1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.03.2011 - Alman basınından özetler

21 Mart 2011

Alman gazetelerinin yorum sütunlarında bugün, Libya’ya askeri müdahale ile nükleer krizle mücadele eden Japonya’daki gelişmeler mercek altına alınıyor.

https://p.dw.com/p/10d95

Libya’daki Kaddafi rejimine yönelik askeri müdahaleyi yorum sütununa taşıyan Süddeutsche Zeitung gazetesi şu değerlendirmeyi aktarıyor:

“Arap Birliği, Libya’da uçuş yasağının uygulanmasından yana olduğunu duyurmuştu. Ancak bu yeterli değil. Arap pilotlar da Kaddafi birliklerine karşı savaşmalı. Sömürgeci ve haçlı seferleri isteyenlerin petrol kaynaklarını güvence altına almak için askeri müdahaleyi araç olarak kullandıkları yönündeki Arap argümanı ancak böyle çürütebilir. Muhalifler bazı Arap ülkelerin de Batı’yla birlikte hareket etmesi şartıyla Kaddafi’yi devirebilme fırsatını yakalayacaklardır.”

Neue Ruhr Zeitung adlı gazetede, Almanya'nın BM Güvenlik Konseyi'nde Libya'ya askeri müdahaleye yeşil ışık yakan karar tasarısı oylamasında, çekimser oy kullanmasını “Almanya ofsayta düştü” diye yorumluyor:

“Federal Alman Hükümeti'nin söylemleriyle eylemleri arasında dağlar kadar fark var. Libya'da Mısır'a benzer gelişmeler yaşanacağı düşünüldüğünde, Başbakan Merkel ve Dışişleri Bakanı Westerwelle cesur bir üslupla Kaddafi'nin derhal istifa etmesi çağrısında bulundular. Özellikle Westerwelle, Almanya'nın özgürlük hareketinden yana olduğunu savundu. Ancak cani Kaddafi'nin Hitler tarzı üslupla geri adım atmayacağı ortaya çıkınca Almanya suskunluğa büründü. Ülkemizin Libya halkını katil bir liderden kurtarmayı hedefleyen askeri operasyon konusunda Çin ve Rusya'nın yanında yer alıp, en güçlü müttefikimiz ABD ve Fransa'dan farklı oy kullanması utanç verici. Özellikle tarihi geçmişimiz nedeniyle, zorbaların devrilmesinde korkakça davranmamalıyız.”


Frankfurter Rundschau gazetesi Japonya’daki nükleer krizi şu sözlerle irdeliyor:

“Fukuşima’nın yarattığı şok, Çernobil’den çok daha büyük. Bir çok ülkede siyasete güçlü etkide bulunabilen nükleer sanayi Fukuşima’yı üzüntü verici istisnai bir durum olarak göstermek için elinden geleni yapacaktır. Bu nedenle Almanya gibi öncü bir sanayi ülkesinin nükleer enerjiden yenilenebilir enerjiye hızlı bir geçişin mümkün olduğunu göstermesi çok önemli. Nükleer çağı geride bırakabilmek için dünyanın öncülüğe ihtiyacı var.”

Westfalen-Blatt adlı gazeteyse Japonya’da 80 yaşındaki bir kadınla torunun depremden dokuz gün sonra canlı kurtarılmasının “küçük bir mucize” olduğunu ifade ederek şu yorumu aktarıyor:

“Bu olay dikkatlerin yeniden depremle tsunami mağdurlarına çevrilmesine yol açtı. Oysa olan nükleer korku haklı gerekçelere dayanıyor. Kâbus çoktan başladı. Radyasyon hâlihazırda bölgenin topraklarına sinmiş durumda. Gıda ürünlerinde radyasyon tespit edildi bile. Japonya uzun yıllar boyunca bu zararlarla mücadele etmek zorunda kalacaktır.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal


Editör: Ahmet Günaltay