1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.04.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar21 Nisan 2005
https://p.dw.com/p/Abqs

Bugünkü Almanya ve Avrupa basınındaki manşet, yorum ve röportajlarda, Alman Kardinal Josef Ratzinger’in, „16.cı Benedikt“ adıyla Papa’lık makamına seçilmesine ayrıntılarıyla yer veriliyor. Ayrıca, İtalya’da Başbakan Silvio Berlusconi’nin istifa haberine de Alman ve Avrupa gazetelerinde değiniliyor. Süddeutsche Zeitung gazetesinin iç sayfasında yayımlanan, „Ankara’nın Büyükelçisi Federal Meclisi Uyarıyor“ başlıklı haberde ise, Osmanlı İmparatorluğu’nda bundan 90 yıl önce yapıldığı iddia edilen Ermeni soykırımının Alman Federal Meclisi’nde anılmaması yönünde Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik’in yaptığı uyarıya ilişkin bir haber yayımlanmış. Haberde özetle şu satırları okuyoruz:

"Hürriyet gazetesi Avrupa baskısına bir demeç veren İrtemçelik, Hristiyan birlik partilerinin önergesiyle Federal Meclis’te bugün yapılması öngörülen Ermeni soykırımı tartışmasının, Türkiye’nin siyasi tarihine çamur atma, ayrıca Türkiye ile Almanya ve AB arasındaki ilişkileri bozma hedefine yönelik olduğunu söylüyor. Anamuhalefet Hristiyan birlik partileri, Türkiye’nin bugüne kadar Osmanlı dönemindeki soykırımın kasten yapılmadığında ısrar etmesini eleştiriyorlar. Meclis tartışması için verdikleri önergede, Türkiye’nin bu tutumunun, bir değerler ortaklığı olan ve Türkiye’nin üye olmak istediği AB’nin barış anlayışına ters düştüğü görüşünü savunuyorlar. Hristiyan birlik partileri, Federal Meclis’in, Türkiye’nin Ermeni halkına karşı tarihte ve şimdi oynadığı role ilişkin olarak önkoşulsuz tartışma ortamı yaratması için çalışmasını da talep ediyorlar. Büyükelçi İrtemçelik ise, tarihi olaylar konusunda yargıda bulunmanın parlamentoların işi olamayacağına dikkat çekiyor. Yeşiller Partisi Federal Meclis Sözcüsü Volker Beck ise, muhalefetin tartışma önergesinin özünde doğru olduğunu, ancak Hristiyan birlik partilerinin tartışmayı bahane ederek, Türkiye’nin AB üyeliği aleyhinde hava yaratmamalarını istiyor.“

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de, aynı konuya ilişkin olarak „Türkiye, Hristiyan birlik partilerini Ermenistan konusunda uyardı“ başlığıyla aktadığı haberinde, Büyükelçi İrtemçelik’in uyarılarına yer veriyor. Papa 16.cı Benedikt’in seçimi konusunda ise Frankfurter Rundschau gazetesinin yorumunda şu eleştirel görüşleri okuyoruz:

„Alman Kardinal Ratzinger, kendi yurdundaki kiliseye çoğu kez zor anlar yaşatmış, Katolik Kilisesi’nin gerici niteliklerini benliğinde sembolleştirmiş bir din adamı. Bu anlamda Ratzinger’in Papa’lığa seçimi birçokları için şok etkisi yaptı. Öte yandan, seçime giden Kardinaller Meclisi’nde Katolik Kilisesi’nin modernleştirilmesinin gündemde olduğunu sanmak da hayalcilik olurdu. Nitekim, seçim için kardinallerin üçte ikilik çoğunluğunun aranması boşuna değil! 16.cı Benedikt’in rekor hızla seçilmesi de tesadüf değil! Çünkü o, şu an kilisenin içinde bulunduğu ruh halini tamamen kişiliği ile özdeleştirmiş biri: Bir ayağı geçmişte, öbür ayağı havada… .“

Süddeutsche Zeitung gazetesinin yorumunda ise yeni Papa’dan beklentiler kısaca şöyle dile getiriliyor:

„ Profesörlere özgü katılıktaki üstün entellektüel yapısı bu Papa’nın bir özelliği olabilir, ancak yeni görevinde fazla önem taşımıyor. Almanya’nın Bavyera eyaletinden gelen 78 yaşındaki din bilimcisinden değişim bekleniyor. Eğer Kardinal Joseph Ratzinger’likten Papa 16.cı Benedikt’e doğru dönüşmeyi arzuluyorsa, o zaman kendisinden beklenen, öğretmenlikten, dini önderliğe doğru gelişim göstermesidir.“

Kölnische Rundschau gazetesi ise, yeni Papa’nın aldığı Benedikt ismine atıfta bulunarak, Vatikan’da alınan adların her zaman, o Papa’nın gelecekte yapacağı işlerin bir aynası olduğunu vurguluyor:

„Papa 15.ci Benedikt, 20.ci yüzyılın en büyük toplumsal faciası olan Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı ve sona erdiğinhde dünyanın siyasal, ekonomik ve toplumsal yönden tamamen değiştiği bir dönemde Katolik Kilisesi’ni yönetmişti. Şimdiki Papa aynı ismi alarak, 15.ci Benedikt’in izinden gittiğini göstermesiyle, dünya insanlığının şu an içinde bulunduğu durumun, o dönemdeki kadar bozuk olduğuna da bir analamda işaret etmek istiyor.

Avusturya’da yayımlanan Salzburger Nachrichten de, Papa’nın aldığı ismin, gelecekteki icraatının aynası olduğunu savunuyor ve selefi 15.ci Benedikt gibi, bu Papa’nın da Avrupa’nın Hristiyanlaştırılması meselesini birinci hedefi yapacağını vurguluyor.

Muhafazakar Fransız Le Figaro gazetesi, 16.cı Benedikt’e, başka bir Avrupa düşüncesini savunduğu için suçlama yöneltilemeyeceğini belirtiyor ve bu çerçevede Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkmasının da mantıki olduğunu vurguluyor. Ancak bunun, medeniyetler ve dinler arasında diyalog istemediği anlamına gelmediğine işaret eden gazete yorumuna şöyle devam ediyor:

„Papa ne pop yıldızıdır, ne de parti lideri; dini inançlar da tüketim malı değildir, insanlara yükümlülükler getirir. 16.cı Benedikt, Avrupa’nın bu durumu unuttuğu görüşünde.“

Son olarak Westfaelischer Anzeiger gazetesi, İtalya Başbakanı Berlusconi’nin istifasına ilişkin olarak, yeni hükümeti oluşturmak için Berlusconi’nin olası müttefikleriyle yapacağı sondaj görüşmelerinin ‚aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık’ özdeyişi ile özetlenebilecek, çıkmaz bir yolda olduğunu belirtiyor ve gelecek seçimlerde muhalefetin açık farkla zafer kazanacağının şimdiden belli olduğunu vurguluyor.