1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

18 Temmuz 2012

Avrupa basını Suriye’deki durumu, AB’nin Romanya’ya eleştirilerini ve Almanya’nın Euro krizinin önlenmesindeki rolünü yorum sütunlarına taşıyor.

https://p.dw.com/p/15ZW4
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

İngiliz gazetesi The Times Suriye'deki duruma yorum getiriyor:

“Artık Esad sonrasının hesaplarını yapmak gerekiyor. Kim bunun henüz erken olduğunu düşünüyorsa, sorunlu ve stratejik önemdeki Suriye'nin ne kadar hızlı değiştiğini muhakeme etsin. Libya'dan farklı olarak bu ülke en kestirilemeyen bölgede bulunuyor. Türkiye, Irak ve İsrail'e sınırı var ve İsrail ile hala resmen savaş halinde. İsyancılar safından gelecek olan Esad'ın halefinin böyle bir ortamla nasıl başa çıkacağını kimse söyleyemez. Sadece Batı'nın değil Rusya ile İran'ın da bu bölgede çıkarları var. İki ülke de yanlış ata oynadı. Yine de gaddar yönetimin düşürülmesinin ardından yapılacak pazarlıkların dışında tutulamazlar. Hep birlikte müzakere etmeliyiz.”

Macaristan'da yayımlanan hükümet yanlısı Magyar Nemzet gazetesi, Romanya Hükümeti ile AB Komisyonu arasındaki gerginliği konu alıyor. AB'nin çifte standart uyguladığı yorumu yapılıyor:

“AB yetkilileri, haksız yere Macaristan'ı suçlu koltuğuna oturttular, şimdi de Romanya'ya ihtar veriyorlar. Yanıt bekleyen soru; ‘Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ikamet süresi dolan çingenelerin sınır dışı edilmesini emrettiğinde ,AB neden bize gösterdiği kararlılığı sorumluluklarını üstlenmesi için Fransa'ya göstermedi? Ya da Hollanda'da Hükümeti destekleyen aşırı sağcı parti doğu Avrupa ülkelerinden gelen işçilere karşı ırkçı kampanyalar yürüttüğünde, neden kararlı davranmadı?”

Danimarka gazetesi Jyllands Posten AB’ndeki mali krizle mücadele de Almanya’nın rolüne dair şu yorumu yapıyor:

“ Almanların öz disiplinleriyle başardıklarını, memnuniyetle ve hiç tereddüt etmeden yardımlara yatırmak istememesi anlaşılır bir durum. Başbakan Angela Merkel’in yardımların yapılacağı güney Avrupa ülkelerinin ekonomik realitelere uydurulmasını istemesinin sebebi popülizm yapmak değil. Almanya’nın yine yükün büyük bölümünü üstlenmesi gerekecek. Almanya’nın ödemeye hazır tavrı, on yılı aşkın süredir Avrupalı komşuları tarafından istismar ediliyor. Almanya sonunda nazik bir şekilde hayır demeyi öğrendi. Bu davranış her türlü anlayışı hak ediyor.”

İsviçre’de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung gazetesi yorumunda, Almanya’nın enerji dönüşümü hedeflerine dair tartışmalara değiniyor:

“Can sıkıcı gerçekler gün yüzüne çıktıkça, Alman Hükümeti'nin kendi enerji politikasından uzaklaşmak için gerekçe aradığını tahmin etmek yanlış olmaz. Hükümetin, enerji dönüşümü fikri sanki kendiliğinden ortaya çıkmış gibi davranması kinizmdir… Tabii ki Başbakan Angela Merkel Euro Bölgesi'ndeki borç krizi dışında vatandaşı huzursuz eden bir başka konu daha olmasını istemiyor. Ancak hükümetin enerji dönüşümünün sorunlarını müzakere etmek dahi istemediği de açıkça görülmeye başladı. Yakında bunun acısı çıkabilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör: Ahmet Günaltay