21.01.2010 - Alman basınından özetler

Neue Osnabrücker Zeitung, Almanya'daki Afganistan tartışmalarını konu alıyor yorumunda:

“Afganistan, iç siyasete de damgasını vuran en büyük dış siyasî konu olmayı sürdürüyor. Pek çok kişi hipnotize olmuş gibi Londra'da yapılacak Afganistan Konferansı'nı bekliyor. Ama bu konferansta ne ortak payda bulunacak, hangi asgari müşterekte buluşulabilecek ki? Amerikalı ISAF komutanı Almanların daha fazla risk almasını talep ediyor. Bu da daha fazla Alman askerinin ölümü anlamına gelir. Alman askerlerinin Afganistan'dan çekilmesi perspektifi ile ilgili siyasi bir uzlaşı yok. Merkez partiler cephesinden net açıklamalar gelmediği için kiliseler de kamuoyundaki eleştirilere sözcülük etmeye başladı. Bu, siyaset için bir tokattır.”

Tageszeitung'un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Demokrasiyi savaşla getirebileceğini düşünmek saflıktı. Bir yanda savaş ağalarıyla askeri işbirliğine güvenip diğer yanda insan haklarına saygı ve hukuk devleti sisteminin oluşmasını beklemek de. Ve dünya çapında örgütlenmiş bir terör ağını bir ülkeyi işgal ederek dağıtacağını düşünmek de saflıktı. Bu açıdan bakıldığında Afganistan savaşı konusunda düşünsel etiğe göre hareket edenler, askerî müdahaleye karşı çıkanlar değil, destekleyenlerdir. Onların bu ulvî gerekçeleri takdir edilebilir. Ancak en iyi niyet bile askeri şiddet kullanımına tez olarak öne sürülemez.”

Stuttgarter Zeitung ise geçtiğimiz hafta deprem felaketiyle sarsılan Haiti'ye yardımları konu alıyor yorumunda:

“Ada devletinin paraya, kredi, altyapı yardımları ve danışmanlığa ihtiyacı var. En azından kasaların boşaldığı kriz döneminde bile ortada para olduğu görülüyor. Avrupa 420 milyon euro, ABD 100 milyon euro kaynak ayırdı. Televizyonlardaki afet görüntülerini izleyen dünyanın dört bir yanından insan da milyonlarca euroluk bağışta bulundu. Irak savaşının maliyeti ayda on milyar doları aşıyor. Afganistan'ın aylık maliyeti ise 3,5 milyar. Dünya sadece bir yıllığına bu parayı yoksul Haiti'ye verse, durum kalıcı olarak iyileştirilebilir.”

ABD Başkanı Barack Obama dün göreve gelişinin birinci yıldönümünde ağır bir iç siyasi darbe aldı. Obama'nın Demokrat Partisinin adayı Martha Coakley, Massachusetts eyaletindeki Senato ara seçimini kazanamadı ve otuz yılı aşkın bir süredir Demokratların kalesi olarak bilinen eyalet Cumhuriyetçiler'in eline geçti. Frankfurter Allgemeine Zeitung, ara seçim sonucunu Obama ve partisi için ağır bir darbe olarak nitelendiriyor:

“Obama'nın politikalarıyla ilgili bir süredir giderek daha sık dile getirilen hoşnutsuzluk, artık resmen seçimlere de yansıdı. 2008 seçimlerinde Obama için oy kullanan bağımsız seçmenler, Başkan'a sırtını dönmeye başladı. Bu, sonbaharda yapılacak Kongre seçimlerinde başa gelebilecekleri gösteren bir uyarı. Cumhuriyetçiler, Massachusetts'te kazanabiliyorsa, her yerde rekabet güçlerini artırabilir. Bunun için cazip adaylar göstermeleri yeterli.”

Maerkische Oderzeitung'un yorumu ise şöyle:

“Geleneksel olarak Demokratlar'a oy veren Massachusetts gibi bir eyalet kaybediliyorsa, bu sadece bir uyarı işareti değildir. Başkan Obama, Beyaz Saray'a gelişinin birinci yılınında Amerikalılar'ın çoğunluğunun desteğini iyi değerlendiremedi. Nobel Barış Ödülü bile bu gerçeği gizleyemez. Obama seçim kampanyalarına kulağa inanılmaz gelen vaatlerle girdi. Ancak gerçekler onu solladı. Obama'yı, Amerikalılar'ı ve Avrupalılar'ı…”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Köylü