24.02.2004 - Avrupa basınından özetler...

Alman ve Avrupa basınında bugün, ABD Başkanı George Bush’un Avrupa gezisi ve bu gezi çerçevesinde dün Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’le bir araya gelmesi damgasını vuruyor.

Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi, ABD Başkanı Bush’un Almanya Başbakanı ile görüşmesini şöyle değerlendiriyor:

“Görünen o ki, ABD ile Almanya arasındaki ilişki yakın bir gelecekte de ABD’nin İngiltere ya da İsrail ile olan ilişkisi kadar güçlü olmayacak. Berlin ile Washington iki yıl öncesine göre biraz daha yakınlaştı, ama ortak olmalarından söz etmek henüz mümkün değil. İşin gerçeği; ABD’nin Almanya’ya ihtiyacı olduğu. ABD’nin, Afganistan’da Alman askerine, Avrupa Birliği’nde de kendisine savunacak güçlü bir ortağa ihtiyacı var. George Bush, Almanya Başbakanı’nın Rusya Devlet Başkanı Putin’le iyi dost olduğunu biliyor. Avrupa Birliği’nin, İran’ın nükleer programını dizginleyebileceğinin de farkında. Amerika, Avrupa’nın onayını alan diplomatik bir adımla, İran’daki tehlikeli rejimin, nükleer silahlar geliştirmesine engel olabileceğini kavradı.”

Düsseldorf kentinde yayımlanan Handelsblatt gazetesi ise, ABD Başkanı George Bush’un gezisinin olumlu yanları bulunduğunu vurguluyor yorumunda:

“Almanya Başbakanı ile Amerikan Başkanı arasındaki görüşme ve Bush’un Almanya hakkında söylediği övgü dolu sözler küçümsenecek gibi değil. Üstelik Başbakan Schröder’in, Amerika ile yakınlaşma çabalarının sadece iç politikada puan toplama çabası olmadığı da netleşti. Bu durumda önemli olan, ABD’nin Avrupa’ya ihtiyacı olduğunu kabul etmek ve bunu da Almanya’nın desteği olmadan yapamayacağı gerçeğini görmek. Bu arada itiraf edilmesi gereken bir durum daha var ki, o da; şu sıralar Almanya ile Amerika’nın birçok konuda çıkarların kesiştiği.”

Badische Neueste Nachrichten gazetesi de Irak savaşıyla gerginleşen ilişkilerden, hem Almanya’nın hem de Amerika’nın kendine ders çıkardığını yazıyor. Yorumda şu cümlelere yer veriliyor:

“Bush ile Schröder’in dün Mainz kentinde yaptıkları görüşme, Irak savaşı gibi krizlerle yaşanan gerginliğin iki ülkeye de yaramadığını ve tekrar edilmemesi gerektiğini gösterdi. Amerika, Avrupa’yı hiçe sayarak tek başına karar verip savaşa girmenin doğru olmadığını anlarken, Almanya da diplomasi lafının arkasına saklanarak ya da başını kuma gömerek gerçeklerden kaçamayacağının bilincine vardı. Yani iki ülke de artık yanyana değil birlikte hareket etmenin gerekliliğini kavradı. Irak savaşında olduğu gibi birbirine karşı olmanın kazanım getirmediğinin de farkına vardı.”

Maerkische Oderzeitung gazetesi ise yorumunda, ABD ile Almanya arasında, günümüz koşullarına uygun yeni bir ortaklığın kaçınılmazlığına değiniyor:

“Sovyetler Birliği’nin var olduğu dönemlerde, NATO üyesi ülkelerin yaşadığı gibi bir kader ortaklığının bundan sonra olmayacağı açık. Sovyetler’in dağılmasının ardından, ABD tek süper güç olarak hakimiyeti ele geçirdi ve taleplerini de buna göre şekillendirdi. Bu arada Avrupa Birliği de boş durmadı. Varşova Anlaşması’nın dağılmasının ardından, Birlik sınırlarını Doğu Avrupa’ya doğru genişletti ve dünya politikasında söz sahibi olmaya başladı. Şimdi yapılması gereken, ABD ile Avrupa Birliği’nin, bu gelişmelerin ışığında işbirliği ile rekabet arasında iyi bir denge tutturması.”

Amerikan Başkanı Bush’un Avrupa’ya düzenlediği gezi Hollanda basınında da geniş yer alıyor. De Volkkrant adlı gazete, Bush’un Avrupa ile ülkesi arasındaki ilişkileri düzelme çabasında samimi olduğunu belirtiyor:

“Her ne kadar Bush, iki yıl önceki George Bush ise de Avrupa ziyareti, Amerika’nın Avrupa ile ilişkilerini düzeltme konusunda samimi olduğunu gösterdi. Amerikan Başkanı ayrıca Avrupa ile ilişkilerini düzeltme çabaları çerçevesinde, Avrupa Birliği’ni kendine ortak seçtiğini de gösterdi. Bu adım ne Bush ne de kabinesi için alışılagelmiş bir durum değil, herşeyden önce muhafazakar kanat Avrupa Birliği’nin çabalarına kuşkuyla bakıyor ve atılan adımları Almanya ile Fransa’nın, ABD’nin gücünü sınırlama çabası olarak görüyor. Bush’un, Brüksel’e Avrupa Birliği’nin merkezine gelmesi, şimdiye kadar var olan politikadan uzaklaşıldığına işaret ediyor”.

İsviçre’nin Zürih kentinde yayımlanan Neue Zürcher Zeitung da Berlin ile Washington arasındaki yakınlaşmayı eşit koşullarda ortak arayışlar olarak değerlendiriyor:

“Berlin, ABD tarafından eşit bir ortak gibi görülmek istiyor. Almanya Başbakanı Schröder, dün Mainz kentinde Başkan Bush ile yaptığı görüşmede bu tutumunu defalarca tekrarladı ve “Almanya, Amerika’nın eşit dostu, ortağı ve müttefikidir” dedi. Schröder, Iraklı askerlerin Almanya tarafından eğitildiği anlatırken, sanki Irak’ta binlerce asker konuşlandırmış gibi bahsediyor. Dünkü Bush - Schröder görüşmesinde taraflar Irak savaşının, iki ülke arasındaki ilişkileri incitmediğini vurgulasa da Irak sorunun iki ülke arasında nasıl bir uçuruma neden olduğu Berlin’de sıkça hissediliyor.”