1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

18.12.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu18 Aralık 2006
https://p.dw.com/p/Abjz

Filistin bölgelerinde Başkan Mahmud Abbas’ın erken seçim kararının ardından tırmanan gerilim, bugünkü Alman gazetelerinin yorum köşelerinde geniş yer alıyor.

Süddeutsche Zeitung’un yorumunda Filistin’de tırmanan gerilimin İsrail ile Filistinliler arasında yeni barış görüşmelerini başlatmak için yeterli bir neden olduğu belirtiliyor:

“Filistin’de seçimlere hazırlık en az altı ay sürecektir. O zamana kadar daha çok kan dökülebilir. Dünya, özellikle de İsrail buna seyirci kalamaz. Çünkü Yahudilerin devleti, Filistinli komşuları barış içinde yaşamadıkça barışa kavuşamayacaktır.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’un yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, İslamcı Hamas’ı erken seçimlerle tehdit ederek cesur bir adım attı. Kendi koltuğunu vaktinden önce bırakmayı ve daha ocak ayındaki seçimlerle belirlenen özerk yönetim konseyinin yeniden seçilmesini istiyor. Başkan bu önerilerle bir devlet krizini sona erdirmeye çalışıyor. Ancak Abbas’ın çizdiği bu yol anayasal açıdan tartışmalı. Abbas’ın meclisi feshetme yetkisi yok. Ayrıca seçimleri kimin kazanacağı da belli değil. Hamas ile Abbas’ın Fetih hareketi şu an başabaş durumda. Peki Abbas niye şimdi bu riske giriyor? İstediği, iç savaşı önlemek ve bunun için de siyasi temsilcilerin birbirini bloke etmesinden bunalan kitlelere bel bağlıyor. Umutlar canlanıyor. Çünkü bir iç savaş çıkması, kaybetme olasılığı bulunan Hamas’ın da işine gelmeyecektir.”

Düsseldorf’ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung ise tam aksi görüşü savunuyor:

“Abbas’ın iyileşme umudunu erken seçimlere bağlaması, terapi değil, sadece bir acizlik eylemidir. Erken seçim kararının açıklanması bile ortalığı karıştırdı. Bir de insanlar gerçekten yeniden sandık başına çağrılsa ne olacak? Yeniden seçimlere gidilmesi durumunda radikal İslamcı Hamas’ın Başkanlığı da kazanma tehlikesi büyük. Aceleci davranarak Abbas’ın erken seçim kararını memnuniyetle karşıladığını açıklayan ABD ve AB o zaman ekonomik ambargoyu genişletmeyi mi düşünüyor? Bu stratejinin şimdiye kadar başarılı olmadığı gayet açık.”

Bonn’da yayımlanan General Anzeiger’in yorumunda da aynı endişe dile getiriliyor:

“Filistinliler’in sandık başında Hamas ideolojisi yerine dış yardım fırsatı doğması için oy kullanacakları bir umut dışında birşey değil. Yurtdışından acil ihtiyaç duyulan para ancak Hamas tarafından silah satın almak ya da intihar eylemcilerinin ailelerine maaş olarak ödenmek için kullanılmadığı zaman gelecek. Filistinli seçmen bunu biliyor olsa gerek. Ama Ortadoğu’da saatler farklı işliyor. İnsanlar yoksulluk ve zaruret içinde bile Batılılar’dan daha duygusal davranıyor. Abbas’ın Fetih hareketini para ve güzel sözlerle destekleyen Batı’nın kendisini satın alamayacağını düşünen seçmenler Hamas’ı yeniden iktidara getirebilir.”

Berlin’de yayımlanan Tageszeitung, Filistin’deki gelişmelerle Lübnan’daki durumu karşılaştırıyor:

“Başkan Abbas’ın erken seçim kararını Hamas hükümeti darbe olarak tanımladı. Lübnan’da da şu an aynısı yaşanıyor, ama tam ters açıdan yaşanıyor. Lübnan’da Hizbullah ulusal birlik hükümeti kurulmasını ya da erken seçimlere gidilmesini talep ediyor, bunun için de kitle gösterileri düzenliyor. Başbakan Fuad Sinyora’nın hükümeti İslamcılar’ın darbe girişiminden bahsediyor. Hamas ve Hizbullah’ın çeşitli oyunlarla alt edilebileceğine inanmak büyük bir hata olur. İster Lübnan’daki gibi erken seçim talepleri görmezden gelinsin, ister Filistin’deki gibi siyasi ve mali açıdan sabote edilip erken seçimlerle onlardan kurtulmaya çalışılsın, iki grup da Arap siyasi arenasının bir parçası olarak kalmaya devam edecektir.”