1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.03.2011- Avrupa basınından özetler

22 Mart 2011

Libya’ya düzenlenen hava operasyonuyla ilgili Batı dünyasında yaşanan bölünme ile deprem ve tsunami felaketinin ardından Japonya’daki durum, bugünün Avrupa basınında öne çıkan yorum konuları...

https://p.dw.com/p/10f6L

İspanyol El Mundo gazetesi, Libya’ya operasyon düzenleyen koalisyon güçleri arasında ilk çatlakların baş gösterdiğini belirtiyor ve ekliyor:

“Bunda, operasyonun hedefinin açık bir şekilde tanımlanmamış olmasının rolü var. Eğer Kaddafi rejiminin devrilmesi hedefleniyorsa, BM kararı bu hedefi içermiyor. İttifak, BM kararını Kaddafi’nin işini bitirmek için kullanırsa, Afrika ve Ortadoğu’daki Batı karşıtı hareketlere yeni bir ivme kazandırır. Koalisyon uluslararası hukuka bağlı kalmalı ve bölgedeki devletlerin hassasiyetlerini dikkate almalıdır.”

İtalyan La Repubblica gazetesi de Libya operasyonunun komutası ve hedefleriyle ilgili yaşanan kavgayı ele alıyor:

“AB bölünmüş durumda. NATO, içindeki çatlakları gizleyemiyor. Libya’ya bombardımanın başlamasından 48 saat sonra müttefikler kendilerini bu kadar derinden bölenin ne olduğunu gösterdi. Kavganın tam ortasında Fransa ve İtalya arasındaki anlaşmazlık bulunuyor. İtalya, operasyonun komutasının NATO’ya devredilmesini istiyor, Paris bunu reddediyor. İzole durumdaki Fransa’nın direnişi, Kaddafi karşıtı koalisyonun kırılgan yapısını daha da tehlikeye atabilir. İtalya, topraklarındaki hava üslerinin kontrolünü geri alma tehdidinde bulunuyor, Norveç, koalisyondan ayrıldığını açıklıyor, Türkiye koşullar öne sürüyor, Almanya da BM Güvenlik Konseyi'nde operasyona ‘evet' oyu kullanmadığı için kendi kendini kutluyor.”

Avusturya'dan Kurier gazetesi de “Gönüllüler koaliyonunda uyumsuzluk” başlıklı yorumunda, uluslararası topluluğun Kaddafi rejimine karşı askerî operasyonda vardığı uzlaşının oldukça kırılgan olduğuna dikkat çekiyor.

“Uluslararası topluluğun Libya’daki duruma tepki göstermesi zaman alsa da BM kararının çıkarılması ve ‘Gönüllüler Koalisyonu'nun oluşturulması tez elden gerçekleştirildi. Askerî hedefler konusunda uzlaşmak için baylar ve bayanlar daha Paris’te akşam yemeğinde toplanırken, ‘Speedy Sarkozy’ vurmaya başladı bile. Sarkozy’nin asıl derdi Kaddafi’den ziyade, Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki rakibi Le Pen olsa gerek. Hanımefendi ve beyefendilerin asıl konu, yani Libya ile ilgili kapasiteleri nedir? İnsan sormadan edemiyor.”

Viyana'dan Der Standard gazetesi ise Arap Birliği’nin Libya krizindeki tavrını irdeliyor:

“Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa şu an iki ayrı düğünde dans ediyor. Bir yanda Arap devletlerinin oluşturduğu tuzu kuru ve hantal bir organın şefi konumunda. Arap Birliği’nin bir diktatöre karşı isyanı desteklemesi şaşırtıcı olsa da, bu, Arap liderlerin demokrasiye olan merakından değil, her biriyle kavgalı olan Muammer Kaddafi’nin şahsından kaynaklanıyor.”

Fransız Le Monde gazetesi ise, Japon halkının ülkede yaşanan nükleer felakete karşı tavrını irdeliyor:

“Japon hükümeti yükün üzerinden kalkamıyor gibi görünüyor. Bunun için her tür neden mevcut. Ancak Japonlar, tamamen devlete yaslanma yanılsamasına hiçbir zaman kapılmadı. Onlar, tüm beklentileri karşılaması beklenen, herşeye kâdir bir refah devletinin vatandaşları gibi yaşamıyor. Olay yerinde, ülkenin dört bir yanından gelen gönüllüler, doktorlar ve hemşirelerin yardımıyla kendi kendilerine organize oluyorlar. Japon toplumunun gösterdiği hayranlık uyandırıcı dayanışma, örnek olmalı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay