1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.01.2010 - Alman basınından özetler

19 Ocak 2010

Bugünkü Alman gazetelerinin yer verdiği yorum konularının başında Haiti’deki uluslararası yardım ve düzeni sağlama gayretleriyle, Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kâbil’de düzenlediği saldırılar geliyor.

https://p.dw.com/p/LZyh
Fotoğraf: AP

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Haiti’deki yardım çalışmalarını koordine etmesi beklenen Birleşmiş Milletler teşkilatının yetki kargaşası ve maddi kaynak yetersizliği yüzünden zayıf düştüğünü yazıyor:

“BM’in önemi asıl, acılar dindirilip, sıra Haiti’yi işler vaziyetteki bir yapıya kavuşturmaya geldiğinde ortaya çıkacak. Amerikalıların kalıcı bir hakimiyet tesis etme ihtimali şimdiden homurdanmalara yol açıyor. BM Güvenlik Konseyi’nin hafta başında toplanmasının bir nedeni de, Haiti yardımlarının, teşkilatın koordinatörlüğündeki uluslararası bir proje olması gerektiğini göstermekti. Geçici de olsa kimseye, Haiti devletini tamamen devralması için yetki verilmedi. Bu görevi ancak Haitililerle birlikte BM üstlenebilir.”

Berlin’in Tagesspiegel gazetesi Haiti’ye yardım seferberliğini konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Yardım etmek, acıları dindirmek, en yüce insani duygulardan biridir. Ama bu duygu, aklı aşmamalıdır. Yardımları organize etmek, mükemmel profesyonellik ister. Haiti’nin isteği üzerine insanî yardımların koordinasyonunu ABD üstlendi. ABD’nin ilk görevi kaosu dizginlemek, şiddet ve yağmalama olaylarını sona erdirmek olacaktır. Aksi takdirde hekimler ve yardım ekipleri verimli çalışamaz. Şiddetli depremden büyük bir felaket olamazdı. Ama, aceleyle ve koordine edilmeden başlatılan yardımlar da felaketi azdırdı. Haiti’de sorumluluğu üstlendiği için, ABD’ye dünya müteşekkir olmalıdır.”

Neue Osnabrücker Zeitung yorumunda, ABD’nin Haiti’ye yardım etmekte geç bile kaldığını dile getiriyor:

“Obama ve yönetiminin özel angajman göstermesi için her türlü neden mevcut. Çünkü ABD, zamanında komşu Haiti’nin sistematik şekilde iyileştirilmesine çalışmış olsaydı, deprem bu kadar feci sonuçlar doğurmazdı. Aksine ABD on yıllar boyunca, kendi demokratik değerlerine ihanet edercesine, Haiti’nin diktatörleriyle ve yolsuzluklarıyla iyi geçinmeye önem verdi. Haiti’de adamakıllı bir altyapı ve idarî mekanizmanın olmayışında, kötü Amerikan politikasının da payı var.”

Taliban’ın Afganistan başkentinde düzenlediği saldırıların ardındaki sebeplerle ilgili olarak Tageszeitung gazetesi şu yorumu yayınlamış:

“Saldırı, askerî değil, propaganda amaçlıydı. Diğer ülkelerin iktidar merkezlerine isyancılar tarafından yapılan saldırılara benziyor. Bu saldırıların tümü askerî bakımdan fayda sağlamamış ama maksadına uygun propaganda sinyalleri saçmıştı. Güç merkezini hedef alan saldırılar, çatışmanın farkına varış şeklini ve kısmen de gidişatını değiştirebiliyor. Bunun Afganistan’da da böyle olacağı şimdiden kestirilemez. Bazı bakanların ant içme töreninden ve Londra’daki Afganistan konferansından hemen önce yapılmış olması, tesadüfi değildir. Taliban, Afganistan’ın idari merkezinde bile askerî güvenlik sağlanamayacağını ve Başkan Obama’nın, düşmanı daha fazla askerle dize getirme taktiğinin hatalı olduğunu gözler önüne serdi.”

Süddeutsche Zeitung’un aynı konuya ayırdığı satırlar ise şöyle:

“Taliban bir kez daha az zahmetle büyük sonuç elde edebileceğini gösterdi. Savaşı, iyi koordine edilmiş bir şekilde Afganistan başkentine taşıması için 20 militan yetti. Yabancı birliklerin üstünlüğü ve Afgan güvenlik güçleri karşısında başkentte sonuç alamayacağını Taliban da biliyor. Bu bakımdan saldırı sadece, her toplumun terörle yıpratılıp, sürekli korku içinde yaşamaya mahkum edilebileceğini hatırlatma amacını taşıyordu. Kâbil’deki saldırı aynı zamanda, Afgan güvenlik güçlerinin bu terör yöntemine karşı koyma kabiliyetinin ne kadar sınırlı olduğunu da gösterdi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa