22.12.2008 - Avrupa basınından özetler

“Amerika ve Çin, uzmanların tahminlerine göre 2008’de patlak veren finans krizine karşı karnı en yumuşak ülkeler olarak gösteriliyor. Bu devlerden hangisi tehlikeleri savuşturmayı daha iyi becerecek? Çin'de reformcuların elinde, ABD’yi de, Japonları da, Hindistan’ı da, Avrupa’yı da ve özellikle kendi partisi içindeki komünistleri de şaşırtacak çözüm yollarının olup olmadığını zaman gösterecek. Pekin, hala gezegenin en kestirilemez başkenti konumunda.”

Strasbourg'dan Dernières Nouvelles d'Alsace" gazetesi ise, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin konjonktür paketleri ile ilgili bir yorum sunuyor okuyucularına:

“Avrupa’nın ortak bir ekonomi politikası olmasa da, ülkelerin konjonktür paketleri ister istemez, iç pazarlara yardımcı olacak. Ancak asıl soru, bu önlemlerin ekonominin yeniden canlanmasına yetip yetmeyeceği. Birlik içindeki tüm ekonomik alanlardan kötü haberler çoğalıyor. Uluslararası Para Fonu’nun tahminleri de adamakıllı kötümser. Gelecek ilkbahar aylarında, kriz en üst noktasına ulaştığında, hükümetlerin elinde doğaçlama acil önlemler dışında başka bir yol kalmayabilir.”

Hollanda'dan Trouw gazetesi, Belçika’da bir yıl içindeki üçüncü hükümet krizine ilişkin olarak, köklü reformlar olmadan ülkenin iç siyasetteki çıkmazdan kurtulamayacağı yorumunu yapıyor:

“Belçika’da ülkenin geleceği konusunda bir görüşbirliği yok. Başbakan Leterme, ancak verdiği reform sözlerini rafa kaldırarak bu koltuğa oturabildi ve hala bu görevde olmasını, istifasının Kral Albert tarafından reddedilmesine borçlu. Tek sorun zayıf bir liderlik değil. Leterme hükümetinin Fortis bankası konusunda yargı mekanizmalarını etkileme çabası da, devlet politikalarında şeffaflığı kısıtlayan kayırmacılığı bir kez daha gözler önüne serdi.”

Fransa’dan Paris Normandie, Ortadoğu’da şiddetin tırmanmasının ardında seçim kampanyası taktiği olduğu yorumunu yapıyor:

“Seçim kampanyası sırasında adayların birbirlerinin önüne geçmeye çalışması, yeni bir olgu değil ve dünyanın her ülkesinde karşımıza çıkıyor. Ancak bu, bazı ülkelerde, diğerlerinden daha büyük bir tehlike teşkil edebiliyor. Birkaç ay sonra ikisinden birinin başbakan çıkarmasına kesin gözüyle bakılan, İsrail’in en büyük partileri Kadima ve Likud’un liderlerinden, Gazze Şeridi’ndeki sorunların silah kullanılarak nihai bir şekilde çözüleceği yönünde açıklamalar gelmesi, gerçekten de endişe verici.”

Avrupa basınından seçtiğimiz son yorum ise yine Fransa’dan. L'Est Républicain gazetesi, Beytüllahim’deki Noel ayininin bu yıl belki de bomba yağmuru altında düzenlenmek zorunda kalacağı değerlendirmesini yapıyor ve ekliyor:

”Hamas ile İsrail arasındaki ateşkesin sona ermesinin ardından, Ortadoğu’da kriz, 2009’da patlak vermesinden endişe edilen en olası kriz konumuna geldi. Filistinlilerin roketleri, pek yerleşim olmayan yerleri vursa da, düşmanlıklar yeniden alevlenmiş durumda. Tel Aviv’de ise ordu, geniş kapsamlı bir askeri operasyon düzenlenmesi için geçiş hükümetine baskı yapıyor.”