1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.07.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu21 Temmuz 2006
https://p.dw.com/p/Ablh

İsrail ile Hizbullah arasında süren çatışma ve uluslararası topluluğun tavrı bugünkü Alman basınında da yorum köşelerinin öne çıkan konuları arasında yer alıyor. Berliner Kurier gazetesinin yorumunda uluslararası topluluğun yaşanan savaşa seyirci kalması eleştiriliyor:

“On gündür savaş yaşanıyor ve biz bu trajediyi baygın bir şekilde seyrediyoruz. BM nerede? Barış kurucu, barış koruyucu, ya da kendilerini nasıl adlandırıyorlarsa, İkinci Dünya Savaşı sonrasında hayata geçirilen kuruluşlar nerede? Moskova ne diyor? Pekin niye susuyor? AB nerede? Dünya barışı 1990’dan bu yana hiç bu kadar tehdit altında olmamıştı ve biz çaresiz seyrediyoruz. Uluslararası topluluk artık harekete geçmeli, İsrail’in sivil halka karşı savaşını durdurmalı. Ama Hizbullah’ın, Mollalar’ın ve Hamas’ın imha tutkusunu da kırmalı.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’un yorumu ise şöyle:

“Geçmişin deneyimleri Ortadoğu’da geçici çözümlerin hepsinin er ya da geç sadece yeni çatışmalara hatta savaşlara yol açtığını gösteriyor. Bu, sadece İsrail’in sert askeri harekatının arkasındaki görüş değil. Ilımlı Arap rejimleri de gizlice de olsa bu görüşü paylaşıyor. Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’ın, Hizbullah’ın saldırılarını ve İsrail askerlerinin kaçırılmasını kınamaları da bunun bir göstergesi. Çünkü Tahran tarafından desteklenip tetiklenen Hamas ve Hizbullah gibi radikal İslamcı güçler, Arap dünyasındaki ılımlı ve maalesef fazla demokratik olmayan bu rejimleri de tehdit ediyor.”

Erfurt’ta yayımlanan Thüringer Allgemeine gazetesinin yorumunda şu satırları okuyoruz:

“İsrail, harekatına gerekçe olarak, düşmanlarının silah depolarını imha etmeyi gösteriyor. Ama imha edilen silah depoları, harekatın ardından yeniden ortaya çıkan ilk şey olacaktır. Uluslararası kuruluşların Gazze ve Lübnan’da tahrip edilen altyapıyı yeniden kurabilmeleri yıllar alırsa Suriye ve İran İsrail sınırındaki yamaklarının füze depolarını çoktan doldurmuş olacaktır. Sonra herşey baştan mı başlayacak? İsrailli rehinlerin şiddet kullanarak kurtarılamayacakları daha baştan belliydi. Şimdi müzakereler için temaslar kurulduğu açıkça anlaşılıyor. Hizbullah’ı sınır bölgesinden uzaklaştırmak ve çatışmayı sona erdirmek için başvurulacak başka yol yok.”

Nürnberger Nachrichten gazetesinin yorumunda Amerikan yönetimi eleştiriliyor:

“Amerikan Başkanı Bush on gündür kriz yönetimi için hiç acele etmiyor. Beyaz Saray yine vurdumduymaz bir şekilde şiddetin güya iyileştirici etkisine güveniyorç Bu sefer kendi uyguladığı şiddetin değil, İsrail’inkinin. Çok tehlikeli bir oyun. Kaldı ki, Irak’ta tüm yaşananlar Ortadoğu’da ABD’nin etki ve inanılırlığına ağır bir darbe indirdi. Zeki ve itidalli baba Bush dahil olmak üzere eski Amerikan yönetimleri, Arap rejimleriyle ilişkilerini koruduklarından bölgede arabulucu olarak ikna edici bir rol üstlenebiliyordu. Bu fırsat, neomuhafazakar ideologlar ve Pentagon’un yöntemleri ile şekillendirilen dış politikanın enkazı altında çoktan kaybedilmiş görünüyor.”

Koblenz’te yayımlanan Rhein Zeitung ise sivillerin durumunu ele alıyor:

“Güney Lübnan ve Kuzey İsrail’deki insanlar, yaşanmasını istemedikleri, karşısında tamamen çaresiz oldukları bir çatışmanın içinde imha ediliyorlar. Çatışmaların yaşandığı bölgelerden kaçabilmeleri için kısa bir ateşkese bile yanaşılmaması utanç verici. Bir ülkedeki sivil halkın böylesine kaderine terkedildiği, yüzüstü bırakıldığı enderdir. Uluslararası devletler topluluğu Lübnan krizinde tamamen fiyaskoya uğramıştır.”