TÜR1811 Presseschau II

Fransa’da yayımlanan Quest France gazetesi, ABD Başkanı Barack Obama’nın bir haftalık Asya gezisini yorumluyor bugünkü baskısında. Gazete, ABD’nin önceliklerinin değiştiğine dikkat çekerek şöyle devam ediyor:

“Avrupa artık ABD’nin stratejik çıkarlarının odağında yer almıyor. Bunu Başkan Barack Obama’nın Asya gezisi ve pazar gününden beri devam eden Çin temaslarından çıkarmak mümkün. Dünyanın en büyük süper gücünün kaderi, dünyanın en güçlü gelişmekte olan ülkesinin; yani Çin’in ellerinde. Pekin, ABD’nin en önemli alacaklısı ve ABD de Çin’in en önemli ticaret ortağı konumunda.”

Almanya’nın başkenti Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesiyse yorumunda ABD Başkanı Barack Obama’nın Çin temaslarından yola çıkarak önümüzdeki ay Danimarka'nın başkenti Kopenhag’da toplanacak Uluslararası İklim Zirvesi’nde yapılması gerekenleri sıralıyor:

“İklim korumanın frenleyicileri Washington ve Pekin, stratejik bir hata yapıyor. Kaçınılmaz olanı ertelemek daha da geri kalınacağı anlamına geliyor. Bu yüzden AB hükümetleri, mevcut gidişatı bir tehdit olarak değil, fırsat olarak değerlendirmelidir. Bunu da emisyon kotalarını aşağı çekip ve en azından bu kota değerlerini pahalandırmalılar. AB, enerji kullanımının azaltılmasına karar verilmesiyle demir-çelik ve otomobil endüstrisi dünya piyasalarında geçici kayıplarla karşılaşsa da paha biçilmez bir rekabet avantajı yakalayacaktır.”

Avusturya ve İsviçre’de üç hafta önce başlayan öğrenci protestoları, İtalya ve Almanya’ya da sıçradı. Dün İtalya ve Almanya’daki eylemlerde sokağa dökülen on binlerce üniversite öğrencisine ortaokul ve liselilerin de katılımıyla doruğa ulaştı. Eğitim şartlarlarının iyileşmesini isteyen öğrenciler birçok kentte yürüyüşler düzenledi, sınıf ve anfileri işgal etti. Avusturya’nın başkenti Viyana’da yayımlanan Der Standart gazetesi, yorumunda Avusturya ve Almanya’daki öğrenci eylemlerini kıyaslıyor:

“Almanya farklı. Farkı sadece tarihiyle yüzleşme biçiminde değil, gelecekte meydana gelebilecek gelişmeleri ele alış biçiminde de. Eğitim, bir ülkenin geleceğiyle ilgi merkezî bir öneme sahip. Dün Avusturya ve Almanya’daki öğrenciler düzenledikleri protestolarda çoğunlukla benzer taleplerde bulundular. Alman öğrenciler, eylemlerine devam ederken Başbakan Merkel ve Federal Eğitim Bakanı, çağrılara duyarsız kalmadı ve açıklamalarda bulundu. Hem de öğrencilerin protestolarına anlayış gösterir bir biçimde. Avusturya’ya gelince… Hükümet, dün bir kabine toplantısı yapmasına rağmen susuyor. Aynı zamanda Ekonomi Bakanı da olan Başbakan Yardımcısı Josef Pröll şimdiye kadar öğrencilere sadece saldırdı! Yıllardır bu konuda hiçbir şey yapılmıyor. Öğrenci protestoları, sadece haklı olmakla kalmayıp siyasileri nihayet harekete geçirmek için zaruridir de.”

İtalya’nın Milano kentinde yayımlanan muhafazakâr Corriere della Sera gazetesiyse Roma'da BM Dünya Gıda ve Tarım Örgütü öncülüğünde düzenlenen Gıda Güvenliği Zirvesi ve örgütün bu konuda gelecekle ilgili beklentilerini değerlendiriyor:

“Roma’daki BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO binasının koridorlarında karamsarlık hâkim. Zirvenin başlangıcında FAO Başkanı Jacques Diouf gıda güvenliği için yıllık 27 milyar euro talep etmişti ancak kapanış bildirisinde ne bir somut meblağ ne de vaatlerden eser var. Çoğu gözlemciyse Roma’daki zirvenin sonucunu olumsuz algılamıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü, tamamen ortadan kalkmayacak olsa da yakın gelecekte yetkilerinin büyük bölümünü Dünya Bankası’na bırakabilir. Bu da özellikle seslerini sadece Roma’da duyurabilen fakir ülkeler çin büyük bir değişiklik anlamına geliyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa