1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

18 Haziran 2012

Yunanistan, Mısır ve Fransa'daki seçimlerin sonuçları öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/15HRu
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Berliner Zeitung Yunanistan’daki seçim sonuçlarını şöyle yorumluyor:

"Seçimlerin ikinci büyük kazanını radikal sol ittifak Syriza, Yunanların, onları çaresizliğe sürükleyen tasarruf önlemlerine öfkesinden ve lideri Alexis Tsipras’ın genç imajından büyük ölçüde faydalandı. Ancak iş popülizm olunca Samaras’ın da onlardan kalır yanı yoktu. Zira seçim kampanyasını nasıl finanse ettiği konusunda hiç de inandırıcı bir açıklama yapamadı. Bu konuda bir doğruluk testine de tabi tutulmadı. Samaras’ın bundan dolayı üzgün olduğunu herhalde kimse söyleyemez. Ancak Samaras şimdi sokakların hareketlenmesine neden olacak.."

Münster kentinde yayımlanan Westfaelische Nachrichten gazetesi, aynı konuyla ilgili şu satırlara yer veriyor:

"Atina’ya borçlarını geri ödemesi için daha fazla zaman tanınması talepleri anlaşılabilir, ancak bu çok erken yapılmış bir talep. Yunanistan'ın eline şimdi yeni bir fırsat geçti. Bu fırsatın iyi bir şekilde kullanması için, öncelikle sağlam ve güvenilir bir koalisyon hükümeti kurulması şart. Ancak Yunanistan tek başına Avrupa'daki en büyük sorunu oluşturmuyor. Seçimler nedeniyle Yunanistan için duyulan endişeler asıl ana sorundan dikkatleri bir süreliğine başka bir noktaya çekti. Borç krizi büyük bir güç ve hızla İspanya'ya doğru ilerliyor. Faizler rekor seviyeye yükseliyor. Bununla birlikte İtalya da giderek kritik bir dönemece doğru yol alıyor."

Fransa’da genel seçimlerin ikinci turunda Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın lideri olduğu Sosyalistler mecliste mutlak çoğunluğu ele geçirdi. Hollande’ın böylece büyük bir güce sahip olduğuna dikkat çeken Braunschweiger Zeitung, ancak Avrupa politikasında Merkel’le iyi anlaşması gerektiğinin de altını çiziyor:

“Hollande’ın devlet maliyesini yeniden düzene sokması ve işsizlik oranını düşürmesi gerekiyor. Bunlar, Hollande’ın herküllük görevleri olarak adlandırılıyor. Ancak Hollande her iki sorunu da, tasarruf yükümlülükleri ve büyüme programına ilişkin Avrupa politikası konusunda Almanya Başbakanı Angela Merkel’le uzlaşması halinde çözebilir. Gerçi Fransa Cumhurbaşkanı’nın elinde şimdiye kadarki cumhurbaşkanlarına oranla büyük bir güç bulunuyor ama o da Şengen Bölgesi’nde kendi ülke sınırları içerisinde kalıyor. Fransa’da sabahları güneş daha kırmızı doğacak, daha güçlü bir pragramatizm için. Ve bu kimseye zarar veremeyecek.“

Mısır’da da hafta sonu devlet başkanlığı seçiminin ikinci turu yapıldı. Seçimleri İslamcı cephenin adayı Muhammed Mursi kazanmış görünüyor. Frankfurter Rundschau’da şu satırları okuyoruz:

“İktidara gelir gelmez, yığınla çözüm bekleyen sorun... Mısır’da yeni seçilen devlet başkanının durumunu böyle özetlemek mümkün. Henüz oy sayımı devam ederken Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’nin seçimi kazandığı belli oldu. Ve askeri yönetim de anayasaya ek bir madde konacağını açıkladı. Buna göre, yasama yetkisi askeri konseyde olacak, ayrıca devlet başkanının asker ve polis üzerinde otoritesi de kısıtlanacak. Dolayısıyla Mursi generallere bağlı hale getiriliyor. Onlar olmadan hiçbir şey yapamayacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir

Editör: Hülya Köylü