23.01.2007 - Alman basınından özetler...

Tageszeitung gazetesi, Beyaz Saray’ın Ortadoğu’da eski barış sürecini canlandırmayı umduğunu, fakat ne Filistin lideri Mahmud Abbas’ın, ne de İsrail Başbakanı Ehud Olmert tabanlarından destek alamadıkları için bu girişimin başarısız olmaya mahkum olduğunu savunuyor. Gazete şöyle yazıyor: “Washington sadece Hamas lideri Halid Meşal’le değil, Suriye hükümetiyle de görüşmeyi reddediyor. Oysa İsrail-Filistin barış sürecinde acilen gerek duyulan yeni ivme özellikle Şam’dan gelebilir. Ama Amerika Birleşik Devletleri Şam’la Kudüs’ün doğrudan görüşmesinin de önünde duruyor.”

Tagesspiegel gazetesinde ise Almanya’nın eski Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher tartışmaya katılıyor. Genscher, Alman Başbakanı Angela Merkel’in, Avrupa Birliği’nin ne işe yaradığını Ortadoğu’da kanıtlayabileceğini ifade ediyor: “Uluslararası politika zorlu bir dönemden geçiyor. Böyle bir durumda gerçekçi ve net hedefler saptayarak Avrupa Birliği istikrar ve çözüm sağlayabilir”, diyor Genscher.

Süddeutsche Zeitung, İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad’ın ülkesinde giderek daha fazla eleştirilmesini ele alıyor. “Av başladı” diyen gazete şu yorumu yapıyor: “Ekonomi kötü. İran Batı’dan hiç bu kadar soyutlanmamıştı. Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in saldırı tehditleri korku yaratıyor. Ahmedinecad’ın en güçlü rakibi, eski Devlet Başkanı Rafsancani, daha bundan haftalar önce huzur bozan bu adamı siyasi olarak yok edeceğini açıklamıştı.”

Tageszeitung gazetesiyse, Irak’ta yani muhafazakarların başarısız olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Sözde hızlı ve basit askeri çözümden yine kuşku duyulmaya başlanması iyi. Fakat burada da bir tehlike var. Dünyanın, 1995 yılında Srebrenica’da olduğu gibi bir katliama seyirci kalması tehlikesi.”

Sırbistan’daki seçimleri değerlendiren Neues Deutschland, ülkedeki tarafların arasındaki güçler dengesinin değişmediğini savunuyor: “Ancak birlikte iktidar olabilirler, ama birbirlerini çekemiyorlar ve her biri bir uzlaşma durumunda en azından lider rolünü üstlenmek istiyor. Bunların kısa sürede kendilerine gelmesini tahayyül etmek kolay değil.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung da aşırı milliyetçilerle eski Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’in Sosyalist Parti’sinin oyların üçte birini almasının çirkin olduğunu vurgulayarak, yine de bunun demokratik bir seçim olduğunu ifade ediyor ve yorumunu şöyle tamamlıyor: “Sırp demokrasisinin gerçek sınavıysa Kosova’nın yaklaşan bağımsızlığı. Sırbistan’ın bu sınavı Kosova’nın kendisinden daha iyi atlatma olasılığı var. Bu bölgenin pratikte çoktan gerçekleşmiş olan bölünmesi Sırbitan’da, medyanın yansıttığı kadar büyük heyecan yaratmıyor.”