1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

23.08.2008 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Nihat Halıcı23 Ağustos 2006
https://p.dw.com/p/AblK

İran nükleer krizi ve Ortadoğu ile ilgili gelişmeler, bugünkü Alman gazetelerinin ele aldığı başlıca konular arasında. Stuttgarter Zeitung gazetesi, İran ile yaşanan nükleer gerilimi yorum sütunlarında değerlendiriyor. Meseleye çok yönlü yaklaşmayı öneren gazetenin konuya yaklaşımı özetle şöyle:

“Günlerden beri İran ile yaşanan nükleer gerginlikte kritik bir safhaya gelindiği, Tahran’ın artık bir adım atması gerektiği ileri sürülüyor. Bu tür görüşleri hararetle savunanlara sormak gerek: İran’ın Batılı taleplere boyun eğmesini gerektirecek bir gelişme kaydedildi de uluslararası toplumun mu haberi yok? İsrail, Birleşmiş Milletler kararlarını uzun yıllardır görmezden gelirken neden Tahran yönetimi ya da Hizbullah liderliği uluslararası kurumun en yüksek organından çıkan metinlere uysun? Meseleye neresinden bakarsanız bakın hep aynı sonuca ulaşıyorsunuz: Bugün Batı bir çıkmaz sokağa sürüklenmişse bunun sorumlusu öncelikle kendi uygulamalarıdır. Sorunu aşacak gerçekçi çözümler de maalesef ufukta görünmüyor. İsrail’in Lübnan’da uğradığı başarısızlığın Wasshington’daki „Şahinler“i daha gerçekçi yola sevkedeceği umulmasın. Bütün bunlardan dolayı Avrupa’ya daha fazla görev düşüyor. Avrupa, bir yandan Tahran ve Şam ile diğer taraftan Hamas ve Hizbullah ile diyalog yollarını yoğunlaştırmalı.“

Frankfurter Rundschau gazetesi, nükleer geliştirme programı krize neden olan İran’ı inceleyen bir başka gazete:

„Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya tarafından İran’a sunulan paket, uzlaşmanın önünü açıp krizin üstesinden gelmeyi hedefleyen öneriler içeriyordu. Ancak paketin etkisi cılız, krizi aşma hedefi de ihtimal olarak kaldı. İran’ın verdiği cevapta uranyum zenginleştirme faaliyetinden vazgeçileceğine dair bir ifadenin yer almaması, tam tersine bir gelişmeye işaret ediyor. İran’ı yöneten Şahinler, atom programında ısrar ederek Washington’daki sertlik yanlılarının da elini güçlendiriyor. Bundan sonra İran’ın kısmen de olsa bazı ödünler vermeye yanaştığını varsayalım. Bu tür adımlar İran’a derin kuşkuyla yaklaşan Amerika Birleşik Devletleri açısından yeterli görülmeyecek. İran petrolünün en büyük müşterisi Çin, bu ülkeye yaptığı ihracattan büyük gelir elde eden Japonya ve Rusya, Tahran’a uygulanması gündeme gelen uluslararası yaptırımın önündeki en büyük engelleri meydana getiriyor. Washington’un meseleye tek başına çözüm bulma ihtimali giderek daha da güçleniyor.“

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Lübnan’da ateşkes sonrası en önemli adımın Hizbullah’ın silahsızlandırılması olduğuna dikkat çekiyor. Lübnan ordusunun bu görevin üstesinden gelmesinin mümkün olmadığına işaret eden Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını düzenleyen yeni bir karar alması gerektiğini kaydediyor.