1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2209 Presseschau 2

22 Eylül 2011

Bugünkü Avrupa basını Filistin'in BM'ye yapacağı başvuru ve Papa 16. Benedikt'in Almanya ziyaretiyle ilgili yorumlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/12eUY

İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung bugünkü sayısında Filistin'in BM'ye tam üyelik planlarını ele alıyor. Gazete yarın yapılması beklenen başvuru ile ilgili olarak şu yorumu yapıyor:

"BM Filistin'i bağımsız bir devlet ilan ederse, bu, barış sürecini hızlandırır mı? Söz konusu bir Filistin kararı ancak iki devletli çözümün bulunmasına katkı sağlaması halinde kabul görebilir ve böyle de olmalı. Bunun BM'de değil, müzakere masasında olması gerektiği yönündeki tez, yetersiz. Bunun birinci nedeni ihtilaf içinde olan tarafların çok uzun süredir müzakere etmemesi. İkinci nedense İsrail'in şimdiki hükümetinin hiçbir biçimde iki devletli çözüme ilgi göstermemesi, tam tersine bunu yasadışı yerleşim bölgeleri inşa ederek sabote etmesi. Filistin'in gözlemci statüsünün yeniden değerlendirilmesi ve bu statünün genişletilmesi, bağımsız Filistin devleti olma yolunda bir basamak olabilir. Gerçekten de başka bir alternatif yok." 

Avusturya'dan Der Standard ise Filistin'in tam üyelik hedefiyle ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas'ın elinden bu başarıyı artık kimse alamaz. Filistin'in bağımsız egemen bir devlet olma arzusu, yıllarca sanki sonsuza dek sürecekmiş gibi muamele gördükten sonra, şimdi uluslararası gündemin en üst sırasına yerleşti. Mahmud Abbas'ın bu ilerleyişinin, BM geleneğine aykırı olduğunu ifade eden birçok politikacı bile Filistinlilere perspektif sunulması gerektiğini vurguluyor: Ve öyle ya da böyle bir perspektif değil, bağımsız olmaları yönünde bir perspektif. Bu açıdan bakıldığında Mahmud Abbas BM'ye Filistin'in tam üye olması yönündeki başvurusunu 12'ye beş kala geri çekerse, kazançlı çıkabilir. Ya da başvuruyu yapıp, üzerinde ısrar etmeyip, ertelerse."

Bugünkü gazetelerde geniş yer bulan bir başka konu ise Papa 16. Benedikt'in Almanya ziyareti. Bugün Federal Meclis'te konuşma yapacak olan Papa'nın, Sosyal Demokrat, Yeşiller ve Sol Partili 100 milletvekili tarafından boykot edilmesi bekleniyor.  Avusturya'dan Die Presse, 'Papa'nın kâfirlerin dünyasına ziyareti' başlıklı yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Beyazlar içindeki 84 yaşındaki bu adamın Almanya'yı ziyaret etme gayesi belli. Ama binlerce kişi onu ve verdiği mesajları cadde, meydan ve stadyumlarda alkışlayacak. 100 milletvekili ise o gelince meclisi terk edecek, birkaç bin kişi kameraların önünde onu protesto edecek. Papa bunlarla çok alâkadar olmayacak. Almanya'nın 2011 sonbahar manzarası, dünyanın ekonomik olarak gelişmiş diğer bölgelerindekinden oldukça farklı. Papa 16. Benedikt ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın, karşısındaki Tanrı tanımazların dünyası her geçen gün biraz daha büyüyor."

Fransız Sud-Oest gazetesi 'Karaçi skandalı' başlıklı yorumunda, Fransa'yı şu günlerde sarsan skandalı yorum sütunlarına taşıyor. Gazete Pakistan'a üç denizaltı satışından alınan komisyonun dönemin Başbakanı Edouard Balladur'un Jacques Chirac'a karşı başkanlık mücadelesinin finansmanına aktarıldığı ve Sarkozy'nin bu yasadışı fonların transferinde rol aldığı iddialarıyla ilgili olarak şu satırlara yer veriyor:

"Nicolas Sarkozy'nin hiç şansı yok. Libya'da sağladığı başarının tadını çıkarmasının üzerinden bir hafta geçtikten sonra, New York'taki BM toplantılarında İsrail ile Filistinlileri barıştırmak suretiyle dünyayı iyileştirebileceğini düşünmüştü. Ama üzerinde şimdi Pakistan gölgesi dolaşıyor. Bu kez konu ülkelerin jeopolitik konumları değil, partinin örtülü finansman skandalı. Sarkozy'nun çok yakın iki adamının gözaltına alınması, durumun sadece kötü göründüğünü göstermekle kalmıyor. Aynı zamanda Nicolas Sarkozy için tehlikenin yaklaştığına ve 'Karaçi Skandalı'nın Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını zehirleyebileceğine de işaret ediyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ahmet Günaltay