Avrupa basınından özetler

Fransa’nın Lyon kentinde yayımlanan Le Progres gazetesi, suikastlar dizisinin arkasında olduğu sanılan zanlının mantığını şu ifadelerle irdeliyor:

“Terörizm korkunç basit bir fenomen. Yarattığı kaosun sonunda zafere ulaşmak için korku, nefret, ümit gibi bizlerin en temel insanî duyguları ile karanlık bir oyun oynuyor. Terörizm, elindeki tüm imkanları kullanarak nefret tohumları ekmeye çalışıyor ve bunu da çoğunlukla kendi safları içindekileri katlederek gerçekleştiriyor. Bunun örneklerine Cezayir Savaşı sırasında tanık olduk; her iki tarafta da… Başka dinlere mensup ya da dinsiz kişilerden yüz kat daha fazla Müslümanı öldürmüş olan terör ağı El Kaide’nin eylemleri de bunu doğrular nitelikte. Toulouse’daki terör zanlısı Muhammed Merah da aynı mantığa göre hareket ediyor: Yahudi çocukları katletmeden önce, kendisi gibi Mağrip asıllı üç genç Fransız askerini öldürmüştü.”

Sağ liberal İtalyan gazetesi Corriere della Sera ise Toulouse'daki katliamların Avrupa değerlerini hedef aldığı görüşünü savunuyor:

“Toulouse ve Montauban kentlerindeki katliamların etkisi Fransa’nın sınırlarını aşar nitelikte. Ve bu sadece, Fransa’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden çıkacak sonucun siyasi ağırlığının Avrupalıların vereceği kararlarda ikincil öneme sahip olmamasından kaynaklanmıyor. Terörist, hoşgörü, uyum ve dinler arası diyalog gibi Avrupa’nın kültürel değerlerini hedef aldı. Ancak buna karşılık Avrupalıların tamamı bu değerlerin arkasında durmuyor. Filozof Hannah Arendt'in sözünü ettiği ‘sıradan kötülük’, taklit, propaganda ve hayalcilik mekanizmaları tarafından besleniyor. Ve beslendiği başka bir kaynak da, Irak ve Afganistan'da açılan zararlar ve binlerce sivil kurban dikkate alındığında, herhalde bizlerin hataları ve vahşetidir.”

Belçika gazetesi De Morgen yorumunda, Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy’nin Toulouse’daki saldırılar sırasında iyi bir kriz yönetimi sergilediğini ve bunun da kendisine cumhurbaşkanlığı seçiminde artı puan kazandıracağını belirtiyor:

“Saldırganın saklandığı evin kuşatıldığı haberi geldiğinde, Cumhurbaşkanı Sarkozy siyasi çizgisini değiştirmedi. Sarkozy, Müslümanlara karşı bir bayağı suçlamalar yumağına düşebilirdi ama yapmadı. Fransa Cumhurbaşkanı, terörizmin ülkenin birliğini bozamayacağını söyledi ve herkese çağrıda bulunarak, intikam duygularını bırakmalarını istedi. İşte bu anda Sarkozy gerçekten ulusal birliğin hamisi ve devlet adamı olarak poz vermiş oldu. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını yürüten halkla ilişkilerden sorumlu personel önümüzdeki günlerde herhalde, ‘Seçimleri kazanmak için bundan daha güçlü bir imaj olamazdı’ diye açıklamalarda bulunacaklardır.”

Son olarak Rus gazetesi Nesawissimaja Gaseta'dan seçtiğimiz yoruma bakıyoruz. Gazete, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye konusundaki karar tasarısını kabul etmesine ilişkin yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“Kararın kabul edilmesi, sonbahar aylarından bu yana BM Güvenlik Konseyi’nin elini kolunu bağlayan bölünmüşlük durumunun giderilmesinde önemli bir adım olabilir. Ancak Rusya açısından bakılacak olursa, Suriye konusunda Moskova, batının pozisyonlarına yaklaşmamıştır, tersine uluslararası topluluk daha gerçekçi bir tavır almıştır. Ancak görüş ayrılıkları varlığını sürdürecektir. Rusya, Suriye ve batılılar ülkede ateşkesin sağlanması konusunda görüş birliğine varamamışlardır. Şam, önce muhalefetin silahlarını teslim etmesini talep ederken, direnişçiler aynı talebi rejime yöneltiyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun