1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

23 Nisan 2012

Bugünkü Alman basınında Avrupa’da aşırı sağcılığın yükselişi ve Suriye’ye karşı alınan yeni yaptırım kararlarıyla ilgili haberler ağırlıkta.

https://p.dw.com/p/14js3
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Fransa’da cumhurbaşkanlığı ilk tur seçimlerinden Sosyalist aday François Hollande galip çıktı. Nicolas Sarkozy ve Hollande, 6 Mayıs'taki ikinci turda karşı karşıya gelecek. Ancak sağ popülist Marine Le Pen'in, tahminlerin de ötesinde oy alarak üçüncü olması, Avrupa'daki aşırı sağın yükselişiyle ilgili tartışmaları yeniden alevledirdi. Alman gazetelerinde Fransa'daki seçimlerin ışığında Avrupa'da yaşanan siyasi değişim ele alınıyor.

Neue Osnabrücker Zeitung, yorum sütunlarında şu görüşlere yer veriyor:

“Fransa, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti yani Almanya'ya komşu üç ülkenin vatandaşları tasarruf önlemlerine yoğun bir şekilde karşı çıkıyor. Bu, bir yanda Euro krizinin bir sonucu. Öte yanda da ciddi sonuçları beraberinde getiriyor. Tabii gelinen noktada, yöneticilerin politikaları da etkili oldu. Berlin, katı programıyla bariz biçimde yalnız kaldı. Krizin, Avrupa Birliği'ni sadece ekonomik değil, siyasi açıdan da değiştirdiğine dair işaretler artıyor. Pek çok yerde uç noktadakiler kârlı çıkıyor. Radikal güçler şu ana kadar hiçbir ülkede iktidara gelmemiş olsa da şunu unutmamak gerek: Sırf onların başarısı bile ılımlı siyasetin tutumlarında etkisini gösteriyor. Bu, konsolidasyon programı ve bununla birlikte Euro ve tüm Avrupa için somut tehlikeler ortaya koyuyor.”

Düsseldorf’ta yayınlanan Handelsblatt gazetesi, Avrupa’da artan aşırı sağcı eğilimlere ve popülist siyasete dikkat çekiyor.

“Avrupa olgusu, popülistlerin yeni ve ucuz hasmı. Duygusal itici güçleri ise aşırı yabancılaşma, göç ve İslam kaynaklı. Ancak Avrupa’da yabancı düşmanı şüphesi altına girmeden, birilerine hakaret etmek çok daha kolay. Popülistlerin yelpazesini genişleten bir başka durum da şu: İşini kaybetme korkusu, toplum ve sosyal yapıdaki yerinin de artık güvende olmadığı tedirginliğiyle birleşiyor. Marine Le Pen’in de dile getirdiği gibi, suç, sağ ve sol partilerin ‘ultraliberal ve özgürlükçü‘ politikasında.”

Geçiyoruz Suriye ile ilgili gelişmelere. Luxemburger Wort gazetesi, AB'nin Suriye'ye karşı yaptırımları sertleştirilmesini ele alıyor:

“Ne silah ya da petrol ambargosu, mal varlıklarının bloke edilmesi ne de Suriye finans sistemine karşı alınan önlemler, bugüne dek kanlı rejimi durdurabildi. Lüks malların ihracatının yasaklanması, şüphesiz Esad ve maiyetini sarsacak ve yola gelmeye zorlayacaktır. Kim Prada, Louis Vuitton ya da Gucci'siz yaşamak ister ki? Dışişleri bakanlarının tartışmalı kararı AB'nin Suriye'deki şiddete karşı çaresizliğini ortaya koyuyor. Beşar Esad, eşi ve maiyeti Avrupa'ya katıla katıla gülüp, internet üzerinden alışverişe devam edip, gelecekte lüks malları AB üyesi olmayan ülkelerden getirecektir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa