1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.12.2003 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Tuba Tunçak19 Aralık 2003
https://p.dw.com/p/AbwG

Irak ve Saddam Hüseyin’in akıbeti Alman basınından tartışılmaya devam ediyor. Hannoversche Allgemeine Zeitung gazetesi, ABD ile AB arasında süren “Saddam idam edilmeli mi edilmemeli mi” tartışmasına değiniyor. Yorum şöyle devam ediyor:

"Saddam Hüseyin’in şansı var. Avrupa hükümetleri şimdiye kadar Irak’daki hiçbir esirin insanlığa uygun muamele görmesi için angaje olmamıştı. Bunun yanında Avrupa ve Amerikalılar şu zamanda sükunetlerini muhafaza etmeye çalışmalı. Eski diktatörün çıkarılması istenen Irak mahkemesi önce kurulmalı. Daha sonra nefret duygularından sakınarak tanıkların dinlenmesi, delillerin değerlendirilmesi gerekiyor. Saddam Hüseyin’in işkence yaptırdığı Iraklılar'ın, zehirli gazla saldırdığı Iraklı Kürtler'in hikayeleri mahkemede gündeme gelecek. “

Financial Times Almanya, Saddam Hüseyin’in idam edilmesine karşı çıkan Avrupalılar'ın sivil toplumun temel değerlerinin arkasında durduğunu yazıyor. Yorumda, savaş öncesinde anlaşmazlık yaşayan İngiltere ile Almanya gibi AB ülkelerinin bu konuda hemfikir olduğu belirtiliyor.

Rheinische Post, ABD’de terörle mücadele kapsamında kişisel alana müdahale edildiğinden yakınıyor:

“Amerikalılar, ülkelerine girenlerin cinsel hayatları ve yemek alışkanlıklarına kadar her türlü kişisel özelliğini bilmek istiyor. 11 Eylül’den sonra yeni bir saldırı düzenleneceği korkusuyla özgürlükleri git gide kısıtlıyorlar. Kendi hayatından endişe eden mantıklı düşünemez hale geliyor. ABD’nin havayolu şirketlerinden, yolcularına ilişkin kişisel bilgiler talep etmesi başka nasıl açıklanabilir ki? Vatandaşlarını tamamen büyüteç altına alabileceğini düşünen bir devlet büyük yanılgıya düşer. “

Neue Ruhr/Neue Rhein-Zeitung gazetesi, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac’ın okullarda dini sembollerin yasaklanmasına yönelik sözlerini irdeliyor:

“Fransa’da 100 yıl önce din ile devlet işleri bir yasa ile birbirinden ayrılmıştı. Bu yasa hala o zamanki üst konumunu koruyor. Chirac da okullarda dikkat çekici dini sembololerin yasaklanması için yasa çıkarılmasını isterken bunu vurgulamak istedi. Fransa Cumhurbaşkanı herşeyden önce, yıllardır süren başörtü tartışmasına son noktayı koyacağını umdu. Ancak okullara yönelik böyle bir yasa çıktığı takdirde, Cumuriyetçi Fransızlar ile beş milyon üyeli Müslüman cemaati arasındaki uçurum daha da açılacaktır.

Düsseldorf’ta yayınlanan Westdeutsche Zeitung, ekonomistlerin Almanya’da ekonomik canlanmanın 2004‘te yakalanacağı tahminlerine yer veriyor:

"Ekonomik canlanma belirtileri uzun zamandır bu kadar güçlü olmamıştı. Hükümet ve muhalefetin reform paketi üzerinde anlaşması da bu yöndeki umutları güçlendirdi. Çünkü bu adım canlanmanın mümkün olduğu sinyalini verdi. Politikacılar, reformlar konusunda cesur adımlar atmaya devam etmeli.”

Offenbach Post adlı gazete ise ekonomik canlanma umutlarını varılan anlaşmayla ilişkiendirmiyor. Gazetei şletmecilerin geleceğe umutla bakmasını Amerikan ekonomisinin, şaşırtıcı biçimde büyümesine bağlıyor. Bonn’da yayınlanan General Anzeiger’in klonuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Ekonomik canlanma önümüzdeki yıl sağlansa bile işsizlik rakamları belirgin şekilde azalmayacak. Bardağın hem dolu hemde boş tarafından bakmak lazım. Almanya yavaş yavaş canlanmaya reforme olmaya başladı. Rekabet ortamında sağ kalmanın tek yolu da bu zaten. Euro’nun yükselişi de belki bu umudun bir kanıtı.”

Neue Osnabrücker Zeitung, Dünya Sağlık Örgütü’nün ortalama ömür konusundaki raporunu ele alıyor satırlarında:

“Mutluluk verici haber: Dünya genelinde ortalama ömür artıyor. Git gide daha fazla kişi temiz içme suyuna ve tıbbi tedaviye ulaşma imkanına sahip oluyor. Kötü olan haber ise, bu gelişme Afrika dışındaki kıtaları kapsıyor. Özellikle Afrika’nın güneyinde AIDS, sıtma ve daha bir çok hasatalık nedeniyle yılda milyonlarca kişi ölüyor. Bir Alman’ın ortalama ömürü 79 iken bir Sierra Leoneli’nin 36. ... Bu nedenle sanayileşmiş ülkeler son on yılda kara kıta için nasıl bir ekonomik yardım politikası izlediklerini gözden geçirmeli.”

Schwäbische Zeitung da bu günün Avrupa uzay araştırmaları açısından önemini vurguluyor. Haberde Mars yüzeyinde araştırmalar yapacak Beagle 2 adlı aygıtın, Haziran başında uzaya fırlatılan Mars Express’ten ayrılaması konu ediliyor. Gazete 25 Aralık’ta Mars yüzeyine inmesi planlanan Beagle 2’nin su ve yaşam belirtileri arayacağını yazıyor.