Alman basınından özetler

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi Suriye’deki son gelişmeler ile ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Alevi mezhebine dayanan rejim ile Sünni çoğunluk arasındaki adam kaçırma ve karşılıklı katliamlar, bu iç savaşta yaşanan korkunç gerçeğin uzun süredir bir parçası. Ülkenin birçok bölgesine, Basra Körfezi’nden silah ve para yardımı ile desteklenen radikal İslamcılar hâkim. Mahvolmuş milleti önümüzdeki dönemde Diktatör Beşar Esad’dan devralmak zorunda olan muhalefet, ne var ki kendi içinde tartışmalarla bölünmüş ve pratik açıdan ehliyetsiz konumda. Kısacası Suriye’nin trajedisi sürecek ve yakında çok daha kötü duruma gelmesi de mümkün.”

Münster kentinde çıkan Westfälische Nachrichten adlı gazete de, dün başkent Şam’da düzenlenen ve rejimin önde gelen isimlerinden en az beşinin öldüğü intihar saldırısını taşımış yorum sütununa:

“Bu Suriye’de dönüm noktası mı? Esad’ın tabanının parçalanmaya başladığı kesin. Generaller kaçıyor. Savunma Bakanı ve İstihbarat Şefi öldürüldü. Şam’da darbe söylentileri dolaşıyor. Görünüşe göre Esad da, aynı Libya’daki Kaddafi gibi miadını doldurmak üzere olan bir lider. Ona bir gelecek perspektifini sadece Moskova sunabilir, o da ilticacı olarak.”

Merkezi Düsseldorf'ta bulunan Handelsblatt gazetesi Almanya'da enerji dönüşümü için alınan kararlarla ilgili şu yorumu yapıyor:

“Enerji dönüşümünün hayata geçmesi için alınan kararların üzerinden bir yıl geçtikten sonra konu somut olarak önümüze geliyor. Coşkunluk uçtu gitti, gündelik çalışmada gösterilen çabalar büyük vizyonun yanında sönük kalıyor. Çok değil, birkaç hafta içinde başbakan açısından durum ciddileşecek. Yenilenebilir enerjilerin sağlanması için gerekli maliyet konusunda bir yıl önce verdiği sözü tutamayacağını yazın sonuna doğru kabul etmek zorunda kalacak. Yenilenebilir enerjiler için yapılan harcamalara katkı payının yüzde 30 hatta yüzde 40 arttığı ortada. Elektrik tüketicileri açısından bu fark milyarlarca euroyu buluyor. Hâlbuki Merkel miktarın değişmeyeceği sözünü vermişti.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung Federal Anayasa Mahkemesi'nin Almanya'da mültecilere yapılan para yardımını arttırma kararını yorum sütunlarına taşıyor:

"'Sonunda konuya bir açıklık getirdiği" iddia edilen kararı şimdi kimlerin memnuniyetle karşıladığı şaşkınlık verdi. En son eyaletler düzeyindeki tüm reform çabaları başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Karlsruhe'deki mahkemenin bir tarih belirlemesine iki açıdan gerek yoktu. Birinci neden seçimlerin yaklaşıyor oluşu, ikincisiyse yeni bir düzenlemede ne kadar geç kalınırsa bunun o kadar pahalıya patlayacak olması. Buna rağmen halen iltica başvurusu yapanlara daha az ödeme yapılması mümkün. Başka bir tür insanlık onuruna sahip oldukları için değil, başka bir durumda bulundukları için... Mutlak olan şu ki mahkemenin de dediği gibi onur 'göç politikası' uyarınca göreceli olarak değerlendirilemez. Ancak pek tabii ki bir hukuk devleti sosyal sistemine yönelik istenmeyen bir göçü engelleyecek bir siyaset izleyebilir. Mültecilerle oluşturulacak onurlu toplumsal bir bağ sadece ödenen yardımın yüksekliğiyle ilişkili değildir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyenler: Ercan Coşkun - Banu Wöltje

Editör: Aydın Üstünel