1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.04.2011 - Alman basınından özetler

19 Nisan 2011

Alman basınında bugün aşırı sağcıların oylarını artırdığı Finlandiya’daki seçimler geniş yer tutuyor. Macaristan’da kabul edilen yeni anayasa da gazetelerde dikkat çeken bir diğer konu.

https://p.dw.com/p/10vxa

Finlandiya'da hafta sonu yapılan seçimlerinde aşırı sağcılar büyük zafer elde etti. Avrupa Birliği karşıtı "Gerçek Finler" adlı partinin başarısı, Münster kentinde çıkan Westfälische Nachrichten gazetesinde şöyle yorumlanıyor:

“Timo kim? Finlandiya'da seçim mi? Orman, sauna ve Nokia… Pazar gününe dek refah içinde yaşayan bu Kuzey Avrupa ülkesinde neler olup bittiği Avrupa'da kimsenin umrunda değildi. Ancak bir gecede ansızın her şey değişti… Finlandiya’daki seçimler, Avrupa’nın kanayan yarasına tuz biber ekti. Brüksel, insanların korkularını tetikleyen euro kurtarma şemsiyesi gibi, çok sayıda görünmeyen canavar yaratıyor. Finler, AB yerine sauna ve ormanı tercih ediyorsa, buna hiç kimse şaşırmamalı.”

Düsseldorf merkezli Westdeutsche Zeitung da Finlandiya'daki seçim sonuçlarının Avrupa Birliği'ni nasıl etkileyeceğini sorguluyor. Gazetede yer alan yorum şöyle:

“Avrupa Birliği projesi başarısızlığa mı uğruyor? Umuyoruz ki, hayır. Çünkü Almanya, Avrupa Birliği’nden ekonomik açıdan faydalanıyor. Savaş sonrası herkesin barış ve refahını güvence altına almak için ortaya çıkan işbirliği fikri, hâlâ geçerliliğini koruyor. Popülistlerin bize yutturmaya çalıştığının aksine daha az değil, daha fazla işbirliğine ihtiyaç var…”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi de Finlandiya'daki seçim sonuçlarına değiniyor. Gazetede yer alan yoruma göre, seçim sonuçları Avrupa'da büyük bir kriz yaratmayacak.

“Finler kuşkusuz uzlaşma yanlısı bir halk ve aşırı sağcı Soini de Avrupa çapındaki bir krizi tek başına çözemeyeceğini biliyor. Helsinki’den gelen ‘hayır’ yanıtı, uzlaşmanın etrafında bir süre dolaşacak. Ancak yok edici bir etkiye yol açacak kadar bir şeyi değiştirmeyecek. Lâkin burada önemli bir başka soru gündeme geliyor: Avrupa’nın en zengin ülkelerinden biri kurtarma şemsiyesine katılmak istemiyorsa, bu koruma kalkanının güvenirliliği nasıl sağlanacak? Avrupa’daki yönetimler, uzun zamandır Avrupa’nın birliğinin ne anlama geldiğini insanlara anlatmayı ihmal etti. İşte şimdi bunun faturası çıkıyor.”

Macaristan'da kabul edilen yeni anayasa da Avrupa ülkelerinde endişe ile karşılandı. Franfurter Rundschau gazetesi, aşırı sağcı hükümetin hazırladığı anayasayı eleştiriyor:

“Başbakan Viktor Orban’ın sağcı partisinin gözündeki iyi Macar, günümüzün geçerli olan özelliklerinden hayli farklı ve garip. Onlara göre, iyi Macar mutlaka Katolik-Hrıstiyan olmalı, milliyetçi duygular taşımalı, şanlı geçmişiyle gurur duymalı ve ayrıca cumhuriyetçi fikirlerden ziyade monarşist çizgiyi benimsemeli. Viktor Orban’ın hükümeti, yeni Macar Anayasasını benimsedikleri bu abartılı ideoloji doğrultusunda şekillendirdi. Ve bu anayasa, Budapeşte'deki parlamentoda tartışıldı, ardından da beklendiği gibi üçte ikilik çoğunlukla kabul edildi. Macaristan'daki yeni basın kanunu diğer Avrupa ülkelerinde büyük yankı uyandırmıştı. Orban'ın küstahça hazırladığı yeni anayasa ise diğer icraatlarının hepsinden çok daha büyük bir skandal.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa