TÜR 2012 Presseschau 1

Hafta sonunda yaşamını yitiren Kuzey Kore lideri Kim Jong İl’in görevini oğlu Kim Jong Un’un devralacağının açıklanması, gazetelerde geniş yer buluyor. Westfälische Rundschau konuyu şöyle yorumluyor:

“Diktatör öldü, yaşasın yeni diktatör. Kim Jong İl’in ölümü, Kuzey Kore’de hızlı bir değişim yaşanması açısından bir umut yaratmıyor. Halbuki bu, sıkıntı içindeki halk için, Kuzey ve Güney Kore’nin ikiye ayrılmasının ortadan kaldırılması ve dünyanın güvenliği için çok acil olarak gerekli.”

Märkische Allgemeine ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Pyöngyang resmi olarak hâlâ Güney Kore ile savaş halinde. Nükleer bombaya sahip, ordusu, dünyanın en büyük ordularından biri. Hiç kimse ordunun yeni lidere (Kim Jong Un) güvenip güvenmeyeceğini ya da kendi tehlikeli yolunu seçip seçmeyeceğini henüz bilmiyor. Bölgenin istikrarı açısından, generaller arasındaki gözüpek unsurların başarılı olmamasını ümit etmekten başka yapılacak bir şey yok.”

Die Welt gazetesinde şu satırlar göze çarpıyor:

“Dedesinin ve babasının mirasını taşımak için bir sonraki Kim hazır. Doğu Asya’nın önünde tantanalı aylar ve hatta belki de yıllar var. Çünkü daha 30 yaşına bile basmamış olan yeni lider, yerini kesinlikle sağlama almış değil. Diktatörlük sanatının inceliklerini babasından öğrenmek için uzun zamana sahip olan babasından farklı olarak Kim Jong Un, bir acemi sayılır. Nüfuzunu henüz güvence altına alamadı, otoritesini kabul ettiremedi. Orduyu güvenilir bir lider olduğu konusunda ikna etmek için, hem yurt içi, hem de yurt dışına karşı saldırgan hareket edecektir.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise bugünkü sayısında, Suriye lideri Beşar Esad’ın aylar süren protesto gösterilerinin ve uluslararası alanda kendisine yapılan uyarıların ardından, Arap Birliği gözlemcilerinin ülkeye gelmesini kabul etmesini analiz ediyor. Yorum şöyle:

“Suriye lideri Beşar Esad giderek daha fazla izolasyona maruz kalıyor. Bugüne kadar kayıtsız şartsız biçimde Esad’ı destekleyen Rusya bile son dönemlerde hissedilir bir biçimde Suriye rejiminin göstericilere muamelesini eleştiren açıklamalar yaptı. Şamlı Esad’ın, Arap ülkelerinden gözlemcilerin ülkesine gelmesini kabul etmesi, özellikle kendisine uygulanan izolasyonun biraz olsun gevşetilmesi hesabına dayanıyor. Arap gözlemcilerin, Suriye’de olan biten konusunda her şeyi öğrenmeleri, düşük bir ihtimal. Suriye istihbaratı kendi yeraltı dünyasında, göze çarpmayacak, dikkat çekmeyecek şiddet yöntemlerini çok iyi biliyor, tanıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ercan Coşkun