyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Jülide Danışman

Editör: Hülya Köylü