19.11.2008 - Alman basınından özetler

Rostock'da yayımlanan Ostee Zeitung gazetesi, Somali'deki korsanların son olarak 330 metrelik, petrol taşıyan dev bir tankeri kaçırma eylemini yorum sütunlarına taşımış.

"Somali'deki korsanlara göre hiçbir gemi yeterince güvenli değil. Uluslararası devletler topluluğu Somali'de son dönemlerde yaşanan bu kaçırma eylemlerinin sona ermesini istiyor. AB de yaptığı açıklamada bunu dile getirdi. İhracat şampiyonu Almanya'nın, korsanların eyleminin sona erdirilmesi için AB'nin planladığı misyona katılacağından yola çıkılıyor. Ama Almanlar yasa kitaplarını didik didik ediyor. Çünkü yasalara göre Alman Donanması'nın korsanları gözaltına alma yetkisi yok. Bu yetki sadece poliste. Alman polisi de evini terkedip bu misyona katılmak istemiyor. Böyle olsa bile, donanmadaki gemilerde gerekli savcı, hakim ve tercüman yok. Alman savaş gemilerinde sadece tek bir yasa geçerli: Zavallı Almanya!"

Potsdam'da yayımlanan Maerkische Allgemeine Zeitung da aynı konuyu ele alıyor. Yorum şöyle:

"Alman Donanması'nın Somali'deki korsanlara müdahale edememesi, bir skandal. Batı'nın ağır silahlarla donatılmış savaş gemilerinin gözü önünde, korsanlar gemileri yağmalıyor. Batı'nın otoritesi bundan daha fazla gözden düşemezdi."

Bu konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Berlin'de yayımlanan Tageszeitung gazetesinden:

"Somalili korsanlara bugüne dek verilen uluslararası yanıt, savunmaya ağırlık verilmesi yönündeydi. Ancak AB ve Kuzey Amerika donanmalarına bağlı olarak görev yapan askerlerin, uluslararası ticari gemi ya da tankerleri güvenli biçimde yerine ulaştırması sözkonusu olduğunda, bunları kimin koruyacağı sorusu gündeme geldi. Bu gemilerin birçoğunda çalışma koşulları, sosyal standartların çok altında. Bugüne dek askeri politikalar ve küreselleşme arasındaki bağlantı, hiç Somali'deki korsanların eylemlerindeki kadar yoğun tartışılmamıştı. Bu bağlantıya kafa yorulmalı. Somalili korsanlar bunu yapıyor."

Düsseldorf'da yayımlanan Handelsblatt gazetesi ise küresel mali krizin etkilediği otomotiv sanayinin içinde bulunduğu darboğazı değerlendiriyor. Yorumda şu satırları okuyoruz:

"Otomotiv sanayinde şu günlerde yaşanan tartışmalarda herkes suçu diğerinin üzerine atıyor. Alman otomotiv şirketi Opel, zor durumda olmasının sorumlusu olarak Amerikalı sahibi General Motors'u işaret ediyor. General Motors'un Detroit'teki yöneticisi ise haksızlığa uğradığını, dünya genelindeki mali krizin tüm zamanların en büyük krizi olduğunu söylüyor. Ancak otomotiv şirketlerinin yöneticilerinin şu günlerde krizle ilgili ortaya attığı ve talkshowlarda papağan gibi tekrar ettikleri iddialar tamamıyla yanlış."