1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.03.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey22 Mart 2007
https://p.dw.com/p/Abiw

Alman basınında bugün füze savunma sistemi hakkında Almanya’da devam eden tartışmalar, Fransa’daki seçimler, Ortadoğu sorunu ve Almanya’da bir yargıcın Müslüman bir çiftin boşanma davasında verdiği karara ilişkin değerlendirmeler göze çarpıyor.

Tagesspiegel gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin Avrupa’da kurmak istediği füze savunma sistemine Almanya’da gösterilen tepkileri eleştiriyor:

“Washington’un körce peşine takılmaktan kurtulmak doğruydu. Irak Savaşı’na ‘hayır’ diyerek Gerhard Schröder Almanya’ya daha büyük manevra alanı sağladı. Fakat bu her zaman kopya edilebilecek bir başarı değil. Amerikan hükümetine verilen her ‘hayır’ yanıtı, sadece ‘hayır’ dendiği için doğru olmaz. Devamlılık taşıyan dış politikanın biraz da kendisini popülizmin etkilerinden koruması gerekir.”

Berliner Zeitung, Fransa’daki devlet başkanlığı seçimleri için yapılan kamuoyu yoklamalarının sürpriz bir adayı ortaya çıkardığını hatırlatıyor:

“Anketörlerin, ya sosyalist Royal’i ya da muhafazakar Sarkozy’yi seçeceğine inandığı seçmen, buna kendisinin karar vereceğini anımsattı. İki favorinin arasına François Bayrou’yu da yerleştirdi. Şimdi sadece bu üçünden hangisinin 22 Nisan’da hayal kırıklığı yaşayacağı merak konusu.”

Süddeutsche Zeitung, Ortadoğu’daki gelişmeleri ele alıyor bugünkü yorumunda:

“Hamas’a yönelik bir yıllık boykot, radikalleri iktidarı paylaşmaya zorladı. Ama bedeli ağır oldu. Filistin bölgesi ekonomisinin geniş ölçüde çökmesi, siyasi hoşnutsuzluğu derinleştirdi. Şimdi bu politikayı sürdürmek birşey kazandırmaz. Sadece Ramallah’taki yeni hükümetin hemen tekrar çantasını toplamasına yolaçar. Ama bu birşey getirmez.”

Almanya’da Müslüman bir kocanın, yine Müslüman eşine karşı şiddet kullanması nedeniyle açılan bir boşanma davasında, kadın yargıcın, “Kuran’ın erkeğin kadına şiddet uygulamasına izin verdiği” gerekçesiyle boşama kararı vermemesi büyük tepki yarattı. Bu konuda Tageszeitung gazetesi şu yorumu yayınladı:

“Bu dünyada Alman Anayasası’na uygun olmayan birçok gelenek ve görenek var. Hindistan’da dulların yakılması, Orta Afrika’da küçük kız çocuklarının cinsel organlarının sakatlanması ya da aşiretlerin damgasını vurduğu toplumlardaki onur cinayetleri gibi. O toplumlarda bunların hepsine karşı mücadele veriliyor. Bu nedenle, bunların hatalı bir liberalizmle Avrupa’da kabul edilmesi kötü bir şaka olur.”

Neues Deutschland gazetesi de kararı veren kadın yargıcın, kendilerini şiddet dolu bir evlilik yaşamının kıskacından kurtarmaya çalışan Müslüman kadınlara verdiği mesajın ne kadar kötü olduğuna dikkat çekiyor ve “Yargıcın verdiği zarar çok ciddi. Bu durumda kahvehanelerdeki ırkçılar bile daha iyi. En azından onların kim olduğunu biliyoruz” ifadesini kullanıyor.