1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2312 Presseschau

23 Aralık 2010

Alman basını bugün ağırlıklı olarak ABD Senatosu'ndan geçen START Antlaşması'nı ele alıyor. Macaristan'daki basın yasasına tepkiler, öne çıkan diğer yorum konusunu oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/zofu

Süddeutsche Zeitung "Obama’nın Zaferi" başlığıyla yayınladığı yorumda, son zamanlarda ağır darbeler alan ABD Başkanı’nın yeni START Antlaşması ile moral bulduğunu dile getiriyor:

“Washington ile Moskova arasındaki silahsızlanma anlaşmalarının ölüm kalım meselesi olduğu yıllar çoktan geride kaldı. Gerçi soğuk savaşın sona ermesinin üzerinden yirmi yıl geçmiş olmasına rağmen süper güçler halâ muazzam nükleer tahrip potansiyeline sahip. Ama dünyamız on binlerce Amerikan ve Rus nükleer başlığından, İran’ın elde etmeye çalıştığı atom bombasından olduğu kadar korkmuyor. Yeni START Antlaşması, nükleer silahlardan arındırılmış dünya vizyonunu gerçekleştirmeye yetmeyecek. Ama, kısa da olsa bir adım atmak, hiçbir şey yapmamaktan evladır. Kongre seçimlerinde aldığı ağır yenilginin ardından nükleer silahsızlanma antlaşmasını onaylatabilmek için varını yoğunu ortaya koyan Barack Obama büyük bir zafer elde etmiş oldu. Amerikalı seçmen bu başarıyı ne kadar takdir eder, bilinmez. Çünkü onun daha büyük dertleri var. Ama bir günlüğüne de olsa, başkanıyla gurur duymaması için de hiçbir neden bulunmuyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’un silahsızlanma antlaşmasını konu alan yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Nixon, Reagan ve baba oğul Bush’lar. ABD ile Rusya arasında şimdiye kadar yürürlüğe konan bütün geçerli silahsızlanma antlaşmalarının altında Cumhuriyetçi başkanların imzası vardı. Cumhuriyetçi Parti bu defa da silahsızlanma antlaşmasının Senato’dan geçmemesi için elinden geleni yaptı. Detaylarla ilgili çekincelerinde haklı da olsalar Cumhuriyetçilerin asıl amacı Demokrat Obama’yı tökezletmek ve onun dış politikada başarıya ulaşmasını önlemekti. Yeni START Antlaşması'nın ABD’nin milli çıkarları açısından gerekli olduğunu eski Cumhuriyetçi dışişleri bakanları bile tasdik etmişti. Ama çoğu partinin çıkarlarını milli menfaatlerden üstün tuttu. Ne ayıp!”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise yeni silahsızlanma antlaşmasının Obama’ya bir şey kazandırmadığı görüşünde:

“Obama’nın kazançlı çıktığı pek söylenemez. ABD kendi nükleer silah potansiyelini gerçek anlamda azaltmayı kabul etmeden, diğer atom bombası sahibi ülkelerden hiçbiri, bütün nükleer başlıkların imha edilmesine yanaşmayacaktır. Yeni START Antlaşması, sadece gelecekteki silahsızlanma adımlarının önünü açmıştır. Son aylarda Washington’da sürdürülen çetin pazarlık Obama’nın yeni adımlar atmasının ne kadar zor olduğunu göstermeye yeter. Antlaşmaya karşı çıkan Cumhuriyetçiler, her türlü nükleer denemenin yasaklanmasına acaba onay verir mi? Umalım, Obama yine, dünya barışının siyasi oyunlara alet edilemeyecek kadar önemli olduğunu müdrik Cumhuriyetçi senatörler bulsun.”

Yılbaşında Avrupa Birliği Konsey dönem başkanlığını Belçika’dan devralacak olan Macaristan’ın yeni basın yasası, Avrupa Birliği’ndeki ortaklarının sert tepkisiyle karşılaştı. Neue Osnabrücker Zeitung, basın özgürlüğünü kısıtlayıcı adımlardan caydırılabilmesi için Macaristan hükümetine baskı yapılması gerektiğini yazıyor:

“Avrupa Birliği, tepki göstermekte geç kaldı. Brüksel, kıtanın doğusunda neler olduğunu Macaristan’ın dönem başkanı olmasına ramak kala fark etti. Sansür hortlatıldı. Gerçekten de Macar Basın Üst Kurulu'nun yetkileri aşırıya kaçıyor. Özel radyo, televizyon, gazete ve internet yayınlarına yüksek para cezası verilebilecek. Hangi durumlarda ceza verilebileceği ise yeni yasada muğlak ifadelerle geçiştirilmiş. Sağ muhafazakâr iktidarın her türlü eleştiriye set çekmek istediği anlaşılıyor. AB, baskıyı artırmalıdır. Kurnaz bir siyasetçi olan Başbakan Orban, 10 milyonluk ülkesinin Avrupa’dan tecrit edilmesine göz yumacak kadar akılsız olamaz.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa