1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

20 Mart 2012

Bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumların tümü Fransa'daki Yahudi okuluna düzenlenen ve üçü çocuk dört kişinin ölümüyle sonuçlanan salıdırıyla ilgili.

https://p.dw.com/p/14OJp
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumların tümü Fransa'daki Yahudi okuluna düzenlenen ve üçü çocuk dört kişinin ölümüyle sonuçlanan salıdırıyla ilgili.

Hamburger Abendblatt gazetesinden bir alıntıyla başlıyoruz basın turumuza:

“Bu türden faillerin ‘akıl hastası' olduğu açıklamasıyla yetinmek, sorunu tespit etmeye kâfi gelmiyor. Toplumlarımızda hastalığın nerede oluştuğunu analiz etmek zorundayız. Bu habis unsurların nasıl olup da toplumumuzun merkezine sızabildiğini anlamak zorundayız. Göçmenlerin topluma uyumu konusundaki sorunlar görmezden gelinmemelidir, ancak hangi süreç ve yapıların insanlardaki rahatsızlık ve derin öfkeyi böylesine öldürücü, yıkıcı bir nefrete dönüştürdüğü açıklığa kavuşturulmak zorunda. Nicolas Sarkozy her zaman zekice sözler etmemiş olabilir. Ancak cinayetin şokuyla kullandığı ifadeler akıllardan hiç çıkmayacak: ‘Onlar hepimizin çocuklarıydı.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un aynı konudaki değerlendirmesi ise şöyle:

“Fransa'da siyasi hayata birkaç günlüğüne ara verildi. Seçim kampanyaları neredeyse durduruldu, cumhurbaşkanlığı için yarışan adaylar Fransa ulusunun ortak cumhuriyetçi değerlerine bağlılığını dile getirdi. Toulouse kentindeki Yahudi okulunda meydana gelen katliam ve daha önce de yine aynı bölgede üç askerin öldürülmüş olması Fransız ulusunu yas etrafında birleştirdi. Bu arada cinayetlerin aynı kişi tarafından işlendiği de kesinlik kazandı, zira fail tam üç kez aynı şemaya harfiyen uydu: Siyah giysiler içinde motosikletiyle olay yerine geldi, gayet sakin bir şekilde motorundan indi, silahını çıkardı ve kurbanlarına ateş ettikten sonra arkasında hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu. Cinayetin nasıl bir güdüyle işlendiği ise belirsizliğini hâlâ koruyor.”

Berliner Zeitung gazetesi ise Fransa'daki cinayetler ve seçim atmosferini irdelediği yorumunda eleştirel bir yaklaşım sergiliyor:

“Bu cinayet serisi tam da Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının hız kazandığı bir döneme denk geldi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Fransa'daki siyasi hayatın doruk noktası. Eski veya yeni, ilerici veya gerici, ideolojik veya popülist, her görüş bu süreçte büyük bir siyasi tutkuyla savunulur. 2012 yılındaki seçimlere katılan tüm adaylar da adeta yangına körükle gidiyor, özellikle de sağ görüşlüler. İçişleri bakanı Claude Guéant birkaç hafta önce Batı medeniyetinin üstünlüğünü savunan görüşlerini dile getirmekten imtina etmemişti. Haliyle akıllara şu soru geliyor: Bu ortam, kısmen yapay şekilde üretilen bu seçim atmosferi bir ruh hastasını cinayet işlemeye teşvik etmiş olabilir mi?”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Özay

Editör: Murat Çelikkafa