1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

18.09.2009 - Alman basınından özetler

18 Eylül 2009

ABD’nin Doğu Avrupa’da planladığı füze kalkanı projesinden vazgeçmesi ve Almanya’da dün bir okulda yaşanan cinnet saldırısı bugünkü Alman basınında öne çıkan konular

https://p.dw.com/p/JjJy
Fotoğraf: AP

Frankfurter Rundschau gazetesi, füze kalkanı projesinin rafa kaldırılması kararı ışığında Amerikan-Rus ilişkilerini irdeliyor yorumunda.

“Rusya, ABD’nin başından savamayacağı bir muhatap. İki ülkenin yeni bir silahlanma yarışını önlemek için yıl sonuna kadar uzlaşıp stratejik silahların azaltılması anlaşmasını yenilemeleri gerekiyor. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev bunun bedelini açıkladı. O da ABD’nin füze kalkanı planından vazgeçmesi ve füze savunma sistemlerinin terk edilmesini de içeren anlaşmaya geri dönülmesiydi. Bu noktada İran’ın sanıldığından çok daha küçük bir rol oynadığı görülüyor. Füze kalkanından vazgeçilmesi sadece taktik bir adım değil, aynı zamanda rota değişikliği anlamına geliyor. Moskova’daki liderler, bu değişiklikte sert tutumlarının etkili olduğu hayaline kapılmamalı. Avrupalılar ise Washington’ın şu an sergilediği küresel sorumluluk bilincinin süreceğinden yola çıkabilir.”

Berliner Morgenpost gazetesi ise ABD Başkanı Barack Obama'nın zekice bir karar aldığı değerlendirmesinde bulunuyor.

“Obama kendisine hareket alanı yarattı. İran’a iyi niyet gösterisinde bulunurken Moskova ile gergin ilişkileri etkin bir şekilde yumuşattı. Amerikan Başkanı iç politikada da üzerindeki yükü azaltmış oldu. Her açıdan kazançlı çıktığı da söylenemez. Ülkelerindeki güçlü direnişe rağmen füze kalkanı projesinin uygulanmasını isteyen Polonya ve Çek Cumhuriyeti hükümetleri kendilerini Obama tarafından aldatılmış hissediyor. Bu karar onların gözünde Amerika’nın güvenilirliğini artırmadığı gibi bunun acısı da, Amerika’nın bu iki ülkede yeni bir füze kalkanı kurmayı planladığı 2015 yılında çıkabilir. Herşey bir yana sonuçta Obama zekice bir karar aldı.”

Financial Times Deutschland gazetesi ise “Obama’nın kararının en alışılmadık yönü, karşılığında bir şey almamış olması” diyor ve ekliyor:

“Bir Amerikan başkanının güvenlikle ilgili önemli bir konuda bu tür bir adım atması ya risk almaya yönelik büyük bir cesaret örneği ya da tam anlamıyla saflıktır. Obama iç politkada, ülke güvenliğini tehlikeye atan yumuşak bir başkan olarak damgalanma riskini göze alıyor. Dış politikada ise füze kalkanından vazgeçilmesini ihanet olarak algılayan müttefikleri, Çek Cumhuriyeti ve Polonya’yı rencide ediyor.”

Stuttgarter Zeitung’un yorumu ise şöyle:

“Prag ve Varşova’daki hayalkırıklığı, füze kalkanı projesinde asıl sorunun İran’dan çok Rusya olduğunu gösteriyor. Polonya ve Çek Cumhuriyeti, eski egemen güç Rusya’ya karşı ABD’nin himayesine güveniyordu. Sanki Rusya’dan askeri tehdit alıyormuş gibi. Yakın tarihte iki güç, Almanya ve Rusya arasında sıkışıp kalan Doğu Avrupa, günümüzde yerini bulmakta güçlük çekiyor. Tarihteki vahim olaylara bakıldığında bu anlaşılır bir durum. Ancak tarihin gölgesi, günümüzde ülkeler arasında makul ilişkiler kurulmasına mani teşkil etmemeli.”

Almanya'da bir öğrencinin eski okulunu basarak 16 kişiyi öldürdüğü facianın şoku daha yeni atlatılmaya başlarken dün Ansbach'da yaşanan saldırı gözleri yine okullarda şiddet sorununa çevirdi. Dresdner Neueste Nachrichten gazetesi, Winnenden faciasından çıkarılan derslerin dünkü olayın bir katliama dönüşmesini engellediğini belirtiyor

“Saldırganların yapıları ve kendilerini eyleme iten nedenler benzeşiyor. Gençler, genelde dışlanmışlığın ve manevi yaralarının verdiği acının intikamını almaya yöneliyor. Şiddeti teşvik eden video ve bilgisayar oyunlarının da sıkça rol oynadığı görülüyor. Bu oyunlar bu tür saldırıların temel nedeni olmasa da katalizörlüğünü yapıyor. Bu tür eylemlerin arka planını çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Devlet ve özellikle de polisin hazırlıklı olması da çok önemli. Erfurt'taki saldırıda nasıl tepki gösterileceği, ne yapılacağı uzun süre bilinemedi. Ansbach'ta ise polisin gecikmeden kararlı bir şekilde müdahale etmesi daha kötü sonuçların ortaya çıkmasını önledi.”

Stuttgarter Zeitung ise yorumunda şiddet içeren oyunların yasaklanması talebinde bulunuyor.

“Tabii ki devlet bu tür cinnet saldırılarını önleyemez. Bunu kimse de beklemiyor. Ancak devletin film ve bilgisayar oyunlarında giderek artan şiddet eğilimlerine karşı birşeyler yapması talep edilebilir. Konabilecek bir yasak, ebeveynlerin de ‘hayır' demesini kolaylaştırır. Çocuklarının odasına bilgisayar ve televizyon koyup gerisine karışmayan ebeveynler, sorumluluklarının gereğini yerine getirmiyor, demektir.”

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay